Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İNŞAAT VE ONARIM İŞLERİNDE VERGİ KESİNTİSİ BEYAN ZAMANI PDF Yazdır e-Posta
19 Temmuz 2016

Image

Genel olarak yapılan ödemelerde, stopaj kesintisinin sadece ödeme nakden yapıldığı zaman mı, yoksa hesaben yapıldığı durumda da mı beyan edileceği tartışma konusu oluşturuyor. 

 

Öncelikle, yıllara sari inşaat işlerinden neden stopaj kesintisi yapıldığını irdelemekte ve kesintinin mantığını anlamakta fayda var. Bilindiği üzere; inşaatlar, yapılan işin büyüklüğü nedeniyle hızlıca bitmiyor. Takvim yılının aşılması bu tür işlerin vergilendirilmesi yönünden büyük sorun teşkil ediyor. Vergi adaleti açısından, uzun zaman bir sektörden vergi alınmaması Devlet tarafından kabul edilemeyeceği gibi, işin sona ermesine mutakıp yüklü vergi alınması da inşaat firmasını zor duruma düşürebilecektir. Bu sebeple, vergilendirmedeki gecikmeyi bir nebze de olsa telafi etmek ve müteahhidin esas vergilendirme dönemindeki yükünü azaltmak amacıyla, yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde vergi kesintisi (stopaj) esası uygulanıyor.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/3 Maddesi’nde “42’inci Madde kapsamına giren işler dolayısıyla bu işleri yapanlara (kurumlar dahil) ödenen istihkak bedellerinden (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapılması” hüküm altına alınmış durumda. 

 

Aynı Kanun’un 42’inci Maddesi’nde ise “Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterilir” hükmü yer alıyor.

 

Yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde önemli nokta, takvim yılı atlamasıdır. Ekim ayında başlanan ve kanun kapsamında inşaat işi olarak nitelendirilen bir iş, eğer aynı yılın Aralık ayında biterse vergi kesintisi yapılmayacaktır. Fakat Ekim ayında başlayan iş, bir sonraki yılın herhangi bir ayında bitiyorsa vergi kesintisi yapılması gerekir (Vergi kesintisi oranı, 2006/11449 sayılı BKK ile 01.01.2007 tarihinden itibaren %3 olarak uygulanmaktadır). 

 

Esas konumuz olan stopaj ödemesinin ne zaman beyan edileceğine geri dönecek olursak, karşımıza “hesaben ödeme” kavramı çıkıyor.

 

Hesaben ödeme ile ilgili olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 96’ıncı Maddesi’nde “Bu Madde’de geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemi ifade eder. Vergi tevkifatı, ücretler dışında kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu vergi, bilfiil ödenen miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır” hükmü yer alıyor. 

 

Bu hüküm çerçevesinde görüleceği üzere, vergi kesintisinin sadece nakden ödemelerde değil, hesaben yapılan ödemelerde de yapılması gerekmektedir. Bunun anlamı, ödeyenlerin müteahhidin düzenlediği hakediş faturasını kayıtlarına almış olmasının, stopaj kesintisi için yeterli olacağıdır...

 

Buna göre; nakdi ödeme sonraki aylarda yapılacak olsa bile, vergi kesintisinin hak ediş faturalarının kayıtlara alındığı tarih itibarıyla yapılması gerekir. 

 

Konuyla ilgili kısa bir örnek verecek olursak; 

 

Kasım 2014’te başlayan ve Şubat 2016’da bitecek olan inşaat işi için müteahhit firma Ocak 2015 döneminde hakedişlere ilişkin fatura düzenlemiştir.  İşi yaptıran firma, ödemeyi Mart 2015 döneminde yapacaktır. Karışıklık, kesilecek olan stopajın, hakediş faturasının kayıtlara alındığı Ocak 2015 dönemi muhtasar beyannamesinde mi yoksa, ödemenin yapıldığı Mart 2015 dönemi beyannamesinde mi yapılacağına ilişkin olup, yukarıda açıkladığımız şekilde hakedişlere ilişkin faturanın kayıtlara alındığı dönem muhtasar beyannamesinde kesintinin gösterilip ödenmesi gerekmektedir.  

 

Konuyu, inşaat işi başlamadan önce yapılan avans ödemeleri yönünden de ele almak gerekir. Müteahhitler işe başlamadan önce malzeme tedarik etmek veya inşaatla ilgili giderlerini karşılamak amacıyla avans almaktadırlar. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü Maddesi’nde “Avans olarak ödenenler dahil” denmiştir. Buna göre, ödeme avans niteliğinde de olsa vergi kesintisi yapılması gerekir. 

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15’inci Maddesi’nde Gelir Vergisi Kanunu’na benzer bir hüküm yer alıyor... Anılan hükümde “Kamu idare ve kuruluşları, iktisadî kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, ziraî kazançlarını bilânço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler; Gelir Vergisi Kanunu’nda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan avanslarda dahil olmak üzere nakden veya hesaben yaptıkları hakediş ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapmak zorundadırlar” denmektedir. 

Buna göre, avansın ödendiğini gösteren veya kayıtlara alındığını gösteren (hangisi önce olursa) bir işlem veya belgenin bulunması durumunda, işlemin veya belgenin tarihi itibarıyla muhtasar beyannamede beyan edilip ödenmesi gerekir. 

 

Görüleceği üzere, hakedişlere istinaden hesaben yapılan kayıtlar veya hakedişlere istinaden gelen faturalarla, iş başında yapılan avans ödemeleri arasında herhangi bir fark bulunmadığı gibi,, vergisel açıdan da bir farklılık söz konusu değildir. Berkan Tolun/http://www.kpmgvergi.com

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.