Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre teminat olarak kabul edilecek değerler

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre teminat olarak kabul edilecek değerler nelerdir?

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre teminat olarak kabul edilecek değerler aşağıdaki gibidir.

1) Para,

2) Bankalar ve özel finans kurumları tarafından verilen süresiz teminat mektupları,

3) Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler (Nominal bedele faiz dahil edilerek ihraç edilmiş ise bu işlemlerde anaparaya tekabül eden satış değerleri esas alınır.),

4) Hükümetçe belli edilecek Milli esham ve tahvilat "Bu esham ve tahvilat, teminatın kabul edilmesine en yakın borsa cetvelleri üzerinden %15 noksanıyla değerlendirilir.

5) İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idarelerince haciz varakalarına müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar.

Teminat sonradan tamamen veya kısmen değerini kaybeder veya borç miktarı artarsa, teminatın tamamlanması veya yerine başka teminat gösterilmesi istenir.

Borçlu verdiği teminatı kısmen veya tamamen aynı değerde başkalariyle değiştirebilir.

"Bu soru Ankara defterdarlığının web sitesinden alınmıştır."

İhtiyati Tahakkuk Nedir?

Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkında Kanunun’un 17.maddesinde ihtiyati tahakkuk açıklanmıştır. Buna göre;

Aşağıdaki hallerden birinin bulunması takdirinde vergi dairesi müdürünün yazılı isteği üzerine defterdar ve/veya vergi dairesi başkanı, mükellefin henüz tahakkuk etmemiş vergi ve resimlerinden Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek olanlarla bunların zam ve cezalarının derhal tahakkuk ettirilmesi hususunda yazılı emir verebilir.

Vergi dairesi müdürü bu emri derhal tatbik eder:

1. 13üncü maddenin 1, 2, 3 ve 5inci bentlerinde yazılı ihtiyati haciz sebeplerinden birisi mevcut ise,

2. Mükellef hakkında 110uncu madde gereğince takibata girişilmişse,

3. Teşebbüsün muvazaalı olduğu ve hakikatte başkasına aidiyeti hakkında deliller elde edilmişse.

İhtiyati Haciz Nedir?

Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkında Kanunun’un 13.maddesinde ihtiyati haciz açıklanmıştır. Buna göre;

“İhtiyati haciz aşağıdaki hallerden herhangi birinin mevcudiyeti takdirinde hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre, derhal tatbik olunur.

1. 9uncu madde gereğince teminat istenmesini mucip haller mevcut ise,

2. Borçlunun belli ikametgahı yoksa,

3. Borçlu kaçmışsa veya kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimalleri varsa,

4. Borçludan teminat göstermesi istendiği halde belli müddette teminat veya kefil göstermemiş yahut şahsi kefalet teklifi veya gösterdiği kefil kabul edilmemişse,

5. Mal bildirimine çağrılan borçlu belli müddet içinde mal bildiriminde bulunmamış veya noksan bildirimde bulunmuşsa,

6. Hüküm sadır olmuş bulunsun bulunmasın para cezasını müstelzim fiil dolayısıyla amme davası açılmış ise,

7. İptali istenen muamele ve tasarrufun mevzuunu teşkil eden mallar, bu mallar elden çıkarılmışsa elden çıkaranın diğer malları hakkında uygulanmak üzere, bu kanunun 27, 29, 30uncu maddelerinin tatbikini icabettiren haller varsa.”

"Bu soru Ankara defterdarlığının web sitesinden alınmıştır."

Süresinde (vadesinde) borcunu ödemeyen mükellefler hakkında yapılan takip safhaları nelerdir?

Süresinde borcunu ödemeyen mükelleflerin borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları için ödeme emri  tebliğ edilir.

Kendine ödeme emri tebliğ edilen borçlu 7 günlük müddet içinde borcunu ödemediği veya mal bildiriminde bulunmadığı takdirde mal bildiriminde bulununcaya kadar bir defaya mahsus olmak ve üç ayı geçmemek üzere hapis cezasıyla cezalandırılması için durum İcra Tetkik Hakimliğine bildirilir.

Ödeme emri tebliğine rağmen borç ödenmemişse mükellefin her türlü menkul ve gayrimenkul malları ile alacak ve haklarına tatbik edilecek haciz için haciz varakası düzenlenir.

Borç miktarı 25.000,00 YTL’yi aşan mükellefler için yurt dışına çıkış tahdidi konulur.

Haczedilen her türlü mallar (menkul ve gayrimenkuller) satılarak paraya çevrilir.

Kamu kurum ve kuruluşlarında (Saymanlıklarda) hak ve alacağı bulunan mükelleflerin bu alacaklarından vergi borcuna kesinti yapılabilir mi?

Saymanlıklarda hak ve alacağı bulunan mükelleflere ödeme yapılmadan önce 1993/6 Seri Nolu Tahsilat İç Genelgesi gereğince saymanlıklarca mükelleflerin bağlı bulundukları vergi dairesi ile irtibat kurularak borcu bulunup bulunmadığı tespit edilecek, borcunun bulunması halinde saymanlıkça vergi borcuna kesinti yapılacaktır.

Yurt dışı çıkış yasağı konulmasını gerektiren borç miktarı nedir?

Bilindiği üzere kamu idaresi vergi borçlarının ödenmesi için çeşitli yaptırımlarda bulunmaktadır. Bu yaptırımlardan biriside yurt dışı çıkış yasağıdır.

Yurt dışı çıkış yasağına ilişkin düzenlemelere Pasaport Kanunu’nda yer verilmiştir.Maliye Bakanlığı yayımlamış olduğu Tahsilat Genel Tebliğler ile vergi borcu nedeniyle  yurt dışına çıkışı yasaklanacak kişiler hakkında yapılacak işlemleri düzenlemiştir. (Konu ile ilgilenenler 395 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliğine bakabilirler)

424 Seri No’lu Tahsilat Genel Tebliği ile 15 milyar Türk Lirası olarak belirlenen yurt dışına çıkış yasağı konulmasını gerektiren borç tutarı 27.04.2006 tarihli 439 sayılı tahsilat genel tebliği ile  25 bin Yeni Türk Lirasına yükseltilmiştir.

Buna göre, Tebliğin yayımından itibaren 25 bin Yeni Türk Lirasının altında borcu bulunan mükellefler hakkında yurt dışına çıkış yasağı uygulanmayacak, diğer taraftan daha önce 25 bin Yeni Türk Lirasının altında borcu olup da haklarında yurt dışına çıkış yasağı konulmuş bulunanlar derhal tespit edilerek tahditlerinin kaldırılması yönünde emniyet müdürlüklerine bildirimde bulunulacak tır.

Ayrıca vergi borcunun yurt dışı çıkış yasağını gerektirip gerektirmediğinin tespitinde aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulacaktır.

1.Kesinleştiği halde ödenmemiş olan ve varsa ihtiyati tahakkuk ve ihtiyatı haciz uygulamasına konu amme alacakları toplamı dikkate alınacak

2.  a) Tarhiyat safhasında olan veya tarhiyata ilişkin olarak yaratılan ihtilaflar nedeniyle kesinleşmemiş olan amme alacakları

b) 6183  sayılı Kanunun 48. maddesi uyarınca tecil edilmesi yada sair nedenlerle teminat altına alınacaklar,

c) İlgili mevzuat gereğince istenilen belgelerin borçlu tarafından tam ve eksiksiz olarak tahsil dairesine ibraz edilmiş olması koşuluyla nakden veya mahsuben iadesi talep edilen miktar,

d) Cebri takip sonucu haczedilen malların değeri kadar borç miktarı

dikkate alınmayacaktır.

Diğer taraftan, miktara bakılmaksızın 6183 sayılı Kanunun 75.maddesi uyarınca aciz halinde olduğu tespit edilen borçlular hakkında yurt dışına çıkış yasağı uygulanmayacaktır.’(395 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliğ)

Yıllar itibariyle gecikme zammı oranları nelerdir?

31.08.1995-01.02.1996 tarihleri arası...................%10

01.02.1996-09.07.1998 tarihleri arası...................%15

09.07.1998-21.01.2000 tarihleri arası...................%12

21.01.2000-02.12.2000 tarihleri arası.....................%6

02.12.2000-29.03.2001 tarihleri arası.....................%5

29.03.2001-31.01.2002 tarihleri arası...................%10

31.01.2002-12.11.2003 tarihleri arası.....................%7

12.11.2003-02.03.2005 tarihleri arası.....................%4

02.03.2005 tarihinden itibaren............  .................%3

21.04.2006 tarihinden itibaren.............................%2,5

Mükellef hangi hallerde Tecil talebinde bulunabilir?

Mükellefler;

Amme alacağının zamanında ödenmesi,

Haciz tatbiki,

Haczolunan malların paraya çevrilmesi gibi nedenlerle çok zor duruma düşecek olması hallerinde,

Alacaklı amme idaresine, yazılı talepte bulunmak, teminat göstermek, tecile yetkili makamların belirleyeceği diğer şartları kabul etmek, tecil faizi ödemek kayıt ve koşulları ile örnek formu Erteleme ve Taksitlendirme Talep ve Değerlendirme Formu doldurmak suretiyle talepte bulunabilir.

Tecil faizi oranı ne kadardır?

6183 sayılı Kanunun 48.maddesine istinaden borçlarının tecilini talep eden ve bu talepleri kabul edilen mükelleflerin borçlarına ayrıca yıllık %24 (28.04.2006’dan itibaren) oranında tecil faizi uygulanır.

Tecil talebi kabul edilmeyecek alacaklar nelerdir?

Mükelleflerin Katma Değer Vergisi, Taşıt Alım, Motorlu Taşıtlar, Geçici Vergi, Zirai (Stopaj) Vergileri, Fon Payı ve Ek Vergilerden olan borçları tecil kapsamı dışındadır.

Nexia