Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Otoda yerlilik oranını en az 90’a çıkarana teşvik geliyor PDF Yazdır e-Posta
05 Nisan 2010

İhracata dayalı üretim stratejisini hayata geçirmeye hazırlanan hükümet, bu plana otomotivden başlatacak. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye ihracatının ön tekerinin otomotiv olduğunu belirterek, “Otomotiv ihracatı ne doğrultuda hareket ederse Türkiye ekonomisi de o yöne doğru ilerler. Otomotivde yeni teşvik sistemiyle, üretilen araçların en az yüzde 90’ını yerlileştireceğiz” dedi.

TÜRKİYE’de son yıllarda özellikle ihracatta liderliği ele geçirip, ekonominin lokomotifi olan otomotiv sektörüne hükümetten yeni teşvikler geliyor. İhracata dayalı üretim stratejisini hayata geçirmeye hazırlanan hükümet, bu stratejiyi ilk olarak otomotivde uygulayacak. Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ekonomide büyümenin yolunun ihracatın artmasından geçtiğini belirterek, “Biz de bu doğrultuda otomotiv sektöründe yeni bir teşvik sistemini devreye sokup, yerlilik oranını artıranı destekleyeceğiz. Bu teşvikle Türkiye’de üretilen araçların en az yüzde 90’ının yerlileşmesini amaçlıyoruz” dedi.

1 günde 68 milyon dolar

Türkiye’de otomotiv sektörünün kendisini ispatladığını ve 2010 yılına özellikle ihracata çok iyi başladığını söyleyen Zafer Çağlayan, “İlk üç ayda otomotiv ihracatı yüzde 40’ın üzerinde arttı. Sadece 1 Nisan’da gerçekleşen otomotiv ihracatı 68 milyon dolar. Şaka gibi ama ayın ilk gününde geçen seneye göre yüzde 95’lik artış anlamına geliyor. Yıl sonunda otomotiv sektörü 22 milyar dolarlık ihracatı yakalayacak” mesajı verdi.

Türkiye motor üretmeli

Hükümetin 2009 yılı başında 250 milyon lira ve üstü yatırımlara yönelik başlattığı teşvik uygulamasının yıl sonunda biteceğini hatırlatan Çağlayan, şunları söyledi: “Bu teşvikler için geçen 15 ay içinde otomotiv sektöründen tam 72 başvuru yapılmış. Toplam 3 milyar 556 milyon liralık yatırım için teşvik alınmış. Biz hükümet olarak bu teşviğin ardından daha büyük bir teşvik sistemini devreye sokmak için çalışıyoruz. Otomotiv sektöründe ihracat odaklı teşvik sistemi başlatacağız. Bu doğrultuda Türkiye’de özellikle araç üretiminde önemli ithal kalemi olan motor ve diğer yürüyen aksamın üretilmesini destekleyeceğiz. Mutlaka motor üretmeliyiz. Bu sayede yerlilik oranının en az yüzde 90’lara çıkıp, ihracatın artmasını hedefliyoruz.”

Otomotiv Türkiye’nin ön tekeri

Otomotivin ihracatın motoru olduğunu söyleyen Çağlayan, “Bir otomobil düşünün ön teker nereye giderse arka tekerde oraya gider. Türkiye ihracatının ön tekeri otomotiv. Otomotiv ihracatı ne doğrultuda hareket ederse Türkiye ekonomisi de o yöne doğru ilerler” diye konuştu. Çağlayan, 1 hafta 10 gün içinde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığında Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nun (EKK) sadece otomotiv sektörü için toplanacağını belirtti.

Korumacı Fransa’nın balonu sonunda sönecek

Zafer Çağlayan, “Fransız hükümetinin gerek Renault’un Bursa’yla ilgili gerekse zordaki otomotiv şirketi Heuliez’le ilgili açıklamaları karşısında sessizliğimizi koruduk ve bekledik” diyerek, şunları dile getirdi: “Bugün dünya otomotivinde artık rekabet dolardan sent bazına geriledi. Fransa, istediği kadar korumacılık yapsın. Firmaların giderlerinin tümünü teşviklerle temin edemeyeceklerine göre, o firmalar en kârlı üretim yapacağı yere gidecektir. Yani balonun üstündeki havayı istedikleri kadar tutmaya çalışsınlar o balonun havası sönecektir.”

Peugeot gelirse kazanır

TÜRKİYE’de yatırım yapmayı planlayan, ancak henüz buna karar veremeyen Fransız Peugeot hakkında Zafer Çağlayan’dan şu mesaj çıktı: “Bugün Avrupa doymuş, Türkiye aç bir pazardır. Dünyada bugun sahip olduğu potansiyele bağlı olarak otomotiv yatırımı için en cazip ülkelerin başında Türkiye geliyor. Bu noktada Peugeot eğer Türkiye’de yatırım yaparsa kendi kazanır, yapmazsa kendi kaybeder. Bunu böyle değerlendirmek lazım.”

Türkiye elektrikli araçta öncü olacak

DEVLET Bakanı Zafer Çağlayan, EKK’da elektrikli araçların üretimi ve kullanımının da ana maddelerden biri olacağını ve bu konudaki master planının belirleneceğini söyledi. Dünyada yeni bir dönemi başlatacak elektrikli araç konusunda Türkiye’nin öncü ülke olması için gerekli desteği vereceklerini belirten Çağlayan, “Biz elektrikli araç üretimine girmek mecburiyetindeyiz. Ama burda en önemli konu elektrikli araçlarda kullanılan pillerin hammaddesi olan lityum konusunda neler yapacağımız. Bizim öncelikli olarak pilin hammaddesini bulmamız, rezervleri belirlememiz gerekiyor. Bu konuda özellikle Güney Amerika’da rezervleri bilen bir çok girişimci Türk var. Türkiye’de de lityum rezervleri var. Bunları bulup öncelikli olarak lityum konusunda söz sahibi olmalıyız” dedi. Diğer taraftan şarj istasyonları ve kullanımı için yapılması gerekenleri belirlemek gerektiğini kaydeden Çağlayan, “Bunun yanında elektrikli araç parçalarının üretiminin belirlenmesi gerekiyor. Kuşkusuz elektrikli araçlarda özellikle kalıp maliyetleri daha düşük olacağı için KOBİ’ler içinde büyük fırsat yaratacak” dedi.

Elektrikli araç işine ilk giren kazanacak

Zafer Çağlayan, elektrikli otomobille ilgili şunları söyledi: “Dünya çapında bir tasarımcı olan Murat Günak’ın tasarladığı elektrikli aracı Ankara’da test ederek Başbakan Erdoğan niyetini çok iyi şekilde ortaya koymuştur. Biz Murat Günak ve Alphan Manas’ın biraraya gelmesinde aracı olduk. Sonra uzaktan izledik. Şu aşamada gelinen noktada özellikle İnci Akü’nün de bu işe girmesi bizi çok sevindirdi. Diğer şirketlerinde ortak olmasıyla ortaya çok iyi bir işbirliği fırsatı çıktı. Bu sinerjiyle kazanırlar. Zaten bugun elektrikli araç işine ilk giren kazanır. Heuliez’i alamasalar bile ben bu 4’lü ortaklığı son derece önemli buluyorum. Basketbolda takım oyunu her zaman esastır. 5 oyuncunun 5’i de guard değil veya 5’i de pivot değildir. Hepsinin ayrı görevleri vardır. Bu ortaklıkta bu yönden çok doğru bir ortaklık. Takım oyunu oynarlarsa başarılı olurlar.”

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/14316988.asp?gid=254