Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yurtdışındaki İlişkili Kişiden Temin Edilen Faizsiz Borçların Emsal Faiz Tutarı Üzerinden KDV Hesaplanıp Hesaplanmayacağı İle İlgili İlk Vergi Mahkemesi Kararlarının Değerlendirilmesi PDF Yazdır e-Posta
10 Temmuz 2014
Image

Hatırlanacağı üzere, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 7 Nisan 2014 tarihli özelgesinde;

"Şirketinizin Hollanda mukimi ...'den temin edeceği finansman hizmeti katma değer vergisine tabi olup, bu hizmetin karşılığını teşkil eden faiz tutarı üzerinden % 18 oranında hesaplanacak KDV'nin sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenmesi gerekmektedir. Bu hizmetin karşılıksız ya da emsaline göre düşük bedelle temin edilmesi halinde matrah olarak emsal bedelinin esas alınacağı tabiidir." denilerek, faizsiz borç verme işleminin KDVK' nın 27. maddesi çerçevesinde emsal bedel üzerinde KDV'ye tabi olduğu ifade edilmiştir.

Konu İzmir Vergi Mahkemeleri nezdinde dava konusu yapılmış olup, bu sirkülerimizde söz konusu özelge ve özelgedeki görüş doğrultusunda yapılan tarhiyatlar yargı kararları çerçevesinde değerlendirilecektir.

Değerlendirmelerimize geçmeden önce, söz konusu yargı kararlarının olayına ve mükellefe özgü olduğunu, dolayısıyla her mükellefin farklı durumlarını kavramayabileceğini ve benzer durumdaki tüm mükelleflerin uyuşmazlıklarının çözümünde kullanılamayacağını, ayrıca ve çok daha önemli olarak bu kararların henüz ilk derece mahkeme kararları olması nedeniyle nihai kararın Danıştay’daki temyiz süreci sonunda verileceğini hatırlatmak isteriz. Bu kapsamda, sirkülerimizin amacı sadece konu hakkında bilgi paylaşımı yapmaktır. Sirküler içeriğindeki konularla ilgili karar sürecinde mutlaka konusuna hakim, uzman danışmanlara başvurulması önerilir.

A. Birinci Karar

Yukarıda yer verilen özelgenin yayınlanmasının hemen ardından yapılan bir vergi incelemesinde, yatırım finansmanında yurtdışındaki ilişkili kişilerden temin ettiği faizsiz borçları kullanan ve inceleme tarihi itibariyle bu borçları hiç geri ödememiş ama aynı zamanda sermayesine de ilave etmemiş olan mükellefin, söz konusu borçlarının emsal faizlerinin KDV’ye tabi olması gerektiği eleştirisiyle vergi ziyaı cezalı tarhiyat raporları düzenlenmiştir.

Söz konusu tarhiyatlara ve cezalara karşı yargı yoluna giden şirketin İzmir Vergi Mahkemesi’nde görülen davası henüz sonuçlanmıştır. Mahkeme mükellefin gerekçelerini haklı görerek davasını kabul etmiş ve cezalı tarhiyatların iptal edilmesine hükmetmiştir.

Mükellefin talebini kabul eden mahkeme kararında mahkemenin değindiği çarpıcı gerekçelerden bazıları şu şekildedir.

1) Öncelikle yurtdışından temin edilen kaynakların mahiyetinin tespiti gerektiği,

2) Olayda, yurtdışından temin edilen borçlar için hiçbir surette faiz ödenmediğinin veya tahakkuk ettirilmediğinin sabit olduğu,

3) Bu borçların geri ödenip ödenmediği ve sermaye olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği gibi hususların, bu kaynakların mahiyetinin tespitinde önemli olduğu, dolayısıyla borcun çok uzun süre şirkette kalması ve hiç geri ödeme yapılmamasının bu borcun artık sermayeye dönüştüğünü ve öz kaynağın bir parçası olduğunu göstermesi nedeniyle finansman hizmeti olmadığı,

4) Buna göre söz konusu borçlanma işleminin mahiyetinin bir finansman hizmeti olmaması nedeniyle de KDV’ye tabi olmasının mümkün bulunmadığı.

B. İkinci Karar

Diğer bir mükellefin ihtirazi kayıtla verdiği 2 no.lu KDV beyanına karşı açtığı davada da Mahkeme yine davacıyı haklı görerek davayı kabul etmiş ve ihtirazi kayıtlı beyannameye ilişkin tahakkukun iptaline hükmetmiştir. Ancak bu kez mahkemenin davayı kabul gerekçelerinde farklılıklar da söz konusudur.

Bu ikinci kararda mahkemenin değindiği gerekçelerden bazıları ise şu şekildedir.

1) Öncelikle yurtdışından temin edilen kaynaklarının mahiyetinin tespiti gerektiği,

2) Olayda, yurtdışından temin edilen borçlar için hiçbir surette faiz ödenmediğinin veya tahakkuk ettirilmediğinin sabit olduğu,

3) Ortağın şirketten borç alıp vermesinin ve bunlar için faiz almamasının ekonomik gereklere uygun olduğu,

4) Bu nedenlerle ortaklarla ödünç para alış verişlerinin finansman hizmeti sayılmasının ve KDV’ye tabi tutulmasının hukuka uygun olmadığı.

Yukarıda belirtilen vergi mahkemesi kararları, temel olarak, yurtdışından borç veren ortak ile Türkiye’deki mükellef arasındaki parasal işlemin gerçek mahiyetinin tespit edilmesi ve KDV olup olmayacağına buna göre karar verilmesi gerektiği esasları üzerine oturtulmuştur. Bu parasal ilişkinin gerçek mahiyeti tespit edilirken de söz konusu işlemler için faiz alınmıyor olmasının ve bunun gerekçelerinin önemli olduğunun vurgulandığı anlaşılmaktadır. Verginet

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.