Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ali Tezel - Fazla veren işsizlik sigortası sosyal sigorta değil mi?(11.12.07) PDF Yazdır e-Posta
11 Aralık 2007

Avrupa Sosyal Şartı ve 1952 yılında imzaya açılmış olan “Sosyal Güvenliğin Asgari Normları” hakkındaki 102 Sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesi’ne imza koyan üye ülkeler aşağıda yazılı olan risklere karşı çalışanlarını güvence altına almakla yükümlüdür.

1-Hastalık (Sağlık Yardımı)

2-Hastalık (Gelir Kaybını Karşılayan Ödenekler)

3-Yaşlılık (Emeklilik)

4-İş kazası ve meslek hastalığı

5-Analık (Doğum)

6-Sakatlık (Malüllük)

7-Ölüm

8-İşsizlik

9-Aile yükleri (çocuk ve kira yardımı)

Bahse konu Uluslararası Sözleşmeye ülkemizde imza koymuş olmakla birlikte, ilk yedi sosyal riske karşı ülkemizde var olan SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı’nın bileşkesi olan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), kendisine bağlı olanlara güvence sağlamaktadır.

1-İşsizlik sigortasında 31 milyar var

Son ikisi olan Aile yükleri ile işsizlik riskine karşı ise 1999 yılına gelinceye kadar herhangi bir güvence ortada yok iken 4447 Sayılı Kanun ile bağımlı çalışan işçiler için işsizlik riski güvence altına alınmıştır. Ancak aynı kanun gereğince ilk prim kesintisi Haziran 2000’de başlamış ve ilk işsizlik sigortası ödemeleri de 2002 yılının şubat ayında başlamıştır. Son sıradaki son sosyal risk olan Aile yüklerine karşı da ülkemizde herhangi bir sosyal güvence yoktur. Birçok çalışanın bir an önce emekli olmaya çabalamasının en önemli sebebi de aile yardımı alamamasıdır ki. Çalışan, emekli olup emekli aylığını aile yardımı gibi yani ev kirası, çocukların yiyeceği için kullanmak ve sonra da emekli olup çalışmaya devam etmek çabasındadır.

İşsizlik sigortası konusuna gelince şu an “İşsizlik Sigortası Fonu’nun net birikimi kasım sonu itibarıyla 30 milyar 58.4 milyon YTL’ye ulaşmış durumda. Bu paralar da iç borçlanma ihalelerinde devlet iç borçlanma senetlerinde kullanılmaktadır. Yani, 30 milyon lira devletin elinde. Kasım sonu itibarıyla 31 milyar 576 milyon lira geliri olan fon bugüne kadar, işsizlere sadece 1 milyar 509 milyon YTL. ödeme yapmış durumda

2-Sosyal güvenlik açığı ise 26 milyar lira

Öte yandan gündemde sosyal güvenlik reformu var ve deniyor ki bu sene açık 26 milyar lira olacakmış ama birkaç sene öncesine gidersek rakamları daha net görebiliriz.

Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere, SGK’nın açıkları esasen sağlık giderlerindedir ve 2004 yılında 10 milyar lira olan sağlık giderleri bu yıl sonunda 22 milyar liraya ulaşacaktır. Emeklilik giderleri ise 2004 yılında 35 milyar lira iken bu yıl 51 milyar liraya ulaşmıştır. Sonuç olarak emeklilik giderleri 2004 yılından bugüne yüzde 145 artmış ama sağlık giderleri yüzde 220 artmıştır.

Bu arada açık denilen rakamların yaklaşık 10 milyar lirası da T.C. Emekli Sandığı’na verilen görev zararları diyebileceğimiz ve faturası karşılığından Hazine’den alınan paralar mesela malül kalan erlere veya vefat eden erlerin geride kalanlarına ödenen aylıklar, ikramiyeler, 65 yaş aylıkları gibi giderler de var. Bunları hesaba kattığımızda gerçek açık 16 milyar liradır.

3-İlaç giderleri çok fazla

Sağlık giderlerinin ise ilginç bir yönü var tüm dünyada sağlık giderlerinin ortalama yüzde 20-25’i ilaç giderlerine harcanırken ülkemizde yüzde 50’si ilaç giderleridir. Yani 2005 yılı şubat ayında SSK ve tüm kamu hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devrinden sonra gerek ilaç firmalarına ve gerekse özel sağlık kuruluşlarına 12 milyar liradan yani eski parayla 12 katrilyondan fazla para aktarmışız.

4-Sonuç;

Görüldüğü üzere Sosyal Güvenlik Sistemi bu sene 26 milyar açık vereceği ifade ediliyor ama gerçek açık 16 milyar lira ve işsizlik sigortasında da devletin kullandığı 30 milyar lira öylece duruyor. İşsizlik sigortası da sosyal sigorta yardımlarından olduğu halde milletin emekli aylıklarını düşürmek için 31 milyar fazlayı hesaplarda göstermiyorlar.




Vatandaşın gereksiz dediği...

Ali Bey, gazetedeki sütununuza gereksiz o kadar çok şey yazıyorsunuz bunları okuyan var mı yok mu bilmiyorum. Sütununuza boş ve gereksiz şeyler yazacağınıza milletin sorularına yanıt verseniz daha iyi değil mi? Kimin umurunda SGK başkanının istifası, kimin umurunda sosyal güvenlik reformu. Bizleri hiç ilgilendirmiyor. Dört aydır cevap bekliyorum hâlâ cevap alamadım boş ve gereksiz yazılarınızdan. Sorumu tekrar soruyorum. Ben, 1.7.1957 doğum tarihliyim 1.10.1987 yılında SSK’ya başladım ve şu an 3680 günüm var. Ben kaç yaşında emekli olurum? Müjgan

Hanımefendi iletinizi aynen yazdım bakalım sizinle aynı görüşte olanlar var mı diye. Zira gereksiz dedikleriniz tüm ülke insanlarını ilgilendiriyor. Bu arada sizin özel durumunuz olan emekliliğinize gelince, yukarıdaki bilgilere göre 54 yaşında yani 01.07.2011 günü SSK’dan emekli olacaksınız. Şayet prim ödemeye devam eder de 5225 günü tamamlarsanız yaş beklemeden 5225 günü tamamladığınız anda emekli olursunuz.

 

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=101328,10,185