Boşanma gerçekleştiği anda çocuğun evlilik birliği içerisindeki yaşantısı sona ermekte, yaşadığı çevre, arkadaşları, okulu gibi hayatında önemli yer tutan birçok unsur önemli değişiklikler geçirmekte, duygusal olarak önemli sarsıntılar geçirmektedir. Yaşadığı bu sıkıntılar nedeniyle çocuğun boşanma nedeniyle en az eşler kadar zarar gördüğünü söylemek yanlış olmaz. Konuya bu yönüyle bakıldığında boşanma anlaşması ile çocuğa yönelik gerçekleştirilen mal intikallerinin uğranılan zararın giderilmesine yönelik olduğu pekala söylenebilir.

Bu çerçevede, boşanma nedeniyle düzenlenen boşanma anlaşmalarında yer alan ve mahkeme tarafından hüküm konusu yapılan çocuğa mal ya da hak devirleri, VİVK’nın 2. maddesinin (d) bendinde yer alan “Maddi ve manevi bir zarar mukabili verilen tazminatlar ivazsız sayılmaz.” parantez içi hükmü gereğince “ivazsız intikal” olarak değerlendirilmemeli, boşanma nedeniyle çocuğun uğradığı ve uğraması muhtemel zararların giderilmesi amacıyla gerçekleşen bir tazminat ödemesi olarak değerlendirilip, veraset yönünden vergilendirilmemelidir. Bu yönde yasal bir düzenleme yapılmasına da gerek olmadığı, boşanma anlaşmasında ve ilgili hakim kararında mal devrinin çocuğun yaşadığı ve yaşaması olası maddi ve manevi zararlar nedeniyle yapıldığının belirtilmesinin ve konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı tarafından bir tebliğ ile açıklama yapılmasının yeterli olacağı düşünülmektedir. Tayfun ŞAHİN/Yaklaşım / Kasım 2015 / Sayı: 275Formun Üstü

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.