Aktifleştirilmemiş taşınmazlarla ilgili indirim konusu yapılan KDV ile ATİKlere dair KDV tutarına ilişkin vergi indirimi
30 Eylül 2014

Başlık

Aktifleştirilmemiş taşınmazlarla ilgili indirim konusu yapılan KDV ile ATİKlere dair KDV tutarına ilişkin vergi indirimi hk.

Tarih

30/09/2014

Sayı

39044742-130-2309

Kapsam

 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

Sayı

:

39044742-130-2309

30/09/2014

Konu

:

Aktifleştirilmemiş taşınmazlarla ilgili indirim konusu yapılan KDV ile ATİKlere dair KDV tutarına ilişkin vergi indirimi.

 

         

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; Üniversitenizde tam burslu olarak okuyan öğrenciler nedeniyle KDV Kanununun 17/2-b maddesi uyarınca KDV istisnası uygulandığı belirtilerek, inşa aşamasında olup henüz aktifleştirilmemiş olan taşınmazlar nedeniyle müteahhit firmalara ödenen ve indirim konusu yapılan KDV tutarları ile alakalı olarak KDV Kanununun 30/a ve 33 üncü maddeleri ile öngörülen uygulamaya, faturaların kayıtlara intikal ettirildiği dönemler itibariyle mi yoksa taşınmazların aktifleştirilerek kullanılmaya başlanılmasından itibaren mi başlanılacağı ve tam burslu okuyan öğrenciler nedeniyle ATİK'lerle ilgili KDV tutarında indirim uygulaması hususlarında görüş istenilmektedir.

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

            1/1 inci maddesinde, Türkiye de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

            17/2-b maddesinde; 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Kanun hükümlerine tâbi (özel okullarca bedelsiz verilen eğitim, öğretim hizmetlerinde ilgili dönemdeki kapasitelerinin % 10'unu, 24/3/1950 tarihli ve 5661 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hakkındaki Kanuna Ek Kanun ile 30/4/1992 tarihli ve 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun hükümlerine göre kurulan öğrenci yurtları tarafından bedelsiz verilen yurt hizmetlerinde ilgili dönemdeki kapasitelerinin % 10'unu, üniversite ve yüksekokullarda ise % 50'sini geçmemek üzere verilen bedelsiz eğitim ve öğretim hizmetleri, kanunların gösterdiği gerek üzerine bedelsiz olarak yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları, birinci fıkrada sayılan kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları ile fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin tesliminin Kanuna göre sosyal amaç taşıyan istisnalar kapsamında olduğu,

            29/2 nci maddesi ile aynı Kanunun 28 inci maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetler nedeniyle yüklenilen vergilerin işlemin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirim yoluyla giderilememesi halinde iade edileceği,

            30/a maddesi ile vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisinin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyeceği,

            33 üncü maddesi ile Kanuna göre indirim hakkı tanınan işlemlerle indirim hakkı tanınmayan işlemlerin bir arada yapılması halinde, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisinin ancak indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmının indirim konusu yapılacağı ile birlikte,

            Kısmî vergi indirimine ilişkin usul ve esasları tespite Maliye ve Gümrük Bakanlığının yetkili olduğu

            hüküm altına alınmıştır.

            Konuya ilişkin açıklamalara mülga 26 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin G/4 bölümü ve 26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin III/C-4.2 bölümünde yer verilmiştir.

            Buna göre, indirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemleri birlikte yapan mükelleflerin, alışlarında yüklendikleri vergileri, herhangi bir ayrım yapmaksızın tamamen o dönemde indirilebilir KDV hesabına intikal ettirmeleri gerekmekte olup, henüz aktifleştirilmemiş olan taşınmazlar nedeniyle müteahhit firmalara ödenen KDV (faturaların kayıtlara intikal ettirildiği tarih itibariyle) tutarları da bu şekilde indirim hesaplarına alınacaktır.

            KDV Kanununun 17/2-b maddesi kapsamındaki işlemlere ait indirim konusu yapılamayacak KDV tutarı; KDV den istisna edilen işlemlerin ilgili dönemde gerçekleşen toplam işlemler içindeki oranının bulunması ve bu oranın cari harcamalara ait yüklenilen vergilere uygulanması suretiyle belirlenecek olup, aynı usul ATİK'ler nedeniyle yüklenilen vergiler bakımından da geçerlidir. Ancak, ATİK'ler nedeniyle yüklenilen vergilerde ayrıştırma, bunların aktife alınıp istisna edilmiş işlemlerde fiilen kullanıldığı vergilendirme döneminde yapılacaktır.

            Öte yandan, mülga 119 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (3.3.) bölümünde ve  Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin III/B-3.1.3.1 bölümünde ATİK'ler nedeniyle yüklenilen vergilerin indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan iade taleplerinde ne şekilde dikkate alınacağı açıklanmış olup, söz konusu KDV tutarlarından iade hesabına pay verilebilmesi için taşınmazların aktife alınmasının yanında indirimli orana tabi işlemlerde kullanılması da gerekmektedir.

            Ayrıca, tam burslu öğrencilere verilen hizmetlerle ilgili olarak tam burslu öğrenci sayısının toplam öğrenci sayısına oranı dikkate alınarak ilgili dönem KDV Beyannamesinde indirilecek KDV tutarından burslu öğrencilere isabet eden kısım çıkartılacak ve gider/maliyet unsuru olarak dikkate alınacaktır. Dolayısıyla indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan iade hesabına ATİK'lerden pay verilmesi sırasında istisna edilmiş işlemlere isabet eden kısım yukarıda belirtildiği şekilde ayrıştırılacak ve iade hesabına dahil edilmeyecektir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.