Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
6111 Sayılı Kanunla Getirilen Stok Beyanı (Stok Affı)’nın Kaçakçılıkta Yarattığı Artış PDF Yazdır e-Posta
21 Ağustos 2011

Image

Vergi ihtilafı olan ve borçlu bulunan mükellefler için önemli fırsatlar içeren 6111 sayılı Kanun 13.02.2011 tarihinde Türkiye Bü­yük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edilerek, 25.02.2011 tarihli ve mükerrer 27857 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

I- GİRİŞ

Kanun gerek kesinleşmiş gerekse dava aşamasında bulunan vergi borçları için, yeniden yapılandırma bağlamında, çeşitli olanaklar sunmaktadır. Stok affı ve kasa fazlaları, pişmanlık ve ıslah ile ilgili hükümler de, Kanun’da düzenlenmiştir. 6111 sayılı Kanun’un İkinci Kısmının Dördüncü Bölümünde stoklar, kasa ve ortaklardan alacaklara ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup, öngörülen düzenlemelerle işletme kayıtlarının gerçek duruma uygun hale getirilmesi amaçlanmıştır.  Bu makalemizde stok beyanı ve stok beyanının yol açtığı daha doğrusu zemin hazırladığı kaçakçılık faaliyetleri üzerinde durulacaktır. Bu kapsamda makalemizin ilerleyen kısımlarında stok beyanına ilişkin düzenlemeler ele alınıp,  kaçakçılık faaliyetleri üzerindeki etkisi ortaya konacak ve çözüm önerileri sunulacaktır.

II- 6111 SAYILI KANUN KAPSAMINDA STOK BEYANI

Stok beyanı iki başlık altında incelenecektir. Birincisi İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar ve ikinci olarak  kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan emtia  açısından durumun ne olacağıdır.

A- İŞLETMEDE MEVCUT OLDUĞU HALDE KAYITLARDA YER ALMAYAN EMTİA

6111 sayılı Kanun'un 10. maddesine göre mükellefler İşletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları rayiç bedel ile 31.05.2011’e  kadar bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Bildirime dâhil edilen kıymetler için amortisman ayıramazlar. Aktiflerine kaydettikleri emtia için ayrı, makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere özel karşılık hesabı açılması gerekmektedir.  Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi halinde sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez. Ancak  makine, teçhizat ve demirbaşlar için  ayrılan karşılık birikmiş amortisman addolunur. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydedeceklerdir. Genel orana tabi makine, teçhizat, demirbaş ve emtiaların bedeli üzerinden % 10, indirimli orana tabi diğer makine, teçhizat, demirbaş ve emtiaların bedeli üzerinden tabi olduğu oranların yarısı esas alınarak katma değer vergisi hesaplanır ve ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek, beyanname verme süresi içinde ödenir. Makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen bu vergi hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez. Emtia üzerinden ödenen vergi genel esaslara göre indirilir. Bu emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için fiili ya da kaydi envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan katma değer vergisi, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükellef sorumlu tutulmaz. Kanun  kapsamında bildirilen kıymetlerin satılması halinde satış bedeli, bunların deftere kaydedilen değerinden düşük olamaz.

B- KAYITLARDA YER ALDIĞI HALDE İŞLETMEDE BULUNMAYAN EMTİA  

6111 sayılı Kanun’un 11. maddesine göre  gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dâhil), kayıtlarında yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan emtialarını, 31.05.2011 tarihine kadar  aynı nev'iden emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafi kâr oranını dikkate alarak fatura düzenlemek ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirebilirler. Hükmün uygulanmasına ilişkin olarak geçmişe yönelik vergi cezası ve gecikme faizi uygulanmaz

III- STOK BEYANI(STOK AFFI)’NIN KAÇAKÇIK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Kaçakçılık; ülkemize ithali ya da ülkemizden ihracı yasak olan veya ithal ve ihracı gümrük muamelesine tabi olan bir maddeyi gümrük işlemleri yaptırılmadan ithal-ihraç etmek ve bu maddeleri yurt içinde satmak ve satın almaktır. Küresel, bölgesel ve ulusal değişim ve dönüşümlerin doğrudan ya da dolaylı yansımalarının sonucu olarak ortaya çıktığı varsayılan kaçakçılık suçları; ülke ekonomisini ve kamu düzenini olumsuz yönde etkileyerek serbest pazar ekonomisinin temel dinamikleri olan; rekabet, kişisel girişimler, fiyatların oluşması, mal ve hizmetlerin sunulmasında arz talep dengesinin sağlanması gibi unsurları tahrip etmekte, yerli sanayinin gelişmesini engellemekte ve terör örgütleri de dâhil olmak üzere farklı suç organizasyonları için önemli bir gelir kaynağı oluşturabilmektedir. Kaçakçılığa konu edilen emtia baz alınarak, kaçakçılık fiillerini; akaryakıt kaçakçılığı, alkollü içki kaçakçılığı, tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığı, çay kaçakçılığı,  oto kaçakçılığı, kültür ve tabiat varlıkları kaçakçılığı, kıymetli taş ve maden kaçakçılığı, diğer her türlü eşya kaçakçılığı şeklinde bir tasnife tabi tutmak mümkündür.

Ülkemize kaçak yollarla giren içki, sigara, çay, otomobil, tarihi eser, değerli taşlar vb. birçok ürün bulunmaktadır. Kaçak yollarla giren bu ürünlerin iç piyasada satışı faturasız yapılmaktadır. Çünkü girişte faturalandırma olmadığı için çıkışta faturasız yapılmaktadır. Bu tür faturasız ürün satışları beraberinde birçok risk taşımaktadır. Maliye, gümrük, polis, jandarma vb. birimlerin kaçakçılar üzerindeki caydırıcı etkisi bulunmaktadır. Kaçakçılar bir ürünü yurda kaçak yolla soksak bile bunun yurt içindeki satışı sırasında faturasız satış yapacaklarından yukarda sayılan denetim birimlerine yakalanacakları korkusu onları bu faaliyetlerinden alıkoymaktadır veya onların bu faaliyetlerini azaltmaktadır. 6111 sayılı Kanun’la getirilen bu stok affı kaçakçılar üzerindeki bu caydırıcı etkiyi ortadan kaldırmaktadır ve kaçakçılığa kapı açmaktadır. Şöyle ki; kaçakçılar kaçak yolla yurda girmiş ve işletmelerin stoklarına dahil edilmiş olan bu ürünleri 31.05.2011’e  kadar bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Bu ürünlerin bedeli üzerinden genel orana tabi ise % 10, indirimli orana tabi ise tabi olduğu oranın yarısı esas alınarak katma değer vergisi hesaplanır ve ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek, beyanname verme süresi içinde ödenir. Böylece ürün için fiili ya da kaydi envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan katma değer vergisi, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükellef sorumlu tutulmaz. Burada Kanun’un işlerliği açısından bir sorun bulunmamaktadır. Çünkü mükellefler kendilerine sunulmuş olan bir haktan yararlanmaktadırlar. Yanlış olan işletmede mevcut olmadığı halde stok beyanıyla stoklarında varmış gibi göstererek ilerde yapılacak olan kaçakçılığa zemin hazırlanmasıdır. Stoklarında olup da kayıtlarında yer almayan firmalara bu stoklarını kayıt altına almayı amaçlayan bu Kanun maalesef ürün kaçakçılığı yapan firmalar tarafından kötüye kullanılmakta olmayan ürünleri stok beyanında bulunarak varmış gibi gösterip gelecekte stoklarına kaçak yollarla yapılacak ilaveleri bugünden aklama yoluna gitmektedirler.

IV- ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

6111 sayılı Kanun’un yasalaşmasından sonra bu düzen­lemelere uyumun ne olduğu, mükelleflerin bu düzenlemeler karşısında tepkisinin ve davranışını ne yönde olduğu, bu düzenlemelere uygun hareket edilip edilmediğinin kontrolünü yapılmalıdır. Bu kontrolü yapacak birimlerin daha etkin ve başarılı bir şekilde çalışmasını sağlayacak yapısal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bu düzenlemeleri uygulayacak per­sonelin fiziki ve ekonomik koşularının düzeltilmesine ilişkin düzenlemeler yapılmalıdır. Özellikle vergi denetimi güçlendirilmelidir. Ülke genelinde Maliye Bakanlığı denetim elemanlarının koordinatörlüğünde yapılacak fiili envanter çalışmaları sonucunda işletmelerin gerçek stoklarıyla beyan ettikleri stokların (6111 sayılı Kanun kapsamında beyan edilen) karşılaştırması yapılarak gerekli vergi incelemelerinin yapılması sağlanmalıdır.  Böylece mükellefini takip eden etkin bir vergi denetim sistemi ile vergi kayıp ve kaçağının azaltılması ve kaçakçılığın önlenmesi büyük ölçüde sağlanacaktır.

V- SONUÇ

6111 sayılı Kanun’la öngörülen düzenlemelerle işletme kayıtlarının gerçek duruma uygun hale getirilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda işletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia için makalemizin II-A bölümünde açıklanan şartları sağlamak koşuluyla bu emtia için fiili ya da kaydi envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan katma değer vergisi, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükellef sorumlu tutulmaz. Burada Kanun’un işlerliği açısından bir sorun bulunmamaktadır. Çünkü mükellefler kendilerine sunulmuş olan bir haktan yararlanmaktadırlar. Yanlış olan işletmede mevcut olmadığı halde stok beyanıyla stoklarında varmış gibi göstererek ilerde yapılacak olan kaçakçılığa zemin hazırlanmasıdır. Stoklarında olup da kayıtlarında yer almayan firmalara bu stoklarını kayıt altına almayı amaçlayan bu kanun maalesef ürün kaçakçılığı yapan firmalar tarafından kötüye kullanılmakta olmayan ürünleri stok beyanında bulunarak varmış gibi gösterip gelecekte  stoklarına  kaçak yollarla yapılacak ilaveleri bugünden aklama yoluna gitmektedirler. Bunun önlenmesi için etkin bir vergi denetimi gerekmektedir. Ülke genelinde Maliye Bakanlığı denetim elemanlarının koordinatörlüğünde yapılacak fiili envanter çalışmaları sonucunda işletmelerin gerçek stoklarıyla beyan ettikleri stokların (6111 sayılı Kanun kapsamında beyan edilen) karşılaştırması yapılarak gerekli vergi incelemelerinin yapılması sağlanmalıdır.  Böylece mükellefini takip eden etkin bir vergi denetim sistemi ile vergi kayıp ve kaçağının azaltılması ve kaçakçılığın önlenmesi büyük ölçüde sağlanacaktır.

 

Mehmet FİL*

Yaklaşım

_____________________________________________

(*) Vergi Denetmeni