Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Anonim ve Limited Şirketlerin Benzerlikleri, Farkları, Avantajları
14 Ekim 2012
Image

I- GİRİŞ

Ticaret hukukunda hukuki türlerine göre şirketlerin birbirlerine olan benzerlikleri, farkları ve avantajları devamlı olarak gündemde kalmıştır. Bu konu pek çok makalenin konusunu oluşturmuştur. Şirket sahipleri için özellikle vergi ve sorumluluk yönünden avantajlı şirket türü tercih edilmiştir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda sermaye şirketleri hukuki türlerine göre;

a) Anonim şirket,

b) Limited şirket,

c) Sermeyesi paylara bölünmüş komandit şirket

olarak sayılmıştır (TTK md. 124/2).

Türkiye’de en yaygın sermaye şirketi türleri, anonim ve limited şirket türleridir. Bu yazımızda en yaygın şirket türleri olan anonim şirketler ile limited şirketlerin birbirlerine olan benzerlikleri, farklılıkları ve avantajları ticaret ve vergi hukuku yönlerinden açıklanmaya çalışılacaktır.

 

II- ANONİM VE LİMİTED ŞİRKETLERİN BENZERLİKLERİ, FARKLILIKLARI VE AVANTAJLARI

ANONİM ŞİRKET

LİMİTED ŞİRKET

KURULUŞ SÖZLEŞMESİ

Şirket esas sözleşmesi yazılı olarak yapılır, ortaklarca imzalanır. Bazı istisnalar hariç kuruluş aşamasında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın iznine tabi değildir (TTK md. 339).

Şirket esas sözleşmesi yazılı olarak yapılır, ortaklarca imzalanır. Kuruluş aşamasında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın iznine tabi değildir (TTK md. 575).


 

ANONİM ŞİRKET

LİMİTED ŞİRKET

ORTAK SAYISI

En az 1 ortak ile (gerçek veya tüzel kişi) kurulur. Ortak sayısında sınır yoktur (TTK md.  338/1).

Pay sahibi (kıymetli evrak niteliği taşıyan) hisse senedi sahibidir (TTK md.  484-486).

En az 1 ortakla (gerçek veya tüzel kişi) kurulur. Ortak sayısı 50’yi geçemez (TTK md.  573-574).

Ortak (kıymetli evrak niteliği olmayan) pay senedi sahibidir (TTK md.  583).

AMAÇ KONU

Kanunen yasak olmayan her türlü iktisadi amaç için kurulabilirler (TTK md.  331).

Kanunen yasak olmayan her türlü iktisadi amaç için kurulabilirler (TTK md.  573/3).

ESAS SERMAYE VE EN AZ PAY TUTARI

Esas sermayesi 50.000 TL’den az olamaz.

Sermayenin artırılmasında yönetim kuruluna tanınmış yetki tavanını gösteren kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş bulunan halka açık olmayan anonim şirketlerde başlangıç sermayesi 100.000 TL’den aşağı olamaz (TTK md. 332/1).

Bir pay en az bir kuruş olmak zorundadır (TTK md.  476/1).

Esas sermayesi 10.000 TL’den az olamaz (TTK md.  580).

Bir pay 25 TL’den az olamaz. Ancak şirketin durumunun iyileştirmesi amacıyla 25 TL’nin altında pay çıkartılabilir (TTK md. 583).

SERMAYE PAYI VE SORUMLULUK

Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur (TTK md. 329/2).

Ortak koymayı taahhüt ettiği esas sermaye payı kadar sorumludur. Ortaklar şirket borçlarından sorumlu değildir (TTK md. 573/2).

HİSSE SENEDİ (PAY SENEDİ) BASTIRMA

Muayyen ve paylara bölünmüş paylarına ilişkin isme veya hamiline yazılı hisse senedi çıkarabilir (TTK md.  486).

Hisse senedi çıkaramaz.

PAY DEVRİ

Ortak sahip olduğu hisseyi devretmek istediğinde ana sözleşmede aksine bir hüküm yoksa hisse devri sözleşmesi ile devredebilir. Hisseler karşılığında hisse senedi basılmış veya geçici ilmuhaber çıkartılmış ise bunlar ciro edilerek devredilebilir. Noter huzurunda devir şart değildir. Devirler ticaret siciline tescil edilmez.

Payların devri şirket genel kurulunun izni ve ancak noterde pay devir sözleşmesi yapılarak olabilir. Pay devri ticaret siciline tescil ile hüküm ifade eder.

HALKA AÇILMA

Anonim şirketler halka açılabilir (TTK md.  346).

Limited şirketler halka açılamaz.

TAHVİL ÇIKARMA

Ödünç para bulmak için borç senetleri (tahvil) çıkarabilir (TTK md.  504).

Tahvil çıkaramadığı gibi menkul değerlerle ilgili aracılık faaliyetinde bulunamaz.

ANONİM ŞİRKET

LİMİTED ŞİRKET

YÖNETİM KURULU VEYA MÜDÜRLER KURULU

Yönetim Kurulu, ortaklar arasından veya ortak olmayanlardan Genel Kurulca seçilen en az bir üyeden oluşur. Yönetim kurulu üyesi gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir (TTK md. 359).

Yönetim Kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanıp, kararlarını da toplantı da hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alırlar.

ESKİ TTK’ya göre, yönetim kurulunun bir karar verebilmesi için, üyelerin en az yarısından bir fazlasının toplantıda hazır olması ve kararların da toplantıya katılan üyelerin çoğunluğuyla alınması gerekiyordu.

Yeni TTK’ya göre, esas sözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanıp, kararlarını da toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alabilecektir.

Örnek: Eski TTK’ya göre, 5 kişiden oluşan yönetim kurulu en az 4 kişiyle (5÷2=2,5 +1=3,5 » 4) toplanabilecek ve en az 3 kişinin aynı yöndeki oyuyla karar alabiliyordu. Yeni TTK’ya göre, en az 3 kişiyle (5÷2=2,5 » 3) toplanabilecek ve en az [(3/2)=1,5 » 2] 2 kişinin aynı yöndeki oyuyla karar alabilecektir.

Oylarda eşitlik olması durumunda konu gelecek toplantıya bırakılacak, ikinci toplantıda da eşitlik olursa söz konusu öneri reddedilmiş sayılacaktır.

Müdürler, genel kurul tarafından ortaklar arasından veya dışarıdan seçilirler (TTK md. 623/1).

Birden fazla müdür olması halinde müdürler kurulu oluşur ve bu kurul çoğunlukla karar alır (TTK md. 624/1).

Müdür ayısı birden fazlaysa içlerinden biri genel kurul tarafından Müdürler kurulu başkanı olarak atanır.

Ana sözleşmede aksine hüküm yoksa müdürler kurulu toplantılarında oyların eşit olması halinde başkanın oyu üstün olur (TTK md.  624/3).

Şirket sözleşmesinde düzenlenmiş olması şartıyla müdürler kurulu toplantıları, tüm müdürlerin veya bazı müdürlerin elektronik ortamdan katılımıyla yapılabilir.

Örnek verecek olursak; şirket müdürler kurulu üç (3) kişiden oluşmakta olup, bunlar Bay (A), Bay (B) ve Bayan (C)’dir. Şirketin merkezi Ankara’da bulunmaktadır. Müdürler kuruluna Bay (A) fiziken, Bay (B) ve Bayan (C) ise elektronik ortamda toplantıya mekanına gelmeden bulundukları yerden toplantıya katılıp karar alabilirler.

Müdür sayısı birden fazlaysa her müdür şirketin tüm iş ve işlemleriyle ilgili olarak müdürler kurulu toplantısında;

● Bilgi isteyebilecek,

● Soru sorabilir,

● İnceleme yapabilir,

● Defter, belge, sözleşme vs evrakın toplantıya getirilmesini, incelenmesini ve çalışanlardan bilgi alınmasını isteyebilir.

ANONİM ŞİRKET

LİMİTED ŞİRKET

KANUNİ TEMSİLCİ

Şirket işlerini idare ve temsile Yönetim Kurulu yetkilidir (TTK md. 365).

Kanuni temsilci “Yönetim Kurulu”dur. TTK açısından kanun ve ana sözleşmenin yüklediği görev ve sorumlulukları yerine getirmeyen Yönetim Kurulu üyeleri, bu nedenle oluşan ve oluşacak zararlar dolayısıyla anonim şirkete, şirket ortaklarına ve şirket alacaklılarına karşı müteselsilin sorumludur.

Şirket işleri genel kurulca seçilen müdür veya müdürler tarafından yürütülür. Seçilmiş müdürler bu sıfatlarıyla şirket işlerini idare ve temsile yetkilidir (TTK md. 623).

Kanuni temsilci ‘‘Şirket Müdürü’’ veya birden fazla müdür varsa  ‘‘Müdürler Kurulu’’dur (TTK md. 623).

Şirketin yönetimi ve temsili ile yetkilendirilen kişinin, şirkete ilişkin görevlerini yerine getirmesi sırasında işlediği haksız fiilden şirket sorumludur (TTK md. 632).

GENEL KURUL VE BAKANLIK TEMSİLCİSİ

Her yıl Genel Kurul yapılma zorunluluğu vardır (TTK md. 409).

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca çıkarılacak yönetmelikle hangi şirketlerin Genel Kuruluna Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcisinin katılacağı belirlenecektir (TTK md. 407/3). Kanunun bu hükmüne göre bazı A.Ş.’lerin genel kurullarına Bakanlık Temsilcisinin katılma zorunluluğunun olmayacağını anlıyoruz.

Her yıl Genel Kurul yapılma zorunluluğu vardır (TTK md. 616-617).

Genel Kurullara Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcisi katılmaz.

DENETİM

Sadece Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen A.Ş.’ler bağımsız denetime tabi olacak. Bu belirlemelerin dışında kalan şirketler bağımsız denetime tabi olmayacak (TTK md. 397/4).

Sadece Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen limited şirketler bağımsız denetime tabi olacak. Bu belirlemelerin dışında kalan şirketler denetime tabi olmayacak (TTK md. 397/4 ve 635).

ANONİM ŞİRKET

LİMİTED ŞİRKET

ANA SÖZLEŞMENİN DEĞİŞTİRİLMESİ

Şirket ana sözleşmesini, esas sermayenin yarısını (1/2) temsil eden pay sahipleri değiştirebilir.

(Kanun’da veya esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, esas sözleşmeyi değiştiren kararlar, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır. İlk toplantıda öngörülen toplantı nisabı elde edilemediği takdirde, en geç bir ay içinde ikinci bir toplantı yapılabilir. İkinci toplantı için toplantı nisabı, şirket sermayesinin en az üçte birinin toplantıda temsil edilmesidir. Bu fıkrada öngörülen nisapları düşüren veya nispî çoğunluğu öngören esas sözleşme hükümleri geçersizdir) (TTK md. 421/1).

Şirket sözleşmesi esas sermayenin (2/3) üçte ikisini temsil eden ortakların kararıyla değişebilir (TTK md. 589).

PAY SAHİPLERİNİN ŞİRKETTEN ÇIKMASI / ÇIKARTILMASI

Pay sahiplerinin  cebren mahkeme kararıyla şirketten çıkartılması söz konusu değildir.

Pay bedelini ifa etmeyen pay sahibi çağrıya rağmen faiziyle birlikte borcunu ödemez ise taahhüt ettiği paylardan yoksun bırakılır (TTK md. 482/2).

Şirket sözleşmesinde bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir (TTK md. 640).

Şirket haklı sebepler dolayısıyla ortağın şirketten çıkartılması için mahkemeye başvurulabilir (TTK md. 640/3).

Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkı tanıyabilir (TTK md. 638/1).

Her ortak haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir (TTK md. 638/2).

Şirketten çıkmak isteyen ortak şirketten sermaye payının gerçek değerini isteyebilir (TTK md. 641/1).

ŞİRKETİN KENDİ PAYLARINI İKTİSABI

Bir anonim şirket kendi paylarını esas veya çıkarılmış sermayesinin onda birini (1/10) iktisap veya rehin olarak kabul edebilir. İktisap veya rehin olarak kabul edilecek payların ödenmiş olması ve bu konuda yönetim kurulunun genel kurulca yetkilendirilmiş olması gerekir (TTK md. 379).

Şirket kendi esas sermaye paylarının itibari değerinin %10’unu iktisap edebilir. Bu iktisabın olabilmesi için şirketin serbestçe kullanabileceği öz kaynaklara sahip olması gerekir (TTK md. 612).

ANONİM ŞİRKET

LİMİTED ŞİRKET

ŞİRKETE BORÇLANMA

Pay sahipleri (ortaklar) sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ödemedikçe ve şirketin serbest yedek akçeleriyle birlikte karı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete borçlanamazlar (md. 358/1).

Yönetim Kurulu üyelerinin;

a- Alt ve üst soyları,

b- Eşi,

c- Üçüncü dereceye kadar olan kan ve kayın hısımları

şirkete nakit borçlanamaz.

Bu kişiler için şirket;

a- Kefalet, garanti ve teminat veremez.

b- Sorumluluk üstlenemez.

c- Bunların borçlarını üstlenemez

Aksi halde, şirkete borçlanılan tutar için şirket alacakları bu kişileri, şirketin yükümlendirildiği tutarda şirket borçları için doğrudan takip edebilir (md. 395/2).

Pay sahibi olmayan Yönetim Kurulu üyeleri, müdürler ve şirket çalışanları borçlanma yasağı dışındadır.

İştirak ilişkisi içinde olan şirketlerin ve holding şirketlerin yavru şirketlere borçlanması veya tersi borçlanma yasağı kapsamında değildir.

Eğer borç şirketle, şirketin işletme konusu ve pay sahibinin işletmesi gereği olarak yapılmış bulunan bir işlemden doğmuş ise ve emsalleriyle aynı veya benzer şartlara tabi tutulmuşsa, bu durum da borçlanma yasağının dışında kalmaktadır.

m

Yeni TTK’da, borçlanma yasağına aykırı olarak borç verenler üç yüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacakları hüküm altına alınmıştır.

Pay sahipleri (ortaklar) sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ödemedikçe ve şirketin serbest yedek akçeleriyle birlikte karı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete borçlanamazlar (md. 358/1).

Müdürlerin;

a- Alt ve üst soyları,

b- Eşi,

c- Üçüncü dereceye kadar olan kan ve kayın hısımları

şirkete nakit borçlanamaz.

Bu kişiler için şirket;

a- Kefalet, garanti ve teminat veremez.

b- Sorumluluk üstlenemez.

c- Bunların borçlarını üstlenemez

Aksi halde, şirkete borçlanılan tutar için şirket alacakları bu kişileri, şirketin yükümlendirildiği tutarda şirket borçları için doğrudan takip edebilir (md. 395/2).

Limited şirketlerde ortak olmayan müdürler, şirket çalışanları borçlanma yasağı dışındadır.

İştirak ilişkisi içinde olan şirketlerin ve holding şirketlerin yavru şirketlere borçlanması veya tersi borçlanma yasağı kapsamında değildir.

Eğer borç şirketle, şirketin işletme konusu ve pay sahibinin/ortağın işletmesi gereği olarak yapılmış bulunan bir işlemden doğmuş ise ve emsalleriyle aynı veya benzer şartlara tabi tutulmuşsa, bu durum da borçlanma yasağının dışında kalmaktadır.

Yeni TTK’da, borçlanma yasağına aykırı olarak borç verenler üç yüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacakları hüküm altına alınmıştır.

ANONİM ŞİRKET

LİMİTED ŞİRKET

YÖNETİM ORGANININ AMME ALACAKLARINDA SORUMLULUĞU

Yönetim kurulu üyesi olmayan sermaye taahhüt borcunu tamamen ödemiş veya ödenmiş paya sahip ortakların, şirketin vergi ve sigorta primi gibi kamu borçları dolayısıyla sorumluluğu yoktur. Yönetim Kurulu üyeleri müteselsil olarak kamu alacağından şahsi mal varlığı ile sorumludur (6183 sayılı Kanun mükerrer md. 35). Yönetim Kurulu bu yetkisini TTK’ya göre içlerinden birine murahhas üye olarak devredebilir veya dışarıdan atayacağı müdür veya müdürlere devredebilir. Bu durumda vergi borçlarından sadece murahhas üye veya atanmış müdür sorumlu olur. Sigorta primi borçlarından murahhas üye veya dışarıdan atanmış müdürlerin yanı sıra yönetim kurulu üyeleri de müteselsil sorumlu olur.

Ortaklar şirketten ve müdürden tahsil olanağı bulunmayan vergi borçlarından sermayeleri oranında dorudan doğruya sorumludurlar. Sorumluluk müteselsil değil müşterekendir. Her bir ortak borcun tamamı için değil, sadece hissesi oranında ki kısım için takip edilir (6183 sayılı Kanun md. 35). Öte yandan sigorta primi borçlarından her bir ortak ortaklık payına bakılmadan borcun bütününden müteselsil sorumludur.

VERGİ ORANI

Kurum kazancı  % 20 Kurumlar Vergisine tabidir (KVK md. 32).

Kazanç  % 20 Kurumlar Vergisine tabidir(KVK md. 32).

PAYLARIN ELDEN ÇIKARTILMASINDA VERGİLENDİRME

Bir gerçek kişinin 2 yıldan daha uzun süreli elde tutmuş olduğu anonim şirket ortaklık paylarını temsil eden hisse senetlerini veya hisse senedi yerine çıkartılmış geçici ilmühaberlerini satması halinde elde edilen kazanç vergiye tabi değildir (GVK mükerrer md. 80/1).

Hisse senedi bastırılmış veya geçici ilmühaber çıkartılmış olması şartıyla kurumların aktifinde kayıtlı Anonim şirketlere ait iştirak hisselerinin devredilmesi (elden çıkartılması) herhangi bir elde tutma süresine bağlı olmaksızın KDV’den istisna tutulmuştur  (KDVK md. 17/4-g).

Limited şirketlerde ortaklık haklarının satışı halinde elde tutma süresine bakılmaksızın elde edilen kazanç vergiye tabidir (GVK mükerrer md. 80/4).

Kurumların aktifinde kayıtlı Limited şirketlere ait iştirak hisselerinin KDV’den istisna tutulabilmesi için en az 2 tam yıl işletmenin elinde (aktifinde) bulunması şartı vardır (KDVK md. 17/4-r).

VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ YÖNÜNDEN

Borsada kayıtlı olmayan veya kayıtlı olup  da üç yıl içinde muamele görmemiş A.Ş.’lerde hissedarın ölümü halinde varisler veraset ve intikal beyannamesini hisselerin rayiç bedeli ile değil itibari değeri ile vergi dairesine bildirir ve tahakkuk edecek vergiyi öderler (VİVK md. 10, İkinci fıkra (d) bendi).

Ortağın ölümü halinde varisler veraset ve intikal beyannamesini ortağın sahip olduğu payların rayiç bedeli üzerinden vergi dairesine bildirir ve tahakkuk edecek vergiyi öderler (VİVK md. 10, İkinci fıkra (a) bendi).

 

III- SONUÇ

Şirket kurucuları için şirketin türü çok önemlidir. Özellikle kuruluş aşamasında bu tercih bir kat daha önemlidir.

Burada avantajlarıyla öne çıkan şirket anonim şirket türüdür.

Anonim şirket türünün diğer şirket türlerine göre sayısız avantajları bulunuyor.

Diğer hukuki türlere göre kurulmuş limited vb. şirketler yeni TTK hükümlerine göre türlerini Anonim Şirkete dönüştürebilirler. Bu dönüşüm şirketlere önemli mali külfet getirmemektedir.

Öte yandan esas sözleşmede belirtilmek kaydıyla anonim şirketlerde;

a- Hissedarlar arasında imtiyaz oluşturulabilir. Bunun için, hisseler farklı gruplara ayrılabilir.

b- Hisselerin devrinde zorlayıcı hükümler konulabilir. Hisse devrinde diğer ortaklara öncelik sağlanabilir. Yönetim Kuruluna yetki verilebilir. Bu suretle hissedarların hisselerini üçüncü kişilere satmaları zorlaştırılabilir hatta imkânsız hale getirilebilir.

c- Yönetim Kurulunun seçiminde hissedar gruplarına imtiyaz tanınabilir. Örneğin bir kısım hissedarın Yönetim Kurulu üyelerinin yarısından bir fazlasını seçme hakkı verilebilir.

d- Sermaye artırımları için Türk Ticaret Kanunu’nda yazılı olan toplantı nisapları ağırlaştırılabilir. Bu suretle sermaye artırımı yoluyla küçük hissedarların paylarının azalması engellenmiş olabilir.

Hayreddin ERDEM*
Yaklaşım / Ekim 2012

*           YMM

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.