DİKKAT! VERGİ AFFI FIRSATINI KAÇIRMAYIN |
02 Ağustos 2016 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
NEDEN VERGİ AFFI? 22 Temmuz 2016 tarihli blog yazımızda Maliye Bakanı’nın hükümetin “vergi borçları için yeniden yapılandırma” paketini TBMM’ye sunacağına ilişkin açıklamalarına istinaden çıkarılacak “af kanunu” kapsamda neler olacağına ilişkin beklentilerimizi paylaşmış idik. Takip eden günlerde 22.07.2016 tarihinde “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Teklifi TBMM’ye gerekçeleri ile sunuldu.
Kanun teklifinin genel gerekçesine baktığımızda, 6728 sayılı Kanun olarak TBMM tarafından kabul edilen “yatırım ortamının iyileştirilmesi suretiyle, ülkemizin uluslararası yatırımlar açısından cazibe merkezi haline gelmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın devamlılığı için girişimcilerin iş ve yatırım kararlarına daha sıhhatli odaklanmaları” amacıyla bu “vergi affı kanun teklifi”nin hazırlandığı anlaşılıyor. Kanun teklifi ile ulaşılmak istenen hedefleri şöyle sıralamak mümkün:
Bu yazımızda ise söz konusu “af kanunu” ile mükelleflere sunulan fırsatların kapsamını daha somut şekilde ele almaya çalışacağız.
KAPSAMA GİREN BORÇLAR NELER VE YAPILANDIRMA FIRSATLARI CAZİP Mİ? Öncelikle Kanun teklifi genel hatları ile “vergi aslı (gümrük dahil), vergi cezası (gümrük cezaları dahil), gecikme faizi, gecikme zammı, para cezaları, yurt içindeki makine – teçhizat, demirbaş ve emtia beyanı, yurtdışındaki bulunan varlık beyanı, matrah artırımı ile SGK borçlarını” kapsıyor.
Konu başlıkları itibarıyla kapsama giren alacak ve cezalara ilişkin ne tür fırsatlar olduğunu aşağıdaki tablo ile netleştirmeye çalışalım:
- Kesinleşmiş alacaklar (özetle vergi tutar olarak belli ve vadesinde ödenmemiş, dava açılması mümkün olmayan alacaklar):
- Devam eden incelemelere dayalı alacaklar (özetle vergi incelemesi bitmediğinden vergi tutar olarak belli değil):
- Kesinleşmemiş veya dava sürecin devam eden uyuşmazlıklardaki alacaklar (özetle vergi tutar olarak belli ve dava açılarak uyuşmazlık yaratılmış alacaklar):
- Temyiz aşamasındaki (vergi mahkemesinde karara bağlanmış) “kesinleşmemiş veya dava sürecin devam eden uyuşmazlıklardaki alacaklar (özetle dava temyiz aşamasında olup, kesinleşme olmayan uyuşmazlıklar):
Yukarıda yer alan “kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar ile ilgili madde kapsamı “ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlara” ile sınırlandırılmıştır. Bu maddeye, “ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş” olan vergilerin de dâhil edilmesini öneriyoruz. Bu sayede yazımızın ilk bölümünde belirtilen devam eden vergi incelemelerinin uyuşmazlık yaratmadan çözülmesi ile hem devam dava envanteri azalacağı, hem de devlet uzun yıllar devam eden davalardan vergi tahsil etme imkânına kavuşacağı kanaatindeyiz. - Vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları ile Gümrük idari para cezaları:
ÖDEME KOLAYLIĞI VAR MI? Bu Kanun teklifinin öncekilerden farkı, borçların “ilk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi” halinde, gecikme faizi veya zammı gibi asla bağlı olarak hesaplanan alacaklar yerine, “ÜFE” aylık değişim oranlan esas alınarak hesaplanma yapılması ve bu tutarı üzerinden ayrıca % 50 indirim yapılmasıdır. Bu nedenle, peşin ödeme teşvik edilmek üzere taksitle ödemedeki taksit sürelerine bağlı olarak artırılan “taksit katsayıları (bu katsayılar vadeye bağlı finansman maliyeti olarak adlandırılabilir) 6111 sayılı Kanundaki katsayılara göre artırılmıştır; çünkü ilk taksit süresi içinde “peşin ödeme teşvik” edilmektedir. Farklar aşağıdaki gibidir:
Diğer taraftan, “spor kulüplerinin” kapsama giren borçlarına ikişer aylık dönemler halinde azami otuz altı eşit taksitte ödenebilme imkânı veriliyor. Ancak bu durumda borçlara uygulanacak taksit katsayısı 24 eşit taksit için (1,32), 32 taksit için (1,40), 36 eşit taksit için (1,48) olarak uygulanır. Burada da taksit katsayıları artırılmıştır.
Matrah artırımı; gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve gelir/kurum stopaj için mümkün bulunmaktadır. Mükellefler matrah artırımından faydalandıkları takdirde, kendileri hakkında artırımda bulunulan yıllar için “yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi" ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılmayacaktır. İlgili yıllarda zarar beyan eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri aşağıdaki asgari matrah tutarları üzerinden beyanname vermek durumundadırlar. Buna ilave olarak, matrah artırımında bulundukları yıllara ait sonraki yıllara devreden zararlarının %50’si, 2016 ve izleyen yılların mali kârlarından indirim hakkını kaybedeceklerdir.
*Artırılan matrahlar, %20 oranında vergilendirilir. /Süresinde ödenmiş olma vb şartlar sağlanırsa %15 oranından vergilenebilir.
VARLIK BARIŞI HANGİ VARLIKLARI KAPSIYOR VE NE TÜR KORUMA SAĞLIYOR? Bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması amacıyla gerçek ve tüzel kişilere yurt içinde veya yurtdışında bulunan varlıkları beyan etmelerine imkân veriliyor. Söz konusu varlıklar sırasıyla, yurt dışında bulunan “para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile her türlü gemi, yat ve diğer su araçlarını” kapsıyor. Daha önceki yılarda olduğu gibi taşınmazlar kapsamda değil. Kapsama alınmasının uygun olacağı kanaatindeyiz. Bu imkândan yararlanan 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan (örneğin bilanço esasına göre defter tutanlar) mükellefler, bu kapsamında Türkiye’ye getirilen varlıklarını, varlığın getirildiği hesap döneminin kazancının tespitinde dikkate almayacaklar ve aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekmek suretiyle şahsi servetlerine aktarabileceklerdir. Bu sırada her hangi bir stopaj ödemeyecekler ve bu çekişler vergiye tabi olmayacaktır. Ancak bu maddedeki çekişlerin gelir vergisine tabi olmayacağı hususu açıkça Kanun metnine yazılmalıdır. Diğer taraftan, bu şekilde madde kapsamında Türkiye’ye getirilen varlıklar nedeniyle hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamaz, vergi cezası ve idari para cezalan kesilmeyecektir. Ancak söz konusu varlıkların işletmeden çekilmesi halinde söz konusu çekilerin vergi incelemesi kapsamında olmadığının daha net bir şekilde kanun metnine işlenmelidir. İlaveten, “herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacağı” vergi kanunları dışındaki hangi mevzuatı kapsadığı daha net bir şekilde belirtilmelidir. Ayrıca, “yurt dışı iştirak hisselerinin satışından ya da yurt dışında bulunan kurumların tasfiyesinden doğan kazançlar” kapsama alınmasının faydalı olacağı kanaatindeyiz.
Ayrıca, “yurt dışı iştirak hisselerinin satışından ya da yurt dışında bulunan kurumların tasfiyesinden doğan kazançlar” kapsama alınması gereklidir. ESKİ AF VEYA YENİDEN YAPILANDIRMA KANUNLARINDAN FARKI NE? İLAVE ÖNERİLER NE OLABİLİR? Bu Kanun’u önceki yıllarda yürürlüğe konulan kanunlardan ayıran özellikler genel hatları ile aşağıdaki gibi olup, burada belirtilen kamu alacakların da kapsama alınması faydalı olabilir.
Abdulkadir Kahraman/http://www.kpmgvergi.com Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz. |