Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Manisa Organize Sanayi Bölgesi tarafından inşa edilip MEB'na 49 yıllığına kiralanan Meslek Lisesinin geri alınarak aynı statüde okul olarak işletilmesi halinde KV, KDV PDF Yazdır e-Posta
20 Ağustos 2013

 

Başlık

Manisa Organize Sanayi Bölgesi tarafından inşa edilip MEB'na 49 yıllığına kiralanan  Meslek Lisesinin geri alınarak aynı statüde okul olarak işletilmesi halinde KV, KDV hk.

Tarih

20/08/2013

Sayı

85373914-125[49.01.08]-77

Kapsam

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

 

Sayı

:

85373914-125[49.01.08]-77

20/08/2013

Konu

:

Manisa Organize Sanayi Bölgesi tarafından inşa edilip MEB'na 49 yıllığına kiralanan ... Meslek Lisesinin geri alınarak aynı statüde okul olarak işletilmesi halinde KV, KDV

 

         

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ile Bölgeniz tarafından inşa edilip Milli Eğitim Bakanlığına 49 yıllığına kiralanan ancak geriye devir almayı düşündüğünüz .... Meslek Lisesinin yine aynı statüde okul olarak işletilmesi halinde kurumlar vergisi, katma değer vergisi, damga vergisi ve harçlar kanunu karşısındaki durumu hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

1-KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, dernek ve vakıflar kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmamakla birlikte, aynı maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup, Kanunun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında da dernek veya vakıflara ait veya tabi olup faaliyetleri devamlı bulunan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmayan ticari, sınaî ve zirai işletmelerin iktisadi işletme olduğu; altıncı fıkrasında ise dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği; mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, 03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 4.16. Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerine ait iktisadi işletmeler başlıklı bölümünde "Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin alt yapılarını hazırlamak ve buralarda faaliyette bulunanların; arsa, elektrik, gaz, buhar ve su gibi ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kamu kurumları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce birlikte oluşturulan ve kazancının tamamını bu yerlerin ortak ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanan iktisadi işletmeler Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaftır.

Öte yandan, organize sanayi bölgeleri, tüzel kişilikleri itibarıyla kurumlar vergisinin konusuna girmemektedirler. Ancak, organize sanayi bölgelerinin, muafiyet kapsamı dışındaki iktisadi işletmelerinin bulunması halinde, bu iktisadi işletmelerin kurumlar vergisi mükellefi olup olmayacakları hususu Tebliğin (2.4) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirilecektir" açıklamalarına yer verilmiştir.

 Yine aynı tebliğin bahse konu olan (2.4) başlıklı bölümünde ise ".......  İktisadi işletmenin tanımı içinde yer alan ve devamlı olarak yapılan ticari, sınaî veya zirai faaliyetten söz edebilmek için bu işletmenin tedavül ekonomisine katılması, başka bir ifadeyle işletmede üretilen veya alınan malların veya verilen hizmetin bir bedel karşılığı satılmış olması gerekir. Aksi halde diğer unsurlar var olsa dahi bir iktisadi işletmenin varlığından söz edilemez.

Buna göre; dernek veya vakıfların eğitim ve sağlık gibi bir takım hizmetleri bir bedel karşılığı olmaksızın yerine getirmeleri halinde, bu faaliyetler dernek veya vakfa bağlı iktisadi işletme olarak nitelendirilmeyecektir. Ancak, sözü edilen hizmetlerin yerine getirilmesi için yapılan masrafların hizmet verilenlerden tahsil edilmesi veya bu kişilerden veya ailelerinden bağış adı altında bir bedel alınması durumunda, bu faaliyetler, dernek veya vakfa ait iktisadi işletme olarak kabul edilecek ve kurumlar vergisine tabi olacaktır." denilmek suretiyle konuya açıklık getirilmiştir.

Bu durumda, Bölgenizce inşa edilen ve Milli Eğitim Bakanlığına devredilen ancak işletilmek üzere geri devralınacak okulda her hangi bir bedel alınmaksızın verilecek eğitim öğretim hizmetleri nedeniyle Bölgeniz kurumlar vergisine tabi tutulmayacaktır. Ancak, verilecek eğitim öğretim hizmetleri masraflarının hizmet alanlardan kısmen veya tamamen tahsil edilmesi veya bağış adı alıntıda bir bedel alınması halinde bölgenize bağlı iktisadi işletme oluşacağından dolayı,  Bölgenizin kurumlar vergisine tabi tutulması gerekecektir.

2-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN

Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

Yine aynı Kanunun sosyal ve askeri amaçlı istisnaların yer aldığı 17 nci maddesinin 2/b bendinde " 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Kanun hükümlerine tâbi özel okullarca bedelsiz verilen eğitim, öğretim hizmetlerinde ilgili dönemdeki kapasitelerinin % 10'unu, 24/3/1950 tarihli ve 5661 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hakkındaki Kanuna Ek Kanun ile 30/4/1992 tarihli ve 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun hükümlerine göre kurulan öğrenci yurtları tarafından bedelsiz verilen yurt hizmetlerinde ilgili dönemdeki kapasitelerinin % 10'unu, üniversite ve yüksekokullarda ise % 50'sini geçmemek üzere verilen bedelsiz eğitim ve öğretim hizmetleri, kanunların gösterdiği gerek üzerine bedelsiz olarak yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları, birinci fıkrada sayılan kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları ile fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin teslimi" nin katma değer vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

Bölgeniz tarafından işletilecek okulda, eğitim hizmetleri karşılığında herhangi bir bedel alınmaması durumunda, ticari mahiyet arz etmeyen bu hizmetlerden dolayı katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak eğitim hizmetinin bir bedel karşılığı verilmesi durumunda Organize sanayi Bölgesine bağlı iktisadi bir işletme oluşacağı dolayısıyla KDV mükellefiyeti tesis edilmesi gerekeceği tabiidir.

3-HARÇLAR KANUNU VE DAMGA VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN

4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 21 inci maddesinde, OSB tüzel kişiliğinin bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu,  492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinde ise, özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre;  4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 21 inci maddesinde yer alan istisna hükmü, Organize Sanayi Bölgeleri Kanunun uygulanması ile ilgili işlemleri kapsamaktadır. Diğer yandan 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununda da bu kanun kapsamında yapılan iş ve işlemlerin harçtan müstesna olduğuna dair bir hükme yer verilmemiştir.  

Yine Damga Vergisi Kanunun 8 inci maddesine göre resmi daire sayılmayan organize sanayi bölgelerinin damga vergisi muafiyeti bulunmamaktadır.

Bu itibarla,  okulun Bölgenize devri ile ilgili işlemlerin damga vergisine ve harca tabi tutulması gerekmektedir.

Bilgilerinize rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.