Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
AB Komisyonu AB KDV sisteminin geleceği ile ilgili yorumlarını açıkladı. PDF Yazdır e-Posta
21 Aralık 2011
Image

AB Komisyonu, 5 Aralık 2011 tarihinde başlangıcı 2010 yılına dayanan “Green Paper on the Future of VAT” adlı anket sonuçlarını açıkladı. Komisyon, Green Paper için Ernst & Young’ın da dahil olduğu profesyonellerden, vergi idarelerinden, vatandaşlardan, akademisyenlerden ve iş çevrelerinden 1700’den fazla cevap geldiğini belirtti. Cevapların sayısı günümüz ekonomisinin KDV ile ilgili konulardan ne kadar derinden etkilendiğini de açıkça ortaya koyuyor.

Bu çalışmanın ardından Komisyon şimdi de AB KDV sisteminin gelecek yıllarda nasıl gelişeceği konusundaki değerlendirmelerini sundu ve planlanmış gelecek adımları özetledi. Kısa vadedeki öneriler arasında işlemlerin “varış yeri” ilkesine göre vergilendirilmesi, kuralların basitleştirilmesi ve vergi gelirlerini arttırmak amaçlı verginin tabana yayılması yer alıyor. Bu öneriler AB’de yerleşmiş veya AB ile ticaret yapan tüm işletmeleri önemli şekilde etkileyecek.

KDV’nin geleceği hakkındaki “The Green Paper”

AB’de KDV 1960’ların sonlarına dayanmakta ve işleyişinde daha etraflıca düşünmenin zamanının geldiği düşüncesini, sadece şimdiki sistemin karmaşıklığı ile değil ekonomik ortamda meydana gelen ani değişikler, yeni teknolojilerin gelişi ve karmaşık mali araçların büyümesi de haklı çıkartıyor görünmekte. Birkaç yorumcu Avrupa KDV sisteminin zamanının dolduğunu ve köklü reformlar, iyileştirmeler ve bugünün küresel ekonomik zorluklarını karşılayacak sadeleştirmeler gerektiğini inkar edebilir.

Ancak, somut değişiklikler önerme vakti geldiğinde, fikirler elbette farklılık gösterdi ve Komisyon Aralık 2010’da KDV’nin geleceği ile ilgili Green Paper’ı sunduğunda yazarlar çeşitli KDV konularına hitaben 30’dan fazla soru ile geniş bir yaklaşım seçtiler. Bu sorulara cevaben Komisyon işletmelerden, akademisyenlerden, profesyonel danışmanlardan ve vergi uzmanlarından geniş kapsamlı farklı bakış açılarını ve görüşleri içeren 1.700’den fazla yorum aldı.

Bu kadar fazla konu ve bu kadar çok farklılık gösteren görüş söz konusuyken, Komisyon anketin sonuçları ile nasıl başa çıkabilir ve ilgi ile beklenen hangi değişiklikleri açıklayabilirdi. Fakat neticede büyük sürprizler yoktu.

5 Aralık 2011 tarihli bildiriminde, Komisyon gelecekteki AB KDV sistemi hakkındaki anlayışını açıkça ortaya koydu ve gelecek işlemler için 26 öncelikli alan belirledi. Bunların arasında şaşırtıcı bir şekilde detaylı olan ve yakın gelecekte uygulamaya konulabilecek birçok eylem maddesi mevcut.

AB KDV sisteminin geleceği

Komisyon raporuna göre, gelecekte KDV sisteminde “varış yeri” ilkesi temel alınacak. Buna göre tüm teslimler, nihai tüketiciye ulaştıkları ülkenin kurallarına göre KDV’ye tabi olacak. Sonuç olarak şimdiki AB KDV direktiflerinin altında yatan prensip olan “orijin (menşe) ülke” ilkesinden tamamen vazgeçilmiş olunacak.

Diğer taraftan raporda, yeniden şekillendirilmiş KDV sisteminin açık ve basit olması ve mükelleflerin sadece tek bir üye devletin vergi idaresi ile muhatap olması da öngörülüyor. Yoğunlaştırılmış, otomatikleştirilmiş ve hızlı bilgi değişimi sağlayan ve sonuç olarak AB KDV otoritesi olarak uyum içinde çalışan bir vergi idaresi de gelecekte oluşturulacak.

İlk adım tedbirleri

Güncel KDV sistemini gelecekteki KDV sistemine dönüştürmek için, Komisyon aşağıdaki kısa dönemli tedbirleri ilk adım olarak uygulayacak:

- Kayıt, faturalama, KDV beyannamesi, KDV oranları, KDV tevkifatı hakkında özel yükümlülükler ve indirim hakkında kısıtlamalar gibi temel konular üzerine birçok dilde bilgi sağlayacak AB KDV internet portalı oluşturulması,

- 2012 yılında, işletmeleri bilgilendirmek amacıyla yeni düzenlemeler yürürlüğe girmeden önce yeni AB mevzuatı ve açıklayıcı notları hakkında rehberler yayımlanması,

-2012 yılında üç taraflı bir AB KDV forumu düzenlenmesi (Komisyon, üye ülkeler ve ilgili tarafların katılımı ile),

- 2013 yılı itibarıyla tüm dillerde ve AB çapında işletmeler için opsiyonel olacak standart bir KDV beyannamesi teklif edilmesi,

- 2015 yılında mini one-stop tedarik modelinin (sadece tek bir AB üyesi devlette kayıt) pürüzsüz tanıtımının sağlanması bu konseptin 2015’ten sonra uygulamasının yönetilebilir genişletilmesinin tasarlanması.

Diğer tedbirler

Komisyon ayrıca aşağıdaki konular hakkındaki teklifler hususunda çalışacağını açıkladı.

- Organize ve büyük çaplı KDV kaçakçılığı ile mücadelede 2012 yılında hızlı reaksiyon mekanizması oluşturulmasının teklifinin sunulması,

- Yolcu taşıma faaliyetleri için daha nötr ve basit bir KDV yapısı oluşturulması,

- 2013 yılı itibarıyla KDV sisteminin etkinliğini artırmak amacıyla indirimli KDV oranı kullanımının kısıtlanması,

- 2014 yılı itibarıyla AB içi ticaretin nihai vergilendirme rejimi düzenlemelerinin oluşturulması.

Ayrıca Komisyon çok taraflı kontrolü ve dolaylı vergilendirme alanında bilgi değişimi yapacak bir görüş ile üçüncü ülkelerle (AB dışı ülkeler) güçlendirilmiş işbirliğini geliştirecek ve kolaylaştıracak bir AB sınır ötesi denetim takımının kurulma olasılığının araştırılmasını amaçlamaktadır. Komisyon ayrıca KDV’nin tahsilâtı konusunda yeni yöntemleri de analiz edecektir. Beklendiği üzere, tavsiye edilen “bölünmüş ödeme modeli” (*), nakit akış ve uyum masrafları üzerinde olumsuz etkisi olacağı düşüncesiyle işletme temsilcileri ve vergi uzmanlarından olumsuz bir geri dönüş almıştır. Yine de Komisyon, bazı üye ülkelerin bu modelin daha fazla araştırılması konusunda isteği olduğundan, bu modeli göz ardı etmek istememektedir.

Küçük işletme modeli ve KDV gruplaması hükümleri veya indirim hakkı üzerine farklılık gösteren kurallar ve çifte vergilendirme gibi AB KDV konuları ise orta vadede ele alınacaktır.

(*) Bu modelde alıcı, alım fiyatındaki KDV’yi bloke edilmiş banka KDV hesabına öder, bu hesap sadece satıcıların alıcılara KDV’sini ödemek üzere bloke edilmiş hesaptır.

Raporda bahsedilmeyen konular

İlginç biçimde, Green Paper’in parçası olan bazı konular Komisyon raporunda dile getirilmemiştir. Holding şirketlerinin hisselerinin yönetimi ve finansman işlevleri ile ilgili işlemlerinin KDV uygulamaları, yüksek sayıdaki istisna uygulamaları ve AB KDV sisteminin daha fazla nasıl uyumlaştırılabileceği konuları bunlardandır.

Ernst & Young ’un yanıtı

Ernst & Young, müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler ve kendi profesyonel uzmanlığımıza dayanarak verdiği yanıtta, Komisyonun kısa ve orta vadeli yapılacaklara odaklanarak işletmelerin toplamak ve beyan etmek zorunda oldukları KDV’ye yönelik idari ve teknik çerçevenin geliştirilmesi ve modernizasyonun sağlanmasını tavsiye etmiştir.

Özellikle tavsiye edilenler:

- Faturalama gerekliliklerinin basitleştirilmesi ve uyumlaştırılması,

- KDV beyannamelerinin ve listelerinin sıklığının ve içeriğinin modern bilgisayar teknolojileri kullanılarak uyumlaştırılması,

- One-stop shop uygulamasının KDV indirim hakkını da kavrayarak yaygınlaştırılması.

Ayrıca Ernst & Young, uzun vadede önceliğin indirilebilir KDV konusundaki sınırlamalar konusunda uyum sağlanması ve KDV sisteminin tarafsızlığını arttırılması, indirilebilir KDV konusundaki formalitelerin kaldırılması yönünde görüş bildirmiştir.

Komisyonun da Ernst & Young’ın bu önerilerinin birçoğunu öncelikli olarak düşündüğünü görmek oldukça sevindiricidir. Avrupa KDV sisteminin modernleştirilmesinin ve reformunun sonunda kalkışa geçtiğinin ve hız kazanacağının ümidi mevcuttur. Fakat unutulmamalıdır ki, kısa vadeli tekliflerin bile uygulanmaya geçmesi uzun sürebilir. Yol boyunca şaşırtıcı dönüşlerin olması halen olasıdır! İnanıyoruz ki KDV ile yolu kesişenler gelecek gelişmeleri dikkatlice takip etmeli ve tartışma aşamasında fikirleri ile katkıda bulunmaktan çekinmemelidir. E&Y

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.