Bilindiği üzere, 5434 sayılı yasadaki ay başı kavramı, ayın 15’ini ifade etmektedir. Yani, takvim ayının başı olan ayın birini ifade etmemektedir.

SGK (devredilen Emekli Sandığı) 5434 sayılı Yasa kapsamında göreve başlayan bir kişi, fiilen ilgili ayın hangi gününde başlarsa başlasın, bu kişinin, sandıkla ilgisini veya başka bir söylemle sosyal güvencesini, ilgili ayın 15’inde başlatmaktadır.

Örnek olarak, Bay A, 18.11.1992 tarihinde fiilen 5434 sayılı yasa kapsamında vekil öğretmenlik yapmıştır. Bay A’nın 18.11.1992 tarihinde vekil öğretmenliğe başladığı, Milli Eğitim Müdürlüğü’nde alınan hizmet belgesinde de açıkça yazmaktadır. Ancak, SGK, Bay A’nın sigorta veya iştirakçilik başlangıç tarihini, üstte yer alan maddeler gereği, 15.12.1992 olarak belirlemektedir.

SGK, bu uygulamasını yaparken, işe girişlerde, yani göreve başlayışlarda, kayın 15’inden sonra iş başı yapanlardan kesenek kesilmediği, bu nedenle bu uygulamanın haklı ve hukuki olduğunu ileri sürse de, yapılan bu uygulamanın hukuksuz olduğunu düşünüyoruz. Çünkü, SGK, ay başından sonra göreve başlayan memurdan kısmi kesenek veya prim almasa bile, ay başından sonra görevden ayrışanlardan tam kesenek almaktadır.

Yani, dolaylı olarak ve bir anlamda SGK, memurdan işe girerken almadığı kısmi kesenek veya primi, işten çıkarken tahsil etmektedir.

Yani, SGK’ nın, işe aybaşından sonra giren bir memurdan, işin başında almadığı kısmi sigorta primini, aybaşından sonra ayrılanlardan tam ay sigorta primi almak suretiyle, aktüeryal açığını kapatmaktadır.

Peki bu durumda, vatandaşın, yani memurun durumu ne olacaktır? Resmi kurumlar tarafından verilen hizmet cetvelinde bile, fiilen işe başlama tarihi yazılı olan memur için, sigorta başlangıcı, ilgili ayın 15’i mi kabul edilecek, yoksa gerçek ve fiili işe başlama tarihi ne ise bu tarih mi kabul edilecektir?

5434 sayılı Yasa’nın üstte metinlerini verdiğimiz, 14/a maddesi ile 31. maddesinde yer alan hükümlerin, daha çok ve genel olarak memur olarak işe başlayan kişilerin, memur olarak emekli olabileceği varsayımından hareketle yapıldığını düşünüyoruz. Ama herkes tarafından bilinmektedir ki, insanlar, iş ve çalışma hayatında, hep aynı sigortalılık statüsüne tabi kalmamakta ve zamanla sosyal güvence durumları değişebilmektedir.

Buna göre, eğer 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun, 14/a maddesi ile 31. maddesi uygulanmaya devam edildiğinde, 506 sayılı yasa kapsamında emekli olacak kişiler, duruma göre bir yıl daha geç emekli olacaklardır. Üstteki örnekte belirttiğimiz Bay A için, SGK’nın uyguladığı 15.12.1992 tarihi sigorta başlangıcı olarak kabul edildiğinde, 506 sayılı Yasa’nın geçici 81. maddesine göre, yaşlılık aylığı koşulları, 25 yıl sigortalılık süresi, 54 yaşın ikmali ve 5675 gün prim gün sayısının tamamlanması şeklinde ortaya çıkmaktadır. Derda Akcan/E-Yaklaşım/Aralık 2015/ Sayı: 276Formun Üstü

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.