Yurt içinde ve yurt dışında marka müracaatlarına aracılık edilmesi işleminde belge düzeni ve vergilendirme
17 Ekim 2014

Başlık

Yurt içinde ve yurt dışında marka müracaatlarına aracılık edilmesi işleminde belge düzeni ve vergilendirme hk.

Tarih

17/10/2014

Sayı

11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--2392

Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[229-2012/VUK-1- . . .]--2392

17/10/2014

Konu

:

Yurt içinde ve yurt dışında marka müracaatlarına aracılık edilmesi işleminde belge düzeni ve vergilendirme.

 

         

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kurumunuzun gerek yurt içinde gerek yurt dışında kurulu firmalar adına vekil sıfatı ile marka başvurularını Türk Patent Enstitüsü ve uluslararası kuruluşlar nezdinde yapmaya yetkili olduğu, yurt dışında marka müracaatı yaptığı uluslararası kuruluşlardan birinin Birleşmiş Milletlerin uzman kuruluşu olan WIPO (World Intellectual Property Organization-Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü) olduğu belirtilerek, WIPO'da marka başvurusu yapmak isteyen kurumdan alınan vekâlet ücreti ile WIPO'ya ödenmek üzere alınan resmi ücretin belgelendirilmesi ve düzenlenecek faturalarda KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşleri talep edilmektedir.

            I- KURUMLAR VERGİSİ VE VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN     

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu, 231 inci maddesinin 5 numaralı bendinde de faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmemiş olan faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

            Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Safî kurum kazancı" başlıklı 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.

             193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Ticari Kazancın Tarifi" başlıklı 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmış olup "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38 inci maddesinde, "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

             1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

            2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

            Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükmü yer almıştır.

             Aynı Kanunun "İndirilecek Giderler" başlıklı 40 ıncı maddesinde, safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.

            Buna göre, kurumunuzun WIPO'da marka başvurusu yapmak isteyen kurumdan aldığı vekalet ücreti ile WIPO'ya ödenmek üzere aldığı resmi ücretin kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmekte olup vekalet aldığınız kurum adına WIPO'ya ödenen resmi ücretin ise kurum kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

            Öte yandan, WIPO'ya yapılacak ödemelerin, Vergi Usul Kanununun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ya da hizmetin alındığı ülke mevzuatına göre düzenlenmiş bulunan muteber bir belge ile tevsik edilmesi mümkün bulunmaktadır.

            II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN       

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun; 

            - 1 inci maddesinde her türlü mal ve hizmet ithalatının vergiye tabi olduğu ve ithalatın kamu sektörü, özel sektör veya herhangi bir gerçek veya tüzel kişi tarafından yapılmasının veya herhangi bir surette gerçekleştirilmesinin veya özellik taşımasının vergilendirmeye tesir etmeyeceği,

            - 4 üncü maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

            - 6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,

            - 8 inci maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işi yapanların verginin mükellefi olduğu,

            - 9 uncu maddesinde, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları vergi alacağının ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımızın yetkili olduğu, 

            - 20/1 inci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

            - 20/2 nci maddesinde, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği

            hüküm altına alınmıştır.

            Konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı Mülga 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (2.1) bölümü ve 26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.2.1) bölümünde; ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanların Türkiye'de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye'de faydalanılan hizmetlerde KDV nin beyan edilmesine yönelik gerekli açıklamalar yapılmıştır.

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

            - Şirketiniz tarafından yurtiçinde faaliyet gösteren firmalardan aldığınız vekalet ile aracılık ettiğiniz, ülkeler arasında işbirliği ortamı yaratarak fikri hakların korunması ve bu haklara saygı gösterilmesini sağlama amacıyla faaliyet gösteren Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO World Intellectual Property Organization) tarafından verilen marka tescili hizmetinden aynı zamanda Türkiye'de de yararlanılmasına engel bir durum söz konusu olmadığından KDV nin konusuna giren hizmetleriniz karşılığında yurtiçindeki firmaya vekalet ücreti ve tescil için yurtdışına yapılan ödeme tutarı toplamı üzerinden düzenleyeceğiniz faturada genel hükümler çerçevesinde KDV hesaplanması gerekmektedir.

            -Türkiye'de yararlanılan söz konusu hizmet için yurtdışındaki kuruma yapacağınız ödeme tutarı üzerinden KDV hesaplamanız ve bu şekilde hesapladığınız tutarı, sorumlu sıfatıyla 2 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edip ödenmeniz gerekmektedir. Bu şekilde beyan edilen verginin aynı döneme ilişkin 1 no.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkündür.

            - Diğer taraftan, Şirketiniz tarafından Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayan yurt dışında mukim firmalara söz konusu hizmetin verilmesi durumunda ise, hizmetin yurt dışında yapılması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması nedeniyle söz konusu işlem KDV nin konusuna girmemektedir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.