Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yevmiye Defterinin Arka Sayfasının Kullanılması KDV İndirimine Engel midir? PDF Yazdır e-Posta
25 Temmuz 2018

Özet: Yevmiye defteri yıl içinde dolan mükellef, yeni defter tasdik ettirmek yerine dolan yevmiye defterinin arka sayfalarını ve noter tasdikli defter-i kebirin boş sayfalarını kullanmıştır.  Mükellef hakkında usulsüzlük cezası ve kayıtların defterin arka yüzüne dökülmesi nedeniyle ilgili kayıtlarla ilgili kdv indirimlerinin reddi yönünde vergi tarhiyatı yapılmıştır. Danıştay, usulsüzlük cezasının yerinde olmasına rağmen, kdv kanunu kapsamında defterlere kaydedilmemiş bir kayıttan bahisle kdv indirimlerinin reddedilemeyeceği yönünde hüküm tesis etmiştir.

T.C.

DANIŞTAY

9. DAİRE

E. 1999/1496  K. 2000/2774 T. 10.10.2000

ÖZET: Yevmiye defterinin dolması nedeniyle, tasdiksiz olan arka yüzüne yazılmış olması KDV indirimini engellemez. Davacının fiili açıkça tespit edildiğine ve olayda resen takdir nedeni de bulunduğuna göre kesilen cezada usulsüzlük yoktur.

İstemin Özeti: 1996 yılı defter ve belgeleri incelenen davacının 1996 yılı için tasdik ettirmiş olduğu yevmiye defterinin 8.7.1996 tarihinde dolması üzerine, bu tarihten sonraki kayıtların, aynı yevmiye defterinin tasdiksiz olan arka yüzlerine ve tasdik ettirilen defteri kebirin boş sayfalarına yapıldığının tespiti üzerine bu durumun 3065 sayılı Kanunun 34/1. maddesinde indirim şartı olarak belirlenen kanuni defterlere kayıt edilme şartının ihlali niteliğinde olduğu ileri sürülerek katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle tarh olunan katma değer vergisi ile kesilen ağır kusur ve usulsüzlük cezalarının terkini istemiyle açılan davayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Tasdik Zamanı” başlıklı 221. maddesinin 4. fıkrasında, tasdike tabi defterlerin dolması dolayısiyle veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanların bunları kullanmaya başlamadan önce tasdik makamına tasdik ettirmelerinin kurala bağlandığı, aynı Yasanın 30/2. maddesinde ise, tutulması zorunlu defterlerin hepsinin veya bir kısmının tasdik ettirilmemiş olmasının re’sen takdir sebepleri arasında sayıldığı, olayda yevmiye defterinin dolmasından sonra yeniden defter tasdik ettirilmemesi resen takdir sebebi ise de; inceleme elemanının kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden sözkonusu kanuni defterlere kayıtlı matraha itibar ettiği, katma değer vergisi indirimi yönünden itibar etmediği, bu durumun vergi hukuku açısından kabulünün mümkün olmadığı, kaldı ki, indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin belgeler üzerinde gösterildiği, defterlere kaydedildiği ve ödendiği hususları açık olduğuna göre indirim hakkının kullandırılmamasının hukuka uygun olmayacağı bu nedenle cezalı katma değer vergisi tarhiyatında isabet bulunmadığı, kesilen usulsüzlük cezasına gelince; davacının fiili açıkça tespit edildiğine ve olayda resen takdir nedeni de bulunduğuna göre kesilen cezada isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle kısmen kabul ederek Ekim, Kasım, Aralık 1996 dönemleri için tarh olunan ağır kusur cezalı katma değer vergisini terkin eden, usulsüzlük cezasını ise onayan … Vergi Mahkemesinin 25.12.1998 tarih ve 1998/377 sayılı kararının; yasal defterlere kaydedilmediği anlaşılan katma değer vergilerinin indiriminin mümkün olmadığı ve tarhiyatın onanması gerektiği ileri sürülerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti: Cevap verilmemiştir.

Savcı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:

 

Temyiz edilen … Vergi Mahkemesinin 25.12.1998 tarih ve 1998/377 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan Mahkeme kararının onanmasına 10.10.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi. https://vergidosyasi.com