Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Veysi Seviğ - Otomobiliniz varsa bazen vergi derdiniz de oluyor (12.01.08) PDF Yazdır e-Posta
12 Ocak 2008

Olayımızın kahramanı vergi konusuna son derece duyarlı, vergi ödemenin bir vatandaşlık görevi olduğuna içten inanmış, vergisini ödemeyenleri devamlı yeren ve "Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır" sözünün doğruluğunu her konuşmasında tekrarlayan ve tam anlamı ile çağdaş bir yurttaştı.

Kendi alanında önde gelen isimlerdendi. Mesleğini severek yapan, yetiştirdiği öğrencileri ile iftihar eden, "Eğitim benim yaşam felsefem" diyen, çevresinde sayılan ve sevilen bir kişiydi.

1997 yılında satın almış olduğu otomobilini temiz kullanmış, bakımını gün geçirmeksizin yaptırmış, vergilerini ise sürenin başlangıcında ödeyerek 2008 yılının ocak ayına kadar gelmişti.

Otomobilinin vergisini banka aracılığı ile değil bizzat nakil vasıtaları vergi dairesine giderek ve de her vakit kuyruğa girerek öderdi.

2008 yılının ocak ayının ilk haftasında nakil vasıtaları vergi dairesine giderek yanında götürdüğü ruhsatını bankodaki görevliye vererek vergisini yıllık olarak ödemek istedi.

Görevli, ruhsatı açarak önündeki bilgisayara baktı ve "Beyefendi, sizin 1997 yılından itibaren birikmiş borcunuz var. Bu borcunuz için arabanız hacizli, borcunuzun miktarı da 4.533 YTL. Bu borcunuzu ödemeden 2008 yılı verginizi alamayız" diye yanıt verdi.

Kendisinin uğraş alanı teknik eğitime dayalı olmasına rağmen, cesaretini toplayarak, elindeki çantayııp vergi dairesine gelirken yanına aldığı 17 adet tahsilat fişi ile daha önce arabasının muayenesini yaptırmak için aynı nakil vasıtaları vergi dairesinden almış bulunduğu vergi borcu olmadığını gösteren temiz kâğıtlarını görevliye ibraz etmek istedi.

Bankoda vergi tahsili ile görevli bulunan kişi kendisine uzatılan tahsilat makbuzları ile temiz kâğıtlarına bakmadan, "Bu fark otomobilinizin firması tarafından eksik bildirilen ağırlıktan kaynaklandı. Biz de tahakkukları düzelttik, bu kâğıtlar yapılan işlemi değiştirmez" demesine kendince bir anlam veremedi.

Bankodaki görevli, otomobil sahibi bu kişinin şaşkınlığına aldırış etmeden "Beyefendi bu yılın vergisi ile gecikmiş olan bu vergileri, gecikme faizi ile ödüyor musunuz ödemiyor musunuz, ödemiyorsanız evraklarınızı alın, biraz acele edin; bakın bekleyenler var" diyerek kendisini terslemesi üzerine büyük bir şaşkınlık içerisinde bankonun üzerinde bulunan ruhsatını ve az önce görevliye vermek üzere çantasından çıkartmış bulunduğu tediye makbuzlarını ve temiz kâğıtlarını alarak kısa bir an ne yapabileceğini düşündü.

Elindeki belgeleri çantaya koymadan "müdür" odasına yöneldi. Müdür beyin odasında birkaç kişi oturmuş, birkaç kişi de ayakta elindeki belgelerle beklerken, müdür bey bir yandan oturanlarla konuşuyor, bir yandan da ayakta bekleyenlerin önüne koyduğu belgeleri imzalıyordu.

Sıra ona geldiğinde müdür bey "Buyrun ne istiyorsunuz" dedi.

Kısaca olayı anlatmak istedi. Ancak müdür bey olayı hemen kavradığından yanıtı kısa oldu. "Borcunuzu hemen ödeyin, yoksa arabanızı satışa çıkartacağız" dedi.

Yutkunarak ve tüm cesaretini toplayarak "Müdür bey yaptığınız işlemlerden benim haberim yok. Üstelik vergi borcunu bana bildirmediniz. Geçen temmuz ayında geldim, vergimi yatırdım, hiçbir sorun olmadı. Şimdi bu sorun nereden çıktı" diye sorduğunda, müdür bey biraz yüksek bir sesle "Beyefendi sizin arabanızın Türkiye temsilcisi arabanızın ağırlığınışük bildirmiş, Maliye Bakanlığı buna göre vergi hesaplamış. Ağırlık düşüklüğü bilahare tespit edildi. Biz de ortaya çıkan vergi farkını size borç olarak tahakkuk ettirdik. Tahakkuk eden vergi ve faizi ödemek zorundasınız. Bu ayın sonuna kadar ödemezseniz, arabanızı satışa çıkartırız" demesi üzerine, olayımızın kahramanı yakın bir arkadaşı olan ve aynı zamanda aynı kamu kuruluşunda çalışan bir dostuna gidip durumu aktardı.

Arkadaşından aldığı bilgiler onu daha da şaşırttı.

Çünkü; Motorlu Taşıtlar Vergisi her yıl başında idarece otomatikman tarh ve tahakkuk ettiriliyordu. Yasal düzenleme gereği bu şekilde tahakkuk ettirilen vergi, ayrıca mükellefe tebliğ olunmamaktaydı. Dolayısıyla bu gibi hallerde vergi, tahakkuk ettirildiği günde mükellefe teblig edilmiş sayılıyordu.

Vergi dairesi bu nedenle mükellefe vergi borcunu gösteren bir belge gönderemiyordu ve dolayısıyla yapmış olduğu işlemi bir ihbarname ile otomobil sahibine bildiremiyordu.

Elinde yapılan tarhiyatla ilgili hiçbir belge olmadığı için konuyu bu açıdan yargıya taşıyamıyordu.

Sahibi bulunduğu otomobilin vergi borcundan dolayı hacizli olduğunu gösteren bir belge almak suretiyle olayı yargıya taşımayışündüler.

Ancak salınan vergi ağırlık farkından kaynaklanıyordu. Geçmiş yıllarda da bu tür olaylar yaşanmıştı. Sonuçta bu tür olayların idarenin hatasından kaynaklandığı anlaşılmıştı.

Konuyu dolaylı olarak yargıya taşıma becerisini gösterdi, şimdi sonucu bekliyor.

Olayımızın kahramanı vergi konusuna son derece duyarlı, vergi ödemenin bir vatandaşlık görevi olduğuna içten inanmış, vergisini ödemeyenleri devamlı y...

 

http://www.dunyagazetesi.com.tr/lobby.asp?dept%5Fid=80