Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Sermaye piyasalarında şirket devir süreçlerinin hızlandırılması PDF Yazdır e-Posta
30 Ekim 2014

Özellikle son bir kaç yılda, payları Borsa İstanbul AŞ’de (BİAŞ) işlem gören bazı şirketlerin sahipliklerinin ve yönetimlerinin pay devirleri yapılması suretiyle değişmesi sonrasında; zorunlu çağrı süreçlerinde yaşanan gecikmeler, pay devirlerinin zamanında yapılamaması, çağrı bilgi formlarının onaylanamaması veya oldukça geç onaylanabilmesi, çağrı sürecinde şirket paylarının fiyatı ile ilgili olarak belirsizliklerin piyasanın ve küçük yatırımcıları olumsuz yönde etkilemesi, halka açıklık oranı yüksek olan (yüzde 50’den fazla) ve sermayesi hamiline yazılı paylardan oluşan şirketlerde gerçekleştirilen pay devirlerinde zorunlu çağrının olmaması ve yaşanan olumsuzlukların bir sonucu olarak BİAŞ tarafından şirketlerin Gözaltı Pazarı’na alınmaları vb. nedenlerle ortaya çıkan olumsuzluklar, sermaye piyasalarında güveni, şeffaflığı ve hesap verilebilirliği de olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu nedenle, olumsuzlukları ortadan kaldırabilecek düzenleme ve uygulamalara gidilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. 
Şirketin çoğunluk/yönetim kontrolünü sağlayan payları ile birlikte şirket yönetiminin devri 

Pay devir sözleşmesi gereğince gerçekleştirilecek pay devirleri sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren en fazla 15 gün içerisinde tamamlanmalıdır. Pay devirleri için kamu kurumlarından (RK, EPDK gibi) izin alınması zorunlu ise, süre söz konusu iznin verildiği tarihten itibaren başlamalıdır. Ancak, izin başvurusunun sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 7 işgünü içerisinde yapılacağına, Kurul tarafından ilave sürenin verilebileceğine, kamuya bilgilendirmede bulunulacağına ilişkin hükümler de getirilebilir. 
Sözleşmenin imzalanması ve yukarıdaki husus çerçevesinde pay devirlerinin gerçekleştirildiği tarihten itibaren Kurul’un “Pay Alım Teklifi Tebliği” nin (Tebliğ) 13. maddesine uygun olarak 6 işgünü içerisinde çağrı bilgi formunun onaylanması için Kurul’a başvuru yapılmalıdır. Sözleşmenin yapıldığının ve devir sürecinin başlatıldığının kamuya açıklandığı tarihten sonraki ilk işgününden geçerli olmak üzere çağrı sürecinin tamamlandığı tarihe kadar, devre konu paylar ile birlikte devre konu olmayan alıcı ile satıcının ve bu kişilerle birlikte hareket eden gerçek ve tüzel kişilerin paylarının BİAŞ’ da işlem gören statüsünden çıkarılacağı hüküm altına alınabilir. 

Payların işlem gören statüsünden çıkarılması süresinin 6 ay veya 1 yıla kadar uzatılması, bu süre içerisinde ilgilinin talebi doğrultusunda bu sürenin kısaltılabilmesi ve/ veya payların işlem gören statüsüne tekrar alınması konularında yetki Kurul’a verilmelidir. Şirket, pay piyasası alım satım sisteminde (B) ve (C) gruplarında yer alıyor olması durumunda, brüt takas uygulanmıyor ise brüt takasa geçileceği, seans bazında yüzde 10 olarak uygulanan işlem görme marjının yüzde 5’e düşürüleceği yönünde düzenlemeye gidilebilir. Ayrıca, şirket piyasa değeri, devri yapılacak payların piyasa değeri, çağrıya konu payların piyasa değeri konularında belirlenecek büyüklüklerin altında olan şirketlerde (örneğin büyüklükler sırasıyla 100 milyon TL, 40 milyon TL, 30 milyon TL) gerçekleşen pay devri ve yönetim değişikliklerinde şirketin (B) veya (C) grubuna alınacağı, brüt takasa geçileceği ve işlem görme marjının yüzde 5’e düşürüleceği yönünde hüküm konulabilir. Bununla birlikte, şirketin yeni alıcısının ve/ veya şirketin başvuru yapması durumunda alınan bu tedbirlerin kısmen veya tamamen kaldırılması konusunda Kurul’a yetki verilmelidir. 

Çağrıya konu payların toplam değerinin en az yüzde 25 oranına (oranın daha yüksek belirlenmesi de mümkündür) tekabül edecek tutar ile ilgili olarak Merkezi Kayıt Kuruluşu AŞ’ne verilmek üzere nakit banka teminat mektubu vb. bir teminat alınmalıdır. Faaliyet konusu değişikliği gibi önemli değişikliklerin olması durumunda oran daha yüksek belirlenebilir. Bununla birlikte, başvuru yapılması şartıyla bu oranı düşürmeye veya tamamen bu hükümden muafiyet getirme konusunda Kurul’a yetki verilmelidir. 

Çağrı sürecinin akil kalması ve/ veya devralınan şirketin yeni sahiplerince çağrının yerine getiril(e) memesi ve/veya şirketin gerçekleşen pay devrinden sonra faaliyetlerinin ve şirket kendi tüzel kişiliğinin ortadan kalkabilecek bir sürecin başlaması durumunda, bu süreçte yatırımcıların zararlarının en azından bir kısmının karşılanması bir güven unsuru olabilecektir. 

Pay devirleri tamamlanmadan ve alıcı tarafından nakit teminat mektubu vb. teminat verilmeden veya teminat konusunda Kurul kararı alınmadan şirkette yönetim değişikliği yapılamamalıdır. Ayrıca, söz konusu yükümlülükler yerine getirilmeden şirket yönetiminin değiştirilmesi durumunda, yönetim değişikliğinin Tebliğ çerçevesinde payların iktisap edildiği bir durum olarak kabul edilerek 6 işgünü içerisinde çağrı bilgi formunun onaylanması için Kurul’a başvuru yükümlülüğünün doğacağı yönünde bir hüküm de konulabilir. Tebliğin 13. maddesi gereğince pay alım teklifi yükümlülüğü doğduktan 2 ay içinde çağrı süreci başlatılmalıdır. Ancak, yukarıda ifade edilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi durumunda söz konusu süre 6 hafta veya 1 ay olarak kısaltılabilir. Ek süre verilmesi konusunda ise süre net olarak belirlenebilir ve en fazla iki kez 15 günlük süreler verilebileceği hükmü getirilebilir. 

Zorunlu çağrı sürecinde şirketin paylarının tekrar satılması durumunda; yeni alıcının çağrı sürecini tekrar baştan başlatamayacağı, yeni alıcının süreci kaldığı yerden devam ettirmeye zorunlu olduğu, önceki alıcı tarafından verilen nakit banka teminat mektubu vb. teminatın yerine sonraki alıcının teminat vermekle yükümlü olduğu, sürecinin gecikmesinden veya tamamlanamaması nedeniyle ortaya çıkacak yükümlüklerinden müteselsilen sorumlu olacakları yönünde düzenlemelere gidilebilir.

Şirket yönetimlerinin devredilmelerinde yaşanan/yaşanabilecek olumsuzlukları ortadan kaldırabilmek amacıyla şirketin azınlık/yönetim kontrolünü sağlamayan payları ile birlikte şirket yönetiminin devri ile ilgili olarak da düzenleme ve uygulamalara gidilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.

Şirketin azınlık/yönetim kontrolünü sağlamayan payları ile birlikte şirket yönetiminin devri 
Halka açıklık oranın yüksek olan (%50'den fazla) ve sermayesi hamiline yazılı paylardan oluşan şirketlerde gerçekleştirilen pay devirlerinde Sermaye Piyasası Kanunu'nun (SPKn) 26. maddesi çerçevesinde yönetim kontrolünü sağlayan payların devri söz konusu olmadığı için alıcı/alıcılar açısından çağrı yükümlülüğü doğmamaktadır. Ancak, bu türden gerçekleştirilen bazı yönetim değişikliklerinde sermaye piyasaları ve şirketlerin küçük yatırımcıları açısından bazı olumsuzluklar ortaya çıkabilmektedir. Şirket yönetimindekilerin sahip olduğu şirketin azınlık/yönetim kontrolünü sağlamayan payların devrine ilişkin sözleşme yapıldığı tarihten itibaren pay devirleri en fazla 15 gün içerisinde tamamlanmalıdır. Diğer şirket devri türünde ifade edilen payların devrine ilişkin önerilen hususların burada da geçerli olacağına ilişkin hükümler getirilmelidir. 

Şirketin halka açıklık oranının %50'den fazla olması durumunda, alıcı taraf şirket sermayesindeki payının %51 oranına ulaşmasını sağlayacak pay tutarı ile ilgili olarak Kurul tarafından belirlenecek şartlarda zorunlu çağrı hükümlerine uygun olarak yapmalıdır.

Ancak, SPK’ nun "Pay Alım Teklifi Zorunluluğu" başlıklı 26. maddesinde,

"1) Halka açık ortaklıklarda yönetim kontrolünü sağlayan payların veya oy haklarının iktisap edilmesi hâlinde diğer ortakların paylarını satın almak üzere teklif yapılması zorunludur. Pay alım teklifinde bulunulmasına ve pay alım teklifinde bulunma zorunluluğundan muafiyete ilişkin usul ve esaslar Kurul'ca belirlenir. 

2) Ortaklığın oy haklarının yüzde 50'sinden fazlasına tek başına veya birlikte hareket ettikleri kişilerle beraber, doğrudan veya dolaylı olarak sahip olunması, yönetim kurulu üye sayısının salt çoğunluğunu seçme veya genel kurulda söz konusu sayıdaki üyelikler için aday gösterme hakkını veren imtiyazlı paylara sahip olunması, yönetim kontrolünün elde edilmesi olarak kabul edilir. ... " denilmektedir.
Tebliğ'in "Pay Alım Teklifine İlişkin Genel Esaslar" başlıklı 5. maddesinin ilk fıkrasında "

1) Herhangi bir kişi veya birlikte hareket ettiği kişiler tarafından, hedef ortaklığın sermayesini temsil eden paylarının kısmen veya tamamen iktisap edilmesi suretiyle yönetim kontrolünün elde edilmesi halinde, hedef ortaklığın sermayesini temsil eden diğer paylarını elinde bulunduran tüm pay sahiplerinin haklarını koruyacak şekilde pay alım teklifi yapılması zorunludur. Pay alım teklifinde, hedef ortaklığın sermayesini temsil eden aynı gruba dahil tüm payları eşit işleme tabi tutulur" denilmektedir.

Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, şirketin halka açıklık oranının %50'den fazla olması ve şirket yönetimi seçiminde pay gruplarının bulunmaması durumunda gerçekleşecek pay devirlerinde diğer pay sahiplerine çağrıda bulunma zorunluluğu bulunmamaktadır. Yukarıda önerilen durumda ise çağrı yükümlülüğü alıcının şirket sermayesine %51'ine ulaşmasını sağlayacak bir yükümlülük olmaktadır. Dolayısıyla SPKn ve tebliğ hükümlerine aykırı bir durum ortaya çıkmayacaktır. Örneğin, şirketin %30'luk payını satın almak suretiyle yönetimini devraldığı ve halka açıklık oranı %70 olan bir şirkette alıcının çağrı yükümlülüğü %51 paya ulaşması için gerekli olacak %21'lik pay ile ilgili olarak gerçekleştirilecektir. Söz konusu paydan daha fazlaya tekabül edecek bir tutarda çağrıya cevap verilmesi durumunda, talep eden yatırımcılar arasında talep ettikleri tutara göre ağırlıklandırılmış bir dağılım yapılabilir.

Diğer şirket devri türünde ifade edilen teminat verilmesi, şirketlerin işlem esasları ve çağrı süreçlerine ilişkin önerilen hususların burada da geçerli olacağına ilişkin hükümler getirilmelidir.

SPKn genel hükümleri ile Kurumsal Yönetim Tebliği'nin amaçları çerçevesinde, yeni yönetimde atanacak en az iki bağımsız üyeye Kurul tarafından onay verilmeli, bağımsız üyelerin imzası olmayan hiçbir yönetim kurulu kararı uygulanamamalı ve bu bağımsız üyeler formatı Kurul'ca belirlenecek bir raporlamayı aylık olarak Kurul'a göndermelidir. Ayrıca, bu rapor veya biraz farklılaştırılmış bir rapor aylık olarak Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanmak suretiyle tüm paydaşların bilgilerine sunulmalıdır. Bu çerçevede yapılabilecek raporlarda aşağıdaki hususlar bulunabilir.

- Özel Durumlar Tebliği'ne girmemekle birlikte, bağımsız yönetim kurulu üyelerince şirket faaliyetlerini etkileyebilecek öneme sahip bir karar olarak değerlendirilen yönetim kurulu kararları (bu kararlar aylık olarak gönderilecek bildirimin gönderilme tarihi beklenilmeden, bu kararın alındığı tarihte konu ayrıca KAP ile kamuya duyurulabilir.),

- Özel Durumlar Tebliği'ne girmemekle birlikte, bağımsız yönetim kurulu üyelerince öğrenilen ve şirket faaliyetlerini etkileyebilecek öneme sahip bir karar olarak değerlendirilen şirket yönetiminin kararları veya ticari faaliyetler ile ilgili uygulama değişiklikleri (bu kararlar da aylık olarak gönderilecek bildirimin gönderilme tarihi beklenilmeden, bu kararın alındığı tarihte konu ayrıca KAP ile kamuya duyurulabilir.),

- Bir önceki ayla ve geçen yılın aynı ayları ile karşılaştırmalı olarak;

- Aylık satış ve üretim tutarları,

- Borçlanma tutarları,

- Banka kredisi başta olmak üzere finansal borçlar,

- Vadesinde ödenmeyen ticari borçlar ile vergi, SGK ve diğer kamu borçları,

- Tahsil edilemeyen alacaklar, İlişkili taraflarla yapılan işlemler. Hakan GÜÇLÜ

http://www.dunya.com/sermaye-piyasalarinda-sirket-devir-sureclerinin-hizlandirilmasi-2-243052h.htm


 

 Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti./Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.