Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda Anonim Şirketlerin İç Denetimi İle İlgili Getirilen Temel Düzenlemeler PDF Yazdır e-Posta
10 Temmuz 2012
Image

I- GİRİŞ

Parlementoda 13.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda ticaret hayatını temelden etkileyecek birçok yeni düzenlemenin hayata geçirilmesi amaçlanmıştır. Bu konudaki bazı yenilikler arasında şirketin iç denetimi ile ilgili hususlar yer almaktadır. Yeni Kanun ile anonim şirketlerin iç denetim mekanizmasında gerek denetimin aktörleri ve gerekse denetim sisteminin işleyişi yönünden radikal sayılabilecek bazı değişimler öngörülmüş ve özellikle denetçilerin etkinliği ve bağımsızlığının artırılması hedeflenmiştir. www.ozdogrular.com

II- YENİ TÜRK TİCARET KANUNU’NDA DENETÇİNİN SEÇİMİ, AZLİ VE NİTELİKLERİ

Denetim konusu Yeni Türk Ticaret Yasası’nın 397-406. maddeleri arasında ele alınmış, 397. maddede, anonim şirketlerin finansal tablolarının denetçi tarafından uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye denetim Standartlarına göre denetleneceği vurgulanmıştır. Maddenin ikinci fıkrasında denetçinin denetiminden geçmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun düzenlenmemiş hükmünde olduğu kabul edilmiştir.

Denetim ile ilgili maddelerde üç tür denetçiden bahsedilmiştir. Bunlardan ilki şirketin mutat işlerini denetleyen şirket denetçisi veya denetçileridir. Yürürlüğe girecek Yasa’nın 399. maddesinde, denetçinin şirket genel kurulunca; topluluk denetçisinin ana şirketin genel kurulunca seçileceği; denetçinin her faaliyet dönemi ve her halde görevini yerine getireceği faaliyet dönemi sona ermeden seçilmesinin şart olduğu, yönetim kurulunun seçilen denetçiyi ticaret sicilinde tescil ettireceği, ayrıca ticaret sicil gazetesi ile şirketin internet adresinde ilan edeceği hüküm altına alınmıştır.

Yasa’nın 400. maddesinde ise, bu denetçinin ancak ortakları yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir unvanını taşıyan bir bağımsız denetleme kuruluşu olabileceği, orta ve küçük ölçekli anonim şirketlerin bir veya birden fazla yeminli mali müşaviri veya serbest muhasebeci mali müşaviri denetçi olarak seçebilecekleri ifade edilmiştir. www.ozdogrular.com

Anlaşılacağı üzere yeni yasa ile büyük ölçekteki anonim şirketlerin denetçilerinin ancak bağımsız bir denetim kuruluşu, daha küçük ölçekteki anonim şirketlerin denetçilerinin ise SMMM olması zorunluluğu getirilmiştir. Böylece mer’i kanunda şirketin temel organları arasında yer alan ve herhangi bir mesleki unvan taşıması şartı aranmayan denetim kurulu kavramından uzaklaşılmış ve şirket denetiminin sözleşme vasıtasıyla dışarıdan bir hizmet alımı şeklinde temin edilmesi öngörülmüştür.

Bununla birlikte gerek mevcut ve gerekse yeni gelecek düzenlemede, denetçinin seçimine ilişkin yetki genel kurula verilmiştir. Hatta, yeni Yasa’nın 408. maddesinde denetçilerin seçimi ve kanunlardaki istisnai durumlar haricinde azledilmeleri, genel kurula ait devredilmez yetkiler arasında açıkça sayılmıştır.

Yeni Türk Ticaret Yasasıyla getirilen köklü değişikliklerden biri de denetçinin görevine son verilmesinin oldukça zorlaştırılmış olmasıdır. Nitekim 399. maddede, sadece şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi tarafından verilecek kararla atanacak yeni bir denetçinin varlığı halinde (göreve başlamış) denetçiden denetim görevinin alınacağı belirtilmiş, mahkemenin de ancak haklı sebeplerin varlığı, özellikle de taraflı davranışın söz konusu olması hallerinde -görevden alma ve yeni denetçi atama işlemi eş zamanlı olacak şekilde- yeni bir denetçi atanmasına karar verebileceği ifade edilmiştir. www.ozdogrular.com

Haklı sebebin neler olacağı kanunda açıkça belirtilmemiş olmakla birlikte, yasal gerekçede; mesleki yetersizlik, yardımcı eleman, uzman, cihaz donanımı eksikliği, itibar kaybı, denetçinin çalışma tarzı, şirkete zaman ayıramaması, bilgi sızdırması, taraf tutması gibi durumlar haklı sebep olarak sıralanmıştır.

Yine madde gerekçelerinde ifade edildiği üzere, kanun koyucu bu noktada yönetim kurulunun istemediği denetçiyi görevden uzaklaştırması olanağını ortadan kaldırmayı ve denetçinin kendini fesih baskısı altında hissetmesini önlenmeyi amaçlamıştır. www.ozdogrular.com

Diğer yandan yeni yasa ile denetçinin görevden alınması ve yeni denetçi atama davasını açma hakkı ancak belirli kişilere ve belirli süre için tanınmıştır. Şöyle ki, 399. maddede, bu yöndeki davanın yönetim kurulu; sermayenin yüzde onunu, halka açık şirketlerde esas veya çıkarılmış sermayenin yüzde beşini oluşturan pay sahiplerinin, denetçinin seçiminin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilanından itibaren üç hafta içinde açabileceği, azlığın bu davayı açabilmesi için de denetçinin seçildiği genel kurula katılarak karşı oy vermiş, durumu tutanağa şerh ettirmiş ve seçimin yapıldığı genel kuruldan geriye doğru en az üç aydan beri şirkette pay sahibi olması gibi zorunluluklar getirilmiştir.

Daha önce izah ettiğimiz üzere yeni düzenlemede denetçi ile şirket arasındaki ilişki bir hizmet alım sözleşmesine dayanmaktadır. Bunun doğal bir sonucu olarak sözleşmenin bir tarafı şirket, diğer tarafı ise denetçiden oluşmaktadır. Buradan hareketle kanun koyucu sözleşmenin şirkete karşı diğer tarafını oluşturan denetçiye de sözleşmeyi fesih hakkı tanımıştır. Yasa’nın 399. maddesi 8. fıkrasında, denetçinin ancak haklı bir sebebin varlığı halinde veya kendisine karşı görevden alınma davası açılmış olması halinde denetleme sözleşmesini fesih edebileceği ifade edilmiştir. Böyle bir durumda, denetçi fesih tarihine kadar elde ettiği sonuçları genel kurula sunmakla yükümlü kılınmıştır.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, yeni düzenlemede, denetçilerin vergi danışmanlığı ve vergi denetimi dışında, şirkete danışmanlık veya hizmet vermesi men edilmiş, bu yasaklama işlem denetçisine de getirilmiştir.

III- DENETÇİNİN ÇALIŞMA ŞEKLİNE VE GÖREVLERİNE İLİŞKİN ESASLAR

Yeni Kanun’un 401. maddesinde, yönetim kurulunun finansal tabloları ve yıllık faaliyet raporunu düzenleyerek denetim kuruluna teslim edeceği, ayrıca denetime esas dokümanların denetçilerce incelenebilmesine imkan sağlayacağı belirtildikten sonra, denetçinin yapılan denetimin türü, kapsamı, niteliği ve sonuçları hakkında gereken açıklıkta, anlaşılır, basit bir dille yazılmış ve geçmiş yılla karşılaştırmalı olarak hazırlanmış finansal tabloları konu alan bir rapor düzenleyeceği ifade edilmiştir.

Aynı maddede, yönetim kurulu faaliyet raporunda yer alan irdelemelerin finansal tablolar ile tutarlılığı ve gerçeğe uygunluğunun da denetçi tarafından hazırlanacak ayrı bir rapor ile değerlendirileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla yeni düzenlemede yönetim kurulunca yıl içinde yapılan faaliyetleri gösteren raporların da denetçilerin denetiminden geçirilmesi gerekecek, hatta 397. madde ikinci fıkrada belirtildiği üzere denetçinin denetiminden geçmemiş yönetim kurulu faaliyet raporları düzenlenmemiş kabul edilecektir. www.ozdogrular.com

Maddenin devam eden fıkralarında denetçi tarafından hazırlanacak raporun şekli ile ilgili bir takım düzenlemelere yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre denetçi raporunda, finansal tablolara esas olan defter ve kayıtların finansal raporlama ile ilgili hükümlere uygun olup olmadığını, yönetim kurulundan istenen bilgi ve belgelerin verilip verilmediğini, kayıtların Türkiye Muhasebe Standartları çerçevesinde oluşturulup oluşturulmadığını belirtecek ve raporunu imzalayarak yönetim kuruluna sunacaktır.

Bununla birlikte denetçi Yasa’nın 403. maddesi gereğince denetim sonucunu görüş yazısında açıklayacaktır. Denetçi görüş yazısını, olumlu görüş yazısı, sınırlı olumlu görüş yazısı ve olumsuz görüş yazısı şeklinde üç şekilde verebilecektir. Bu üç şekil dışında denetçinin bir yazı vermesi söz konusu olamayacaktır. Yasa koyucunun bu yöndeki düzenlemelerinden burada kastedilenin bir rapor olmadığı, raporların değerlendirilmesini de kapsayacak bir sonuç yazısı olduğu anlaşılmaktadır.

Denetçi özellikle şirket defterlerinde sağlıklı bir denetim yapılmasına olanak vermeyen belirsizliklerin bulunması veya denetimin sınırlandırılması gibi şartların varlığı halinde görüş vermekten de kaçınabilecek, kaçınma hali olumsuz görüşün sonuçlarını doğuracaktır. Olumsuz görüş verilen veya görüş verilmekten kaçınılan hallerde genel kurul finansal tablolara dayanarak özellikle açıklanan kâr/zarar ile doğrudan veya dolaylı bir şekilde ilgili olan bir karar alamayacak, yönetim kurulu derhal genel kurulu toplantıya çağıracak ve akabinde görevinden istifa edecektir. Bunun üzerine genel kurul yeni bir yönetim kurulu seçecektir. www.ozdogrular.com

Yeni Ticaret Yasası’nda denetçiler için öngörülen yükümlülüklerden biri de sır saklama yükümlülüğüdür. Bu husus, halen yürürlükte olan 6762 sayılı Yasa’da da yer almış olmakla birlikte, yeni yasada bu ilkeyi ihlal eden denetçiler için tazminata hükmedilebilmesi açıkça öngörülmüştür.

IV- YENİ TİCARET KANUNU’NDA ÖZEL DENETÇİ VE İŞLEM DENETÇİSİ KAVRAMLARI

Daha önce ifade ettiğimiz üzere yeni ticaret yasasında öngörülen denetçiler arasında özel denetçi ve işlem denetçisi de bulunmaktadır.

Özel denetçiyle ilgili hükümlere Yasa’nın 406 ve 438. maddelerinde değinilmiştir. Bu maddelere göre;

● Denetçi şirketin hakim şirketle veya topluluk şirketle ilgili ilişkileri konusunda sınırlı olumlu görüş vermiş veya görüş bildirmekten kaçınmış ise,

● Yönetim kurulu şirketin topluluk tarafından bazı nedenlerle kayba uğratıldığını ve bunlar dolayısıyla denkleştirme yapılmadığını açıklamışsa,

Şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi tarafından,

● Pay sahiplerince belirli bazı konuların araştırılması için istemde bulunulması halinde

genel kurul tarafından özel denetçi atanabilecektir. www.ozdogrular.com

Görüleceği üzere, özel denetçi bilhassa bazı özel durumların ortaya çıkması halinde ve belirli bir sorunu açıklığa kavuşturmak amacıyla görev yapması öngörülen denetçidir.

İşlem denetçisi kavramı da yeni Yasa’nın birkaç maddesinde anılmış olmakla birlikte, en açık tanımını “İşlem Denetçisi Raporu” başlıklı 351. maddede bulmuştur. Bahsi geçen maddeye göre, şirketin kuruluşuna ilişkin denetleme raporu bir veya birkaç işlem denetçisi tarafından verilecek ve bu denetçi düzenleyeceği kuruluş raporunda, özellikle payların tamamının taahhüt edildiğini, Kanun’da öngörülen pay tutarlarının yatırıldığını, ayni sermayelerle ilgili bilirkişi değerlemelerinin yapıldığını, kurucuların beyanlarında bir uygunsuzluk olmadığını, kuruluş evraklarında noksan bulunmadığını belirtecektir. Dolayısıyla, burada anonim şirketin kuruluşunun işlem denetçisi tarafından denetlenmesi öngörülmüştür. Bu nedenle işlem denetçisini kuruluş denetçisi olarak adlandırmak da mümkündür. www.ozdogrular.com

Yasa’nın 400. maddesinde aksine bir düzenleme olmadığı takdirde işlem denetçisinin genel kurul tarafından seçileceği ve görevden alınacağı belirtilmiş, genel kurulun yetkilerini düzenleyen 408. maddede de bu denetçilerin genel kurulca seçilip azledilecekleri hüküm altına alınmıştır.

V- SONUÇ

Yeni Türk Ticaret Kanunu ile denetim sistemi yeniden yapılandırılmış ve denetim içsel yapıdan uzaklaştırılarak daha etkin, daha standart bir dış denetim modeli benimsenmiştir. Getirilen değişiklikler sadece denetimin yapısal yönüyle ilgili olmayıp, denetimi gerçekleştirecek kişi ve kuruluşlardan denetimin şekli ve alanına kadar geniş bir yelpazeyi kapsamış, değişen dünya gerçekleri bu dönüşümü kaçınılmaz kılmıştır. Bununla birlikte, her yeni düzenlemede olduğu gibi bu yasada da, yürürlük sonrası uygulamada bazı sorunların ortaya çıkacağı kuşkusuzdur. Bu sorunların bir kısmı ikincil mevzuatlar ile giderilecek, belki bir kısmı için yeniden yasal değişiklikler söz konusu olacaktır.

 

Özdem SATICI TOPRAK*

Yaklaşım

 

*    Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.