Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Kamulaştırma İşlemlerinde KDV Uygulaması PDF Yazdır e-Posta
06 Ocak 2018

Image

Kamulaştırma işlemlerinde kamulaştırmaya konu arsa, arazi veya binalar hakkında KDV’si bu gayrimenkullerin işletmenin aktifinde yer alıp almamasına göre farklılık göstermektedir. Kamu kuruluşları tarafından istimlak, değiş – tokuş, ifraz, tevhid vb. yollarla iktisap ettiği taşınmazların durumları aşağıdaki gibi özetlenebilir:

3065 sayılı KDVK’ nun 1/1. maddesine göre ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları KDV’ye tabidir.

Teslimin tanımı ise, yine aynı kanunun 2/1. maddesinde “teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesidir.” şeklinde yapılmıştır.

Kanunda yapılan bu tanıma göre teslim olayında iki ana unsur bulunmaktadır. Bunlar, bir malın mevcut olması ve bu malın üzerindeki tasarruf hakkının devredilmesidir. Teslimi KDV’ye tabi olan mal, mülkiyet hakkı karşı tarafa geçecek şeklinde teslim edildiğinde KDV doğmuş olur. KDV’yi doğuran teslim, esas itibariyle alıcı ve satıcı arasında gerçekleşen teslimdir. Bunun anlamı ise, iki taraf arasında bir akit yapılması ve bu akde göre mülkiyet hakkının alıcıya devredilmesidir. Bu akit, satış akdidir. Satış akdi ise Borçlar Kanunun 182. maddesinde, “satım bir akittir ki, onunla satıcı satılan malın mülkiyetini alıcıya nakletmek mükellefiyetini ve alıcı da buna karşılık fiyatı ödemek borcunu üzerine alır.” şeklinde tanımlanmıştır.

Kamulaştırma işlemlerinde ise, iradi bir teslimden ve Borçlar Kanunun 182. maddesinde belirtilen satış akdinden söz edilmesi mümkün değildir. Ancak, rızai olmasa dahi, özel mülke ya da ticari bir işletmeye ait gayrimenkullerin kamulaştırılması işleminde, söz konusu gayrimenkullerin mülkiyet hakkı, kamulaştırmayı yapan kamu idaresine geçmektedir. Bu nedenle, gayrimenkulün mülkiyetinin kamulaştırma sonucunda ilgili kamu idaresine geçmesi halinde de, teslimin gerçekleştiği kabul edilmelidir.

Kamulaştırma işlemlerinde KDV, kamulaştırmaya konu olan gayrimenkulün özel mülke ve ticari bir işletme aktifine kayıtlı olup olmamasına göre değişmektedir. Özel mülkiyete konu olan gayrimenkulün kamulaştırılması işlemleri, KDV’nin konusuna girmektedir. Ancak, ticari bir işletmeye konu olan gayrimenkulün kamulaştırılması işlemi kanunun 1/1. maddesinde göre KDV’ye tabi olacaktır. Çünkü, işletmeye dahil gayrimenkulün satılması ile kamulaştırılması arasında vergilendirme yönünden herhangi bir fark bulunmamaktadır.

Maliye Bakanlığı tarafından verilen bir müktezada konuyla ilgili olarak şu görüşlere yer verilmektedir:

“Bir ticari işletmenin aktifinde kayıtlı gayrimenkullerin teslimi KDV’ye tabi olduğundan, bu gayrimenkullerin kamulaştırılması işlemleri de KDV’ye tabi olacaktır.” şeklinde idari görüş bildirilmiştir(1).

Yine Maliye Bakanlığı tarafından verilen bir başka özelgede ise;

“İktisadi işletmelerin aktifinde kayıtlı gayrimenkullerin kamulaştırılması işlemleri KDV’ye tabi olacaktır. Kamulaştırma işleminin belediye tarafından yapılması durumu değişmemektedir.” şeklinde görüş açıklanmıştır(2). Burada belirtilmesi gereken önemli hususlardan birisi de, KDV’nin bir işlem vergisi olduğu ve bedelin tahsil edilip edilmemesinin, KDV’nin beyanına engel olmadığıdır. Dolayısıyla, kamulaştırma bedeli tahsil edilmese dahi, KDV’nin kamulaştırmanın yapıldığı ay beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir.

Kamulaştırma işlemlerinde kamulaştırılan gayrimenkullerde KDV uygulaması gayri menkulun bir iktisadi işletmenin aktifinde kayıtlı olup olmamasına göre değişmektedir. Kamu kuruluşlarının istimlak, mübadele, ifraz ve tevhid gibi yollarla iktisap ettiği gayrimenkullerin KDV karşısındaki durumu aşağıdaki gibi belirlenecektir:

  • Gayrimenkul, bunlara özel mülk sahip olan şahıslardan intikal etmişse vergi uygulanmayacaktır.
  • İktisap edilen gayrimenkul, bir iktisadi işletmenin aktifine kayıtlı veya envanterine dahil bulunuyorsa, intikal, katma değer vergisine tabidir.
  • Gayrimenkul, KDVK’ nun 1/3-d maddesine göre müzayede mahallinde yapılan satışlar kapsamında iktisap edilmişse, yukarıdaki şartlara bağlı olmaksızın vergiye tabi olacaktır.

Maliye Bakanlığı tarafından verilen bir başka özelgede ise;

“Bilindiği gibi 3065 sayılı KDVK’ nun 1/1. maddesi ile ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi tutulmuştur.

Bu faaliyetlerin kanunların veya resmi makamların gösterdiği gerek üzerine yapılmasının, bunları yapanların hukuki statü ve vergilendirmeye engel teşkil etmeyeceği aynı madde ile hükme bağlanmıştır.

Bu hükümlere göre, işletmenizin aktifinde kayıtlı olup kamulaştırmaya konu olan gayrimenkulün tesliminin ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi zorunlu olup, gayrimenkulün ….….. Bölge Müdürlüğü’ne tesliminde, işletmeniz tarafından kamulaştırma bedeli üzerinden katma değer vergisi hesaplanması ve beyan edilmesi gerekmektedir.” şeklinde idari görüş bildirilmiştir(3). Nazlı Gaye Alpaslan

http://www.hurses.com.tr/Haber-Kamulastirma_islemlerinde_KDV_uygulamasi-16233.htm


(1) Maliye Bakanlığı’nın, 01.11.1993 tarih ve 68287 sayılı özelgesi.

(2) Maliye Bakanlığı’nın, 04.04.1997 tarih ve 14239, 09.06.1997 tarih ve 23716 sayılı özelgesi.

(3) Maliye Bakanlığı’nın 14.02.2001 tarih ve B.07.0.GEL.0.52/5201-96/9019 sayılı özelgesi.