Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Hangi çalışanlar dava açarak devletten ne kadar vergi iadesi alabilir PDF Yazdır e-Posta
17 Şubat 2010

Image

Haftalardır işyerlerinde milyonlarca çalışan hep bunu konuşuyor.

"Dava açılırsa vergi iadesi alınıyormuş, bu doğruysa ben ne kadar alabilirim". Anayasa Mahkemesi, 15 Ekim 2009 tarihli kararı ile ücretlilerin yüzde 35'lik oranda vergiye tabi olamayacağını açıkladı, karar 8 Ocak 2010'da Resmi Gazete'de yayımlandı. Karar milyonlarca çalışanı heyecanlandırdı ama aşağıdaki tablolarda görüleceği üzere olası vergi iadesi aslında sınırlı sayıda ‘yüksek ücretli çalışanı' ilgilendiriyor. Kim bu yüksek ücretliler denilirse; 2010 ücretleri için, netten ücreti hesaplananlarda aylığı 6.500 TL'yi veya brütten ücreti hesaplananlar da aylığı 9.500 TL'yi geçenler.

Peki; sınırlı sayıda çalışan da olsa bu ücretliler, maaşlarından yüksek oranda(yüzde 35'den) kesilen gelir vergisinin(GV) bir kısmını(yüzde 8'ni) devletten geri alabilecek mi? Çünkü bir yandan da "davayı çalışan mı işveren mi açacak", "dava açma süresi doldu mu" ve "en son hangi tarihe kadarki ücretler dava konusu yapılabilir" tartışması yaşanıyor.

Bu soruların cevaplarını da Bümin Hoca (Doğrusöz) geçen hafta(8 Şubat) Referans'ta verdi aslında. Kısaca hatırlamakta yarar var. Ücretliler, ödemenin/bordronun yapıldığı günden itibaren en geç 30 gün içinde dava açabiliyor. Anayasaya aykırı bulunan yüzde 35 oranlı GV, mükellef durumundaki ücretlinin malvarlığında eksilmeye yol açtığından dava da mükellef tarafından yani ücretli tarafından açılmalı.

Sonuçta, 2009 son üç ay için dava açma süresi de geçti. Bu durumda şu anda ancak ‘2010 Ocak ve sonraki aylarda ne kadar iade alınabilir' sorusunun cevabı önem kazanıyor.

Ücreti netten hesaplananlar için de brütten hesaplananlar için de aşağıdaki tablolar kesin fikir verecektir. Yüzde 35'lik orandan vergilendirilen ücretlerin; yüzde 27 oranında vergilendirildiği durumda aradaki farkın ne kadar olduğunu, dolayısıyla ne kadarlık ödenmiş/ödenecek verginin devletten geri alınabileceği bu tablolarda net olarak yer almaktadır. Tablolardaki iade tutarlarını görüp de ‘dava açmaya değmez' diyen de olacaktır. ‘iyi paraymış, hemen avukatımı arayım' diyen de olacaktır.

Tablolarda en son haziran ayını dikkate aldık. Çünkü yasama organı, (Anayasa Mahkemesi'nin tanıdığı 6 aylık süreye istinaden) 8.7.2010'a kadar yeni düzenlemeyi yapacaktır. Dolayısıyla temmuz ücretlerinin, anayasaya aykırılık giderilmiş olarak vergilendirileceğini varsayıp en son haziran ayına kadarki fazla (yüzde 35'den) ödenen/ödenecek vergilerin dava konusu olabileceğini söyleyebiliriz.

Dava açmayı düşünenler için bir hatırlatmada daha bulunayım. Tablolarda yer alan tutarlar çalışanlara her ay aynı sabit ücretin ödendiği durumu yansıtmaktadır. Prim, ikramiye, maaş farkı gibi vergiye tabi her türlü ek ödeme ücretlinin vergi matrahını otomatik arttıracağından, dava konusu olabilecek tutarlar da bu ek ödemelere paralel olarak artacaktır.


http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=148&H...