Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Adresinde bulunmayan mükelleflerin vergi ve ticaret sicili mükellefiyetlerinin resen terkini PDF Yazdır e-Posta
19 Temmuz 2011

Vergi mevzuatı açısından uygulama:
Vergi Usul Kanunu’nun 160’ncı maddesinde;
“İşi bırakan mükelleflerin, keyfiyeti vergi dairesine bildirmeleri gerekmektedir.

İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi veya başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi halinde mükellef (matrahlı veya matrahsız beyanname verenler dahil) işi bırakmış addolunur ve mükellefiyet kaydı vergi dairesinde terkin edilir. Bu durum, ilgili kamu kurum ve kuruluşu ile kamu kurumu niteliğindeki meslek üst kuruluşuna da bildirilir.”

İşi bırakmanın mükellef tarafından bildirilmeyip idarece resen tespiti halinde yapılacak işlemlerle ilgili olarak 21 Aralık 2004 tarihli 2004/13 no’lu genelge yayımlanmış olup, işi bırakmayı idareye bildirimde bulunmayan mükellefle ilgili genelgede yer alan açıklamalar irdelenecektir.

İşi bırakma vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesini ifade eder. Ticaret şirketleri açısından mükellefiyetin sona erdirilmesi ise tasfiye ve iflas hallerine bağlanmıştır. Bu işlemler yapılmadan ticaret şirketlerinin tüzel kişiliğinin kaldırılması mümkün değildir.

Gerçek ve tüzel kişilerin mükellefiyet kayıtlarını yasal prosedürlere göre mükellefiyet kayıtlarını sona erdirmeleri gerekirken, uzun süreden beri işi bırakmış, ortakları dağılmış, ortaklığın feshine veya tasfiyesine tevessül edilmemiş, sorumlu ve muhatap tutulacak kanuni temsilci bulunmaması, işini tamamen terk ettiği belirlenen ve vergiye tabi bir faaliyeti bulunmadığı tespit edilen mükellefin işi bırakma keyfiyetini vergi dairesine bildirmemiş olmaları nedeniyle beyanname vermedikleri dönemlere ilişkin matrahların resen takdiri gidilmesi halinde, Vergi Usul Kanunu’nun 3’üncü maddesinde yer alan vergiyi doğuran olay ve bu olaylara ilişkin işlemlerin gerçek mahiyetine uygun olmadığından takdire sevk aşamasında sorun yaratmaktadır.

Vergi Usul Kanunu’nun 160’ncı maddesine 5228 sayılı kanunla eklenen paragraflar çerçevesinde işi bırakıp ticari faaliyette bulunmayan mükelleflerle ilgili yapılan yoklamada faaliyeti bulunmayan mükelleflerin, vergi mükellefiyetlerinin terkini yapılacağı amir hükmü getirilmiştir.

Ticari veya mesleki kazanç sahibi gerçek kişiler ve ortaklıklar ile tüzel kişi mükelleflerinden, birbirini izleyen iki döneme ait katma değer vergisi beyannamesini vermeyenlerin işyeri ve ikametgah adreslerinde, ayrıca tüzel kişi mükelleflerin kanuni temsilcilerinin ikametgah adreslerinde, katma değer vergisi beyannamesi verilmeyen son dönemi izleyen ay içerisinde gerekli yoklama işlemleri yapılarak, ilgililerin işlerini ne zaman terk ettikleri, işyerinin yoklama tarihindeki durumu, işyerinde başkaları faaliyet gösteriyorsa hangi tarihten itibaren orada faaliyet gösterdikleri, mükellefin mesleği ile ilgili teşekkül birlik veya oda kayıtlarında yer alan bilgiler ile işyeri ve ikametgah adreslerinin bulunduğu yer muhtarlık kayıtları araştırılarak, adres değişikliği yapılıp yapılmadığı hususlarının tespit edileceği, bu tespit ve yoklamalarının sonucunu takip eden 30 gün içinde mükellefin bilinen adreslerinde, dosyadan sorumlu servis şefinin de katıldığı ikinci bir yoklama yapılarak, ilgilinin bilinen adresinde bulunamadığını ve başka adreste faaliyetine devam etmediğine dair teyit eden bir yoklama fişi tanzim ederek, vergi dairesi müdür muavini ile müdürün onayı alınarak mükellefiyet terkini yapılacaktır.

Mükellefiyet terkin tarihi, ilk yoklamanın yapıldığı tarih esas alınarak yapılmaktadır. Ancak işini terk ettiği tarih, devlet veya devlet güvencesinde tutulan kayıt ve siciller veya diğer kanaat getirici vesikalarla tevsik edilebilenlerin mükellefiyet kayıtları, bu olayın meydana geldiği tarih itibariyle tevsik edici bu belgelerin olmaması halinde mükellefiyet kayıtları ilk yoklamanın yapıldığı tarihten itibaren mükellefiyet kayıtları terkin edilecektir. Mükellefiyet kayıtları bu iç genelgeye göre terkin edilen mükelleflerin, mükellefiyet kayıtlarının terkin edildiği tarihten önceki dönemlere ait vergi borçlarıyla ilgili takip işlemlerine devam edilecektir. Mükelleflerin, mükellefiyet kayıtlarının terkin tarihinden sonraki dönemlerle ilgili takdir işlemleri yapılmayacağı, bu tarihten sonra takdir edilen matrahların düzeltileceğine yer verilmiştir. Mehmet Türker/İTO Gazetesi