Derneğe ait gayrimenkul satışının KDV karşısındaki durumu hk.
02 Kasım 2012

 

Başlık
Derneğe ait gayrimenkul satışının KDV karşısındaki durumu hk.
Tarih
02/11/2012
Sayı
B.07.1.GİB.4.06.17.01-130[2011-4-17-34]-1138
Kapsam
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü
 
 
 
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.06.17.01-130[2011-4-17-34]-1138
02/11/2012
Konu
:
Derneğe ait gayrimenkul satışının KDV karşısındaki durumu.
 
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kamu yararına çalışan bir dernek statüsünde bulunduğunuzdan bahisle; 1991 yılında iktisap etmiş olduğunuz binanın satışına ilişkin olarak bir vergi yükümlülüğünün doğup doğmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
A- KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME :
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, dernek ve vakıflar kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmamakla birlikte, aynı maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup Kanunun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında da dernek veya vakıflara ait veya tabi olup faaliyetleri devamlı bulunan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmayan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi işletme olduğu; altıncı fıkrasında ise dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerini etkilemeyeceği; mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanununun uygulanmasına ilişkin açıklamalar içeren 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.4.) bölümünde iktisadi işletmenin belirlenmesinde işletmenin belirgin özelliğinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesinin, diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kar edilmemesinin, karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır.
Dolayısıyla, vergi uygulamaları bakımından Derneğiniz tüzel kişiliğinin kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte devamlılık arz eden ticari, sınai ve zirai faaliyetleri nedeniyle dernek tüzel kişiliğine bağlı oluşan iktisadi işletmelerinin kurumlar vergisine tabi tutulması gerekecektir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Derneğiniz adına kayıtlı gayrimenkul satış faaliyetinin, hacim ve ehemmiyet bakımından ticari nitelik arz etmesi veya ticari amaç güdülerek yapılması veya ticari organizasyon gerektirmesi halinde anılan derneğe bağlı bir iktisadi işletme söz konusu olacaktır.
Ancak, Derneğiniz mülkiyetinde bulunan arsanın satış işlemi herhangi bir organizasyon dahilinde ve devamlı surette yapılan bir ticari faaliyet olmadığından, bu satış işlemi nedeniyle iktisadi işletme oluşmayacak ve kurumlar vergisi mükellefiyeti söz konusu olmayacaktır.
B-KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
1/1 maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin,
1/3-d maddesinde ise müzayede mahallerinde yapılan satışların,
KDV ye tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, Derneğinize ait gayrimenkulün Derneğinize bağlı iktisadi işletme oluşmayacak şekilde satışı (müzayede suretiyle yapılan satışlar hariç) KDV ye tabi olmayacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.