Şüpheli Alacaklar
28 Kasım 2014
Image

Alacağını tahsil etmekte sorunlar yaşayan pek çok işletme için alacağın şüpheli alacak yoluyla zarara atılması yaygın olarak başvurulan bir yöntemdir. 

Ancak; uygulamada, işletmeler genellikle basit hatalar yaparak, vergi incelemelerinde cezalı tarhiyatlarla karşılaşabilmekteler.

 

Hangi Alacaklar Şüpheli Alacak Sayılır?

Çok kısa bir şekilde özetlemek gerekirse; aşağıdaki özelliklere sahip alacaklar şüpheli alacak sayılır ve zarar yazılabilir. Buna göre alacak,

  • Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olmalı,
  • Dava veya icra safhasında bulunmalı veya
  • Dava ve icra takibine değmeyecek küçük alacaklar, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olmalıdır.

Özellik Arz Eden Durumlar

  • Şüpheli alacak karşılığı ayrılması ihtiyaridir
  • Teminata bağlanmış alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılamaz.
  • Şüpheli alacak karşılığı ayrılması için alacağın yıl sonu itibarıyla şüpheli halde bulunması gerekir.
  • Şüpheli alacak karşılığı ayrılacak tutar icra ve/veya davaya konu edilen tutar kadardır.
  • Dava icra takibi bizzat alacaklı firma tarafından yapılmalıdır.
  • Küçük alacaklar için doğrudan karşılık ayrılması, alacağın tahsil masraflarının alacaktan büyük olabileceği haller itibarıyla mümkündür.
  • Protesto noter marifetiyle; alacak talebi taahhütlü mektupla yapılmalı ve borçlusu tarafından bu bildirimler alınmış olmalıdır.
  • Şüpheli alacak, doğduğu yılda gider yazılır.
  • Kefalete bağlı veya cirolu senetlerde kefile ve cirantaya da müracaat edilmiş olmalıdır. Eğer bunlar yapılırsa, kefaletten doğan alacaklar için yargı kararları uyarınca karşılık ayrılır.
  • Verilen sipariş avansı niteliğindeki ödemeler ticari faaliyetin devamı için yapılan ödemelerdir. Verilen avans karşılığında malın veya verilen avansın alınamaması ve diğer koşulların da gerçekleşmesi halinde karşılık ayrılabilir.
  • Kamu kuruluşlarından alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılabilir.
  • Zimmete para geçirme durumunda şüpheli alacak ayrılması konusunda Vergi İdaresi'nin aksine görüşleri olsa da, Danıştay'ın bazı kararlarında dava açılan şirket elemanının zimmetine geçirdiği tutarın karşılık olarak ayrılmasında sakınca bulunmadığı belirtilmiştir.
  • Aciz vesikasına dayanılarak değersiz alacak kaydı yapılamaz. 
  • Alacak şüpheli olmaya devam eder. Bunun yanı sıra şüpheli alacaklara ilişkin koşulların yerine gelmesi (dava, icra) şartıyla karşılık ayrılabilir.
  • Konkordato alacakları şüpheli hale getirmez. Bir alacağın kısmen konkordatoyla teminata bağlanması halinde, teminatlı hale gelen bu kısım için şüpheli alacak karşılığı ayrılamaz.
  • Borçlunun iflas etmesi halinde, alacaklarını iflas masasına kaydettiren mükellefler, dilerlerse bu alacakları için karşılık ayırabileceklerdir.
  • Yabancı ülkelerden olan alacaklar için de karşılık ayrılabilir. Ancak Vergi İdaresi takibin ilgili ülke mercilerinde yapılmasını ve yabancı ülke mahkemelerinde alınan kararın da Türkiye'de uygulanmasını şart koşmaktadır.
  • Holding ve grup şirketlerinin iştiraklerinden olan ve tahsil edilemeyen alacakları için yargı kararları uyarınca karşılık ayrılır.
  • Katma Değer Vergisi'nden kaynaklanan alacak için şüpheli alacak karşılığı ayrılır.   İ. Halil Bağdınlı/http://www.kpmgvergi.com
    Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.