Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yurt Dışında Elde Edilen Faiz Gelirlerine İlişkin Yapılan Kesintilerin Türkiye'de Mahsubu PDF Yazdır e-Posta
25 Şubat 2015
Image

Günümüzde şirketlerin finansman ihtiyaçlarını karşılamak için sıkça başvurduğu yöntemlerden biri de grup içi şirketler arasındaki kredi kullanımlarıdır. Ülkemizdeki genel seyrin, yurt dışındaki şirketlerin Türkiye’deki grup şirketlerine kredi kullandırmak olduğunu görüyoruz. Ancak bazı durumlarda Türkiye’deki şirketler de yurt dışındaki grup şirketlerine kredi vermekteler. Bu krediler nedeniyle elde edilen faiz gelirleri üzerinden, karşı taraftaki ülkenin yasaları gereği vergi kesintisi yapılabilmekte. Bu kesintilerin Türkiye’deki şirket tarafından geçici vergi ve kurumlar vergisinden ne şekilde mahsup edilebileceğini bu yazımızda açıklayalım.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 33. Maddesi ve 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Tebliği’nin 33,3 başlıklı bölümünde yapılan açıklamalara göre;

 

  • ​​Yurt dışı kazançlar üzerinden Türkiyede tarh olunacak vergilere mahsup edilebilecek tutarın, hiçbir surette yurt dışında elde edilen kazançlara %20 kurumlar vergisi oranının uygulanmasıyla bulunacak tutardan fazla olamayacağı,
  • Yurt dışında ödenen vergilerin Türkiye’de hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilmesi istendiğinde, Türkiye’deki vergi matrahına dahil edilen yurt dışı kazanç tutarının bu vergileri de içerecek şekilde brütleştirilmiş olması gerektiği ifade ediliyor.

Bir örnekle açıklamak gerekirse, Türkiye’deki bir firma yurt dışındaki grup şirketine vermiş olduğu kredi nedeniyle 100.000 TL faiz geliri elde etmiş ve bu tutarı resmi defterlerine gelir olarak kaydetmiş olsun. Bu tutara ilişkin yurt dışındaki vergi kesintisinin %25 olduğunu ve karşı tarafın bu kesintiyi yaparak kendi ülkesindeki mali idareye, Türkiye’deki şirkete ise bu kesintiden sonra kalan 75.000 TL’yi ödediğini varsayalım. Kurumlar vergisi Kanunu ve 1 seri No.lu Tebliği’nde açıklandığı üzere; Türkiye’deki şirketin elde etmiş olduğu faiz gelirine ilişkin mahsup edebileceği tutar, kanundaki kurumlar vergisi oranı ile sınırlıdır. Bir başka deyişle, Türkiye’deki şirket yurt dışından ödenen 25.000 TL’lik vergiyi değil, elde ettiği kazanca %20 kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle hesaplanan 20.000 TL’yi mahsup edebilir.

 

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından 2014 yılında bu konuya ilişkin verilen bir özelgede, gayrisafi faiz geliri toplamından bu faiz gelirinin elde edilmesi için katlanılan maliyet ve giderlerin düşülmesinden sonra Türkiye’deki vergi matrahına dahil edilen yurt dışı kazanç tutarına %20 kurumlar vergisi oranının uygulanması gerektiği şeklinde görüş verilmiştir. Dolayısıyla Türkiye’deki şirketin bu faize ilişkin katlanmış olduğu maliyet ve giderler varsa, bu tutarları gayri safi faiz gelirinden düştükten sonra kalan tutarı dikkate alarak bu net tutar üzerinden mahsup edilebilecek vergiyi hesaplamalıdır.

 

Bu mahsup işleminin yapılabilmesi için yabancı ülkeden yetkili makamlardan alınacak belgelerin oradaki Türk elçilik veya konsolosluklarına, yoksa o ülkedeki Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı nitelikteki temsilcileri tarafından tasdik olunan belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir. Bu tevsik edici belgeler olmadığı takdirde yabancı ülkelerde ödenen vergilerin Türkiye’de geçici veya kurumlar vergisinden mahsubu mümkün değildir. Bu belgelerin tarhiyat sırasında ibraz edilememesi nedeniyle  tarhiyatın bu suretle hesaplanan tutara isabet eden kısmı ertelenir. İbraz edilmesi gereken belgeler, tarh tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde ilgili vergi dairesine ibraz edildiği takdirde, bu belgelerde yazılı kesin tutara göre tarhiyat düzeltilir. Bu süre zarfında da belgelerin ibraz edilememesi durumunda veyahut fazla mahsup işlemi yapıldığının tespiti durumunda, ertelenen vergiler için Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı hesaplanır. Bu nedenle tüm mükelleflerin tevsik edici belgeleri, kurumlar vergisi beyannamesi verilmesinden önce edinerek tutar ve oranları kontrol etmeleri ve bu belgelere istinaden mahsup işlemlerini yapmaları en güvenilir yöntem olacaktır.

 

Türkiye’deki şirketin vergiye tabi kurum kazancı oluşmaması nedeniyle yurt dışında ödenen vergilerin mahsup edilmesine imkan bulunamazsa ne olacak?

 

Türkiye’deki şirketin, bu mahsup hakkını kazancı elde edildiği dönemi izleyen üçüncü hesap dönemi sonuna kadar kullanması mümkün bulunmaktadır. Bu süre içerisinde de indirilemeyen verginin iadesi ve kurum kazancının tespitinden gider olarak dikkate alınması ise mümkün bulunmamaktadır.

 

Son olarak, yurt dışından yabancı para cinsinden ödenen vergilerin, Türkiye’de ne şekilde mahsup edilebileceğini de açıklayalım. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 33. Maddesi’nin 9. Fıkrası, bu vergilerin ilgili bulunduğu kazançların genel sonuç hesaplarına intikal esnasındaki kurun uygulanacağını belirtmiştir. Bir başka deyişle, 100.000 USD’ lik bir faiz geliri resmi defterlere 2,2 TL’lik kurdan kayıt edilmişse, bu gelire istinaden ödenen 20.000 USD’ lik vergi de 2,2 TL’lik kurdan TL’ye çevrilerek mahsup edilmelidir.

​​

Muhasebe ve beyanname verme ile ilgili sorularınız için vergi danışmanlarınızla veya bizlerle iletişime geçebilirsiniz. Emre Ilgaz/ http://www.kpmgvergi.com/Blog

 


 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti./Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.