Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
ATO Başkanı Aygün: Maliye tüccarın zekasıyla alay ediyor (11.11.2007) PDF Yazdır e-Posta
11 Kasım 2007

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Maliye Bakanlığı’nın tüccarların hesaplarına haciz koymasını eleştirerek, vergi cezalarının bono ve tahvil gelirinden fazla olduğuna dikkat çekti. Aygün, “Bu iddia tüccarın zekasıyla alay etmektir. Hiçbir tüccar bunu yapmaz. İkiye alıp bire satmaz” dedi.

ATO Başkanı Sinan Aygün, yaptığı açıklamada hesaplarına haciz konulan birçok mükellefin bankada parası olduğu halde vergi borcunu ödemeyip 5 milyar YTL tutarında hazine bonosu ve tahvil alarak devlete borç verdiği iddialarına tepki gösterdi. Sözkonusu iddianın, 130 bin mükellefe yönelik haciz operasyonunu haklı çıkarmak amacıyla ortaya atıldığını belirten Aygün, “Vergi borcunu ödemeyip devlete para satan mükellef varsa Maliye isimlerini kamuoyuna açıklasın. Açıklamıyorsa bize versin, biz de üzerimize düşeni yapalım” diye konuştu.

"VERGİSİNİ ÖDEMEYİP BANKAYA YATIRAN TÜCCAR BASİRETSİZDİR"

Fahiş gecikme faizleri olan vergilerini ödemeyip, cüzi getirisi olacak hazine bonosu ve tahvili almanın dünyanın hiçbir yerinde ticaret mantığıyla bağdaşmayacağını ifade eden Aygün, vergisini ödemeyip bankaya yatıran tüccarın basiretsiz bir tüccar olduğunu söyledi.

Maliye’nin açıklamasında var olduğunu iddia ettiği bu tür mükelleflerin düzmece mükellefler olduğuna dikkat çeken Aygün, tüccarın zekasıyla alay edildiğini kaydetti. Aygün,

“Parasını bonoda veya tahvilde değerlendiren bir tüccar aylık net yüzde 1.2 faiz geliri elde eder. Kamu alacaklarına uygulanan gecikme zammı ise yüzde 2.5’dir. Hiçbir tüccar bunu yapmaz. İkiye alıp bire satmaz” dedi.

"HAZİNE’NİN BELEDİYELERDEN ALACAĞI 12.5 MİLYAR YTL"

Mükellefi "yolunacak kaz” gibi gören anlayışın giderek “hain” gibi görmeye başladığını savunan Aygün, konuşmasına şöyle devam etti:

“Sanki vergi mükellefleri vergilerini yatırmayıp rant sağlıyorlarmış ve devlete para satıyorlarmış gibi kamuoyuna sunuluyor. Hiçbir mükellef ne haindir, ne de sadece kendi kazancını düşünür. Hazine’nin belediyelerden alacağının Eylül 2007 itibariyle 12.5 milyar YTL’ye ulaştı. Niye belediyelerden alacağınızı almıyorsunuz da tüccara saldırıyorsunuz?”

"VERGİ PERFORMANSININ DÜŞÜK OLMASININ NEDENİ ENERJİ KİT’LERİ"

Hükümetin vergi performansının düşük kalmasının önemli bir nedeninin de enerji KİT’leri olduğunu ifade eden Aygün, kamu kurum ve kuruluşlarının Hazine’ye toplam borcunun ne kadar olduğunun açıklanmasını istedi. Kamudan vergi alacaklarını tahsil etmek için Maliye Bakanlığı’nın ne yaptığını da bilmek istediklerini belirten Aygün, “Kamu kuruluşlarına da haciz uygulanıyor mu? Maliye, 130 bin esnafın hesaplarına bloke koydu. Adeta züccaciye dükkanına fil girdi. İstiyoruz ki bu fil biraz da kamu kuruluşlarının züccaciye dükkanlarına girsin. Binlerce esnafın post makinaları üzerinde haciz var. Her çekilen kredi kartı Maliye’nin hesaplarına gidiyor. Kimsenin günü kurtaracak durumu bile kalmadı. Maalesef bir kez daha kazı bağırtarak yoldular” diye konuştu.

"TÜCCARIN DEVLET KURUMLARINDAN ALACAKLARI NE OLACAK?"

Tüccarın, devletten, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan, üniversitelerden, kamu kurum ve kuruluşlarından yüksek miktarda alacakları olduğunu vurgulayan Aygün, devletin bu paraları ödemediğini kaydetti. Aygün, konuşmasını söyle sürdürdü :

“Alacağına şahin, borcuna karga bir yaklaşımla Maliye politikası yürütülemez. Tüccarın devlet kurumlarından alacakları ne olacak? Biz devletin hesaplarına nasıl el koyacağız? Maliye Bakanlığı, müteahhitlerin alacaklarından, ilaç bedeli, tıbbi malzeme, iaşe malzemesi alacaklarından da sorumludur. Maliye Bakanlığı, mahsuplaşma getirsin. Maliye kendi borcunu ödesin, sonra gelsin bizden hesap sorsun. Biz de devleti mahkemeye verip faiz isteyeceğiz.”

HACİZ SONRASINDA BANKALAR KREDİLERİNİ DONDURDU

Maliye’nin haciz uygulamasının hatalar zinciri ile dolu olduğunun altını çizen Aygün, bu hataları şu şöyle sıraladı:

"-Borçlu mükelleflere ödeme emri gönderilmedi. Mükellefe vergisini ödeme şansı tanınmadı.

-Devletten alacağı olan mükelleflerin vergi borcu mahsup edilmedi.

-İhracata dayalı KDV alacağı olan mükelleflere de haciz gönderildi.

-Vergi borcunun çok üzerinde mevduata haksız yere bloke kondu.

-Hacizle ilgili bildirilerin, borçlunun sadece tebliğ tarihindeki banka hesaplarında mevcut olan varlıklarını kapsayacağı ilkesi çiğnendi, hukuki yanlışlar yapıldı.

-Vergisini düzenli ödeyen ancak, unutmaya bağlı vergi kalıntısı olan mükellefler de ayrıma tabi tutulmadı.

-Vergi borcunu ödemiş olan mükellefler bile kapsama alındı.

-Post makinalarına da haciz koyularak esnafın iş yaparak vergi borcunu ödemesi engellendi.

-Konulan haciz nedeniyle çekler senetler ödenemedi, esnaf kara listeye girdi.

-Hacize bağlı olarak bankalar kredileri geri çağırdı ya da dondurdu.

-Bankaların yanlışlarına zamanında müdahale edilmedi, sorunun daha da ağırlaşmasına neden olundu.

-Mükellef, rencide edildi, devlet-millet halkası zayıflatıldı."

 

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/alarmnews.aspx?DocID=7668340