Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Menkul Kıymetlerle İlgili Faiz Ve Kur Farkları PDF Yazdır e-Posta
28 Eylül 2011

Image

VUK 279’ncu maddede Hisse senetleri ile fon portföyünün en az yüzde 51'i Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri alış bedeliyle değerleneceği belirtilmiş,

ancak Vergi Usul Kanununda alış bedelinin tanımı yapılmamıştır. Bu husus alış bedeli konusunda farklı yorumların yapılmasına neden olmaktadır.

Menkul kıymet iktisabı ile doğrudan ilgili bulunan komisyon, faiz vb giderlerin alış bedeline dahil olduğunu savunan görüşler mevcut olmakla birlikte[1], bize göre, alış bedeli, menkul kıymetin kendisi için ödenen veya borçlanılan bedelle sınırlıdır.

Alış Bedeli ile değerlenecek menkul kıymetler dışında kalan menkul kıymetler için değerleme ölçüsü; “Borsa Rayici” dir. Borsa rayicinin tanımı Vergi Usul Kanunu’nun 263’ncü maddesinde aşağıda belirtildiği şekilde yapılmıştır.

“Borsa rayici, gerek menkul kıymetler ve kambiyo borsasına, gerekse ticaret borsalarına kayıtlı olan iktisadi kıymetlerin değerlemeden evvelki son muamele gününde borsadaki muamelelerin ortalama değerlerini ifade eder.

Normal temevvüçler dışında fiyatlarda bariz kararsızlıklar görülen hallerde, son muamele günü yerine değerlemeye takaddüm eden 30 gün içindeki ortalama rayici esas olarak aldırmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

Tanımdan da görüleceği üzere; borsa rayici, iktisadi kıymetlerin değerlemeden evvelki son muamele gününde, borsadaki muamelelerin ortalama değerleri ile sınırlandırılmıştır. Menkul kıymetler için ödenen faizler, komisyonlar ve oluşan kur faklarını kapsamamaktadır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, menkul kıymet alımı için ödenen faizler, komisyonlar ve menkul kıymetler nedeniyle oluşan kur farklarının menkul kıymetlerin alış bedeli veya borsa rayicine dahil olmadığı görüşündeyiz.

Alış bedeli veya borsa rayicinin faizler komisyonlar ve kur farklarını içermediğine ilişkin olan Maliye Bakanlığı’nca verilen özelgeler ve Danıştay kararlarından bazıları aşağıya alınmıştır:[2]

"...başka bir şirkete ait hisselerin alınması sırasında, iştirak hissesi bedelinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak borçlanılması durumunda ödenen yahut yıl sonunda borçların değerlemesinin yapıldığı tarihte ortaya çıkacak kur farklarının hisselerin alış bedeline dahil edilip edilmeyeceği hususunda, kur farklarının borcun fer'i değil, asli unsuru olduğundan bahisle iştirak hisselerinin alış bedeline dahil edilebileceği yönünde görüş bildirdiğiniz anlaşılmıştır.

Bilindiği gibi, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun iktisadi işletmelere dahil kıymetleri değerlemeye ilişkin II. bölümünün Menkul Kıymetler başlıklı 279. maddesinde Türk ve yabancı esham ve tahvilatı alış bedeli ile değerlenir hükmü yer almıştır. Buna göre, ödemeler veya dönem sonu değerlemeleri sırasına ortaya çıkan kur farklarının söz konusu iştirak hisselerinin elde edilme maliyetine eklenmeyip dönem giderlerine intikal ettirilmesi gerekmektedir." (Maliye Bakanlığı'nın 4.5.1998 tarih ve B.07.O. GEL.O.29/2948-279-31/016241 sayılı muktezası)

"Verilen dilekçeden; dövize bağlı satış kredisi ile satın aldığınız (... A.Ş) iştirak hisselerinin ödemeler veya dönem sonu değerlemesi sırasında oluşan kur farklarının ne şekilde değerleneceğinin sorulduğu anlaşılmıştır.

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun iktisadi işlemlere dahil kıymetleri değerlemeye ilişkin II. bölümünün Menkul Kıymetler başlıklı 279. maddesinde Türk ve yabancı esham ve tahvilatı alış bedeli ile değerlenir hükmü yer almıştır. Buna göre ödemeler veya dönem sonu değerlemeleri sırasında ortaya çıkan kur farklarının söz konusu iştirak hisselerinin elde edilme maliyetine eklenmeyip, dönem giderlerine intikal ettirilmesi gerekmektedir." (Maliye Bakanlığı'nın 14.7.1995 tarih ve B.07.0. GEL.0.25/2948-279-15 sayılı muktezası)

"Döviz cinsinden düzenlenen ve vadeleri daha sonraki yıllara kadar uzayan borç senetleri ile hisse senedi satın alınması durumunda, VUK'un 279'uncu maddesi gereği hisse senetleri alış bedeli ile değerleneceğinden kur farklarının hisse senetlerinin maliyetine ilave edilmesine imkân bulunmamaktadır." (Maliye Bakanlığı'nın 13.3.1998 tarih ve B.07.0.GEL.0.29/2992-549 sayılı muktezası )

"...Buna göre şirketinizce satın alınan hisse senetlerinin alınmasından doğan finansman giderlerinin gider olarak muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi gerekmektedir." (Maliye Bakanlığı'nın 4.2.1997 tarih ve B.07.O.GEL.O.29/2948-279-21/04013 sayılı muktezası)

"...Şirketin iştirak hissesi alımlarında kullandığı banka kredileri için ödediği faizlerin, normal ve mutad ticari ilişkilerden kaynaklanan ve şirketin ana sözleşmesiyle Gelir Vergisi Kanunu'nun 40/1. maddesinde belirtilen amaca uygun nitelikte bir ödeme olması nedeniyle genel gider olarak dikkate alınmasında kanuna aykırılık yoktur." (Danıştay 4. Daire, 23.11.1994 tarih, E:1996/4050, K:1994/5557)

"...Bağlı ortaklık satın alırken kullanılan yabancı kaynaklara ait kur farkları finansman gideri niteliğinde olduğundan doğrudan gider yazılması yasaldır." (Danıştay 4. Daire, 17.2.2004 tarih, E:2002/4378, K:2004/270)

Ancak bu konuda Danıştay’ın farklı kararları da vardır. Buna ilişkin olan bir makalenin ilgili bölümleri aşağıdadır.[3]

“Gelirler Genel Müdürlüğü’nün, kur farklarının iştirak hisselerinin elde edilme maliyetine eklenmeyip dönem giderine intikal ettirilmesi gerektiği şeklindeki görüşü nedeniyle, ilgili dönem kurumlar vergisi beyannamesini ihtirazi kayıtla vererek vergi mahkemesinde dava açılmış olup, İstanbul 9.Vergi Mahkemesinin 14.10.1998 gün ve E:1998/549; K:1998/1263 sayılı kararı şöyledir:6[4]

“..... Uyuşmazlık, iştirak hisseleri satın alınmasından doğan ve yabancı paraya dayanan kur farklarının iştirak hisselerinin maliyetine mi, yoksa kanunen kabul edilmeyen gider olarak kurumlar vergisi matrahına mı ilave edilip edilmeyeceği hususuna ilişkin bulunmaktadır.

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 279.maddesinde “Türk ve Yabancı esham ve tahvilatın alış bedeli ile değerleneceği” 280.maddesinde de ‘Yabancı paraların borsa rayici ile değerleneceği, borsa rayicinin tekerrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedelinin esas alınacağı, bu madde hükmünün yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da cari olduğu’ kuralına yer verilmiştir.

Madde hükümlerinden esham ve tahvilatın alış bedeli ile değerleneceğine ilişkin hükme yer verilmiş olmasına rağmen, alış bedeli ile ilgili olarak bir açıklama ve düzenleme getirilmediği, yabancı para ile olan borçlanmalarda da borsa rayicinin muvazaalı olduğu durumlarda alış bedeline göre değerleme yapılacağı anlaşılmaktadır.

İştirak hisse senetlerini yabancı para ile borçlanmak suretiyle satın alan davacı şirketin, borçlandığı tamamen iştirak hissesi alımından kaynaklanan kur farklarının, iştirak hisselerinin dışında değil, iştirak hisselerinin bir maliyeti olarak kabul edilmesi ve alış bedeline eklenmesi gerekeceği kuşkusuzdur.

Sözü edilen kur farklarının kanunen kabul edilmeyen gider veya finansman gideri olarak kabul edilmesi bu durum karşısında olanaklı değildir.

Açıklanan nedenlerden dolayı davanın Kabulüne, oybirliğiyle karar verildi”

Bu kararın Danıştay 4.Dairesince onaylandığına ilişkin karar özeti ise şöyledir:

“Vergi Usul Kanunu’nun 279.maddesinde hisse senetlerinin alış bedeli ile değerleneceğinin belirtildiği, ancak alış bedeli ile ilgili bir açıklama yapılmadığı için bu farkların doğrudan maliyete intikal ettirilmesi gerektiği, bu farkların kanunen kabul edilmeyen gider olarak kabulünün mümkün olmadığı gibi finansman gideri de sayılamayacağı” gerekçesiyle tahakkuku kaldıran İstanbul 9.Vergi Mahkemesinin 14.10.1998 gün ve E:1998/549; K:1998/1263 sayılı kararının bozulması istemiyle temyiz eden vergi dairesinin talebi Danıştay 4.Dairesince oybirliği ile reddedilmiştir.” 

Hüseyin Yalçın

E.Gelirler Kontrolörü/YMM Muhasebe Vergi


[1]Mehmet Nadir Arıca, Vergi Usul Kanunu, Ankara 1989, sf.1010

[2]Adı geçen bu özelgeler ve Danıştay kararları Milliyet Gaztesinin 27.01.2007 Tarihli İnternet sitesinden alınmıştır.

[3]Sakıp Şeker, İştirak Hisselerinin Alım Satımında Özellikli Durumlar, www.kanitymm.com.tr  internet sitesinden alınmıştır.

[4]A.Feridun GÖNGÖR, “Döviz Cinsinden Borçlanılarak Edinilen Hisse Senetlerinin Değerlemesi” Yaklaşım, Sayı:91 Sf:161

 

---------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.