Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Tobin AB'de çok "in" PDF Yazdır e-Posta
12 Ekim 2011
Image

AB finansal işlemler vergisi getirmek istiyor

Küresel mali krizin baş gösterdiği 2008 yılından bu yana, krizin yol açtığı maliyetlerin ve sektöre yönelik gelecek hükümet müdahalelerinin karşılanmasında adil ve ciddi bir katkı sağlanabilmesi ve spekülatif finansal işlemlerin dizginlenebilmesi için finans sektöründe ek vergilerin uygulanmasına yönelik ihtiyaç giderek artan bir sesle dile getirilmeye başlanmıştı.

G-20 liderlerinden gelen talep üzerine Nisan 2010'da IMF finans sektörü üzerinde uygulanabilecek, finansal işlem vergisi (FİV)'de dahil olmak üzere potansiyel ek vergilere ilişkin bir çalışma gerçekleştirmişti. Bu çalışma FİV'in G-20 liderleri tarafından belirlenmiş olan amaçlara uygun olmadığı" ve "bu türden bir verginin uygulanmasına yönelik isteğin küresel düzeyde düşük olduğu" sonucuna varmıştı.

Buna karşın AB FİV'i uygulanması konusundaki ısrarlarını sürdürmüş ve Mart 2011'de Avrupa Parlamentosu AB'nin FİV'in küresel düzeyde uygulanmasına yönelik çalışmalarını sürdürmesine ve bundan bir sonuç alınamaması halinde de AB'nin ilk adım olarak FİV'i Avrupa düzeyinde uygulanması konusunda çalışmasına karar vermişti. Euro Bölgesi'ndeki ülke borcu krizinin yaz aylarında ilerlemesiyle birlikte FİV'in uygulanması AB liderleri tarafından da geleceğe yönelik olarak AB gelirlerinin artırılması için kilit bir unsur olarak tanımlandı ve üye devletler arasında daha yakın bir ekonomik birlik oluşturulmasının ilk adımı olarak görüldü.

Nihayet 28 Eylül 2011'de AB Komisyonu FİV'e ilişkin taslak direktifi yayımlandı. FİV'in 1 Ocak 2014'te yürürlüğe girmesi bekleniyor. Üstelik AB FİV'in Türkiye'nin de yer aldığı tüm G-20 ülkelerinde uygulanmasını istiyor. Bu yolla AB ülkelerinde yılda 55 milyar euro vergi toplanacağı düşünülüyor.

Yürürlüğe girebilmesi için taslak direktifin AB Bakanlar Konseyi'nde 27 AB üyesi devlet tarafından oybirliğiyle onaylanması gerekiyor. Almanya ve Fransa FİV'in en büyük destekçileri. Belçika, Liksemburg, Avusturya, Norveç ve İspanya da diğer destekleyiciler arasında. Bu ülkelerde, ilk kez 1970'lerde Nobel ödüllü Amerikalı ekonomist J.Tobin tarafından önerilen ve daha sonra Tobin vergisi olarak da anılan FİV'in artık bir tabu olmaktan çıkması gerektiği uzun süredir destek gören bir düşünceydi. FİV ile krizi yaratan finansal kurumların hem mevcut krizin halka yüklenmiş olan faturasını ödemeleri hem de gelecekteki krizler için bir tür sigorta olacağı savunuluyordu. Özellikle yüksek hacim yaratan al-satçılarla mücadele ederek finansal piyasalardaki aşırı ısınmaları frenleyebilmek için de FİV'in faydalı olduğu dile getiriliyordu. FİV'in zaman zaman "Robin Hood" vergisi olarak isimlendirilmesinin sebebi de bu. Kriz sonrası FİV'i ilk önerenler arasında İngiliz Finansal Hizmetler İdaresi, FSA'nın Başkanı Adair Turner gibi önemli isimler olsa da İngiliz finans çevreleri genellikle FİV'i Londra'ya yapılan bir saldırı olarak görüyor. Zira AB'de FİV'den elde edilecek vergi gelirinin yüzde 80'inin Londra'dan toplanacağı tahmin ediliyor. Aslında uzun yıllardır FİV benzeri bir verginin (Damga Vergisi) uygulanmakta olduğu İngiltere, FİV'in ancak küresel olarak uygulanması halinde beklenilen faydayı sağlayacağını aksi takdirde finansal işlemlerin başka ülkelere kayacağını savunuyor. ABD Hazine Sekreteri Timoty F. Geithner geçtiğimiz haftalarda ABD'nin konuya sıcak bakmadığının sinyallerini vermişti. ABD'de Cumhuriyetçilerin FİV'e hayır demeleri bekleniyor. Demokratların içinde sol görüşlü popüler isimler FİV'i destekliyor ise de Obama yönetiminin Wall Street'in daha fazla üzerine gitmesi beklenmiyor. Hatta AB'nin FİV'i getirmesinin Wall Street'i eski şaşalı günlerine getirmesini umanlar var. FİV'e sıcak bakmayanların en temel sebebi bu verginin gerçekte arzu edildiği gibi finansal kurumlara ("zengin" ve "krizin müsebbibi" olanlara) değil reel sektöre ve bireylere ("fakir" ve "kriz maduru" olanlara) yük getireceği. Kanada, İtalya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti, Danimarka ve İsveç gibi ülkeler de FİV'e sıcak bakmıyor. 1984-1991 arasında İsveç'te uygulanmış olan benzer bir işlem vergisi finansal işlemlerin (özellikle türevlerin) Londra'ya kaymasına neden olmuştu.

Taslak direktif ne getiriyor?

FİV'e dahil olan işlemlerin kapsamı oldukça geniş. Organize piyasa veya tezgah üstü piyasada gerçekleştirilen tüm hisse senedi, tahvil-bono, döviz (spot hariç) ve türevleri ile repo, menkul kıymet ödünç işlemleri FİV kapsamında. Grup içi işlemler için istisna yok, ancak hisse senetleri ve tahvillerde ilk ihraçlar (birincil piyasa) FİV'e tabi değil. Türevler dışındaki finansal işlemlerde matrah, işlem kapsamındaki finansal araçların transferine ilişkin taraflar arasında ödenecek olan bedel. Oran ise en az %0.1. Türevlerde ise matrah, sözleşmede belirlenmiş olan farazi anapara tutarı ve oran en az %0.01. Ancak, kesin oranlar her bir üye devlet tarafından belirlenecek.

AB sınırları dahilinde kurulu veya mukim veya faaliyet olan her "finans kuruluşu" (merkez bankaları, takas ve saklama kurumları hariç, borsalar, banka, sigorta/reasürans şirketleri, fon, leasing şirketleri, fon/varlık/portföy yönetim şirketleri, özel amaçlı şirketler, holding şirketler) kendi adına veya aracı sıfatıyla hareket ediyor olmasına bakılmaksızın verginin mükellefi. İlgili finans kuruluşu, FİV'i ilgili üye devletteki vergi dairesine beyan etmekle yükümlü olacak. Finansal işlemin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi halinde FİV'in derhal, diğer tüm durumlarda ise üç işgünü içerisinde ödenmesi gerekecek.

AB'de Tobin gelir mi, gelirse ne olur?

Gerçekte finansal kurumlara değil nihai tüketiciye ek maliyet olarak yansıyacak olması göz önüne alındığında, önerilen haliyle FİV'in ciddi endişe yarattığını söyleyebiliriz. Özellikle FİV'in küresel ölçekte uygulanmaması halinde, işlemlerin kolayca AB dışına kayması söz konusu olabilir. Ayrıca, küresel bir finans merkezi olarak Londra'nın konumunu etkileyeceğinden, FİV'in AB ölçeğinde uygulanabilmesi için 27 AB üyesi devletin oybirliği ile uzlaşmaya varması uygulamada pek muhtemel görünmüyor. AB'nin oybirliği zorunluluğunu by-pass etmek için FİV'i KDV'nin bir parçası haline getirmesi silahını kullanıp kullanmayacağı, konunu KDV ile ilgili bağlantısı teknik düzeyde daha detaylı bir çalışma gerektiriyor. Ancak, FİV'in sadece euro bölgesinde hayata geçirilmesi ise şirketlerin euro bölgesi dışına kaymasını teşvik edecek. Dolayısıyla, önümüzdeki aylarda AB'de Tobin konulu tartışmalar epey "in" olacak gibi görünüyor.

Umurcan GAGO

http://www.dunya.com/umurcan-gago_104_0_yazar.html

---------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.