Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Kurumlar Vergisi Beyan Dönemi Hatırlatmaları PDF Yazdır e-Posta
11 Nisan 2018

Image

1 Nisan itibariyle başlayan kurumlar vergisi beyan dönemi, 25 Nisan akşamı sona erecek. Dolayısıyla beyannamenin hazırlanmasında dikkat edilecek bazı konuları tekrar hatırlatmakta yarar var.

Beyannamenin süresinde verilmesi

Beyanname yasal süresi içinde verilmesi birçok yönüyle önemli. Beyannamenin yasal süresinde verilmemesinin usulsüzlük cezası yanında başka sonuçları da olabilir.

Beyannamenin zamanında verilmemesi örneğin;

- Vergiye uyumlu mükelleflere getirilen % 5 vergi indirimi avantajını üç yıl için,

- Zararlı bir şirketin başka bir kuruma devredilmesi durumunda, devralan kurumun devralınan zararı mahsup etmesi olanağını,
ortadan kaldırabilir.

Beyannamenin tam olarak doldurulması

Beyannamede yer alan doldurulması gereken bütün alanlar mutlaka doldurulmalıdır. Özellikle istisnalara ve zararlara ilişkin satırların doldurulması önemlidir.

Kazanç olmasına rağmen istisnalardan yararlanılmaması, bu hakkı geri getirilemez şekilde yok etmektedir. Kullanılmayan bazı hakların ne beyanname sonradan düzeltilerek ne de sonraki yıllarda kullanımı olanaklı değildir.

Zarar mahsubunda şekli şartlara dikkat

Geçmiş yıl zararlarının mahsubu, beş yıllık süre sınırlaması yanında;

- Mahsubun yapılacağı beyannamede her yılın zarar tutarının ayrı ayrı gösterilmiş olması,

- Mahsup edilecek geçmiş yıl zararının ilgili olduğu dönemin beyannamesinde yer alması,
şartlarına bağlıdır.

Bu şekli koşullar nedeniyle;

- Zararlı yıllarda zarar tutarının ilgili satırlarda mutlaka yer almasında,

- Zarar mahsubu yapılmayan yıllara ait beyannamelerde de geçmiş yıllar zararlarının ayrı ayrı gösterilmesinde,
yarar vardır.

Ayrıca, kazanç varsa zarar mahsup hakkı mutlaka kullanılmalıdır. Gelir İdaresi, mahsup hakkı kullanılmamışsa bu haktan vazgeçildiği ve mahsup edilmeyen zararın bir daha mahsup olanağının olmadığı görüşündedir. Her ne kadar tersi yönde verilmiş yargı kararları varsa da, gereksiz risk almamak için bu konuya dikkat edilmelidir.

Taşınmaz ve iştirak hissesi satanlarda kazanç fona alınmalıdır

Kanunda yer alan şartlar çerçevesinde, taşınmaz ve iştirak hissesi satışından elde edilen kazançların %75’i (05.12.2017 tarihinden sonra yapılan taşınmaz satışlarında (%50’si) kurumlar vergisinden müstesnadır.

Yasa gereği, satıştan elde edilen kazancın istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması gerekmektedir. Fon hesabına alınma işleminin, beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerektiği unutulmamalıdır.

Yurtdışı inşaat işlerinden sağlanan kazançlar için kayıt

Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar kurumlar vergisinden istisnadır.

İstisnadan yararlanmak için, yurt dışında yapılan kapsamdaki işlerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu yoktur. Ancak kazancın Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi unutulmamalıdır.

Yenileme fonuyla ilgili üç konuya dikkat

Sabit kıymetlerin satışından elde edilen kâr, istenirse yeni sabit kıymet alımında kullanılmak üzere, üç yıl süreyle bir karşılık hesabında bekletilebiliyor. Bunun için sabit kıymetin yenilenmesinin zorunlu olması veya işletmeyi yönetenlerce bu konuda karar verilmiş olması gerekiyor.

2017 yılında sabit kıymet satıp oluşan kârı yenileme fonuna koyacak kurumların iki işlemi yapmaları gerekiyor. Birincisi, yöneticilerin karar vermesi. Bunun için belirlenmiş bir süre sınırı yok. Satıştan önce karar verilebileceği gibi, beyannameyi verme süresinin sonuna kadar da böyle bir karar alınabilir. İkincisi satıştan doğan kârın yenileme fonuna alınması. Bu da beyanname verme süresi içinde yapılabilir.

Dikkat çekmek istediğim bir başka konu, yenileme fonuna alınmış kârın üç yıl içinde kullanılmamış olması durumunda, üçüncü yılın vergi matrahına eklenmesi gerektiği. Üç yıl önce ayrılmış yenileme fonu olan ve bu fonu kullanmayan işletmelerin, söz konusu kârı vergi matrahına eklemeyi unutmamaları gerekiyor.

Yurt Dışı İştirak Ve Şube Kazançları

 

Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre;
a) Yurt dışı iştirak kazançları;
- Yurt dışı iştirakin anonim veya limited şirket olması,
- En az %10 sahiplik,
- En az 1 yıl süre kesintisiz elde tutma,
- İştirak kazancının en az %15 fiili vergi yükü taşıması (bazı faaliyetlerde %20),
- Kazancın 25.04.2018 tarihine kadar Türkiye’ye getirilmesi,
b) Yurt dışı şube kazançları;
- Kazancının en az %15 vergi yükü taşıması (bazı faaliyetlerde % 20)
- Kazancın 25.04.2018 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi
koşullarıyla, kurumlar vergisinden müstesnadır.
2017 yılında yurt dışı iştirak kazancı veya yurt dışı şube kazancı elde eden kurumların, bu istisna koşullarını yeniden test etmeleri ve halen getirmedilerse söz konusu kazancı, 25 Nisan 2018 tarihine kadar Türkiye’ye transfer etmiş olmaları gerekiyor.

 

Taşınmaz Ve İştirak Satış Kazançları

 

Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre, taşınmaz ve iştirak hissesi satışından elde edilen kazançların %75’i (05.12.2017 tarihinden sonra yapılan taşınmaz satışlarında %50’si), belli koşullarla kurumlar vergisinden müstesnadır.
İstisna uygulamasında dikkat edilecek önemli bazı konuları hatırlatalım:
- Satılan kıymetlerin en az iki tam yıl (730 gün) süreyle aktifte yer alması gerekir.
- Devir veya bölünme yoluyla devralınan kıymetlerin iktisap tarihi olarak, devir alınan veya bölünen kurumdaki iktisap tarihi esas alınır.
- İstisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır.
- Satıştan elde edilen kazancın istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması ve satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar fon hesabında tutulması gerekir.
- Fon hesabına alınma işleminin, kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekir.

 

Serbest Bölgelerde Elde Edilen Kazançlar

 

Serbest Bölgeler Kanunu’nun geçici 3. maddesine göre;
- 06.02.2004 tarihi itibariyle faaliyet ruhsatı almış olanların, bölgede gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, bu tarih itibariyle faaliyet ruhsatlarında belirtilen sürenin sonuna kadar,
- Bölgede üretim yapanların ürettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları, faaliyet ruhsatlarının tarihine bakılmaksızın,
kurumlar vergisinden müstesnadır.
24 Şubat 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6772 sayılı Kanun’la Serbest Bölgeler Kanunu’nda yapılan değişiklikle, serbest bölgelerde bakım, onarım, montaj, demontaj, elleçleme, ayrıştırma, ambalajlama, etiketleme, test etme ve depolama hizmetleriyle uğraşanların, bu faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar da kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.
Serbest bölge faaliyetlerinden doğan alacaklara ilişkin kur/vade farkı gelirleri istisna kapsamındadır. Bölge faaliyetlerinden elde edilen hâsılatın, bu faaliyetler için yapılacak ödemelerde kullanılıncaya kadar geçici olarak değerlendirilmesi sonucu elde edilen faiz ve repo gelirleri için de istisnadan yararlanılabilir.
Bunun dışında, serbest bölgelerde elde edilmiş olsa dahi faiz, repo ve benzeri faaliyet dışı gelirler istisna kapsamında değerlendirilmemektedir.

 

Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Elde Edilen Kazançlar

 

Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren kurumların, bölgedeki yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır.
İstisna uygulamasında şu konulara dikkat edilmelidir:
- Bölge dışındaki faaliyetlerden elde edilen kazançlar, yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilmiş olsa dahi istisna kapsamında değildir.
- Bölgede üretilen ürünlerin seri üretime tabi tutarak pazarlanması halinde, ürünlerin pazarlanmasından elde edilen kazançların lisans, patent gibi gayri maddi haklara isabet eden kısmı istisna kapsamındadır.
- Faaliyet zararla sonuçlanırsa, zarar tutarı diğer faaliyetlere ilişkin kazançlardan indirilemez.
- Bölgede faaliyet gösteren kurumlara TÜBİTAK tarafından sağlanan karşılıksız destekler kazanca ve istisna tutarına dahil edilir.
- İstisna kapsamına giren ve girmeyen faaliyetlerin birlikte yapılması halinde; müşterek genel giderler, her bir faaliyetin maliyet tutarları, müştereken kullanılan kıymetlerin amortismanları ise bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısı dikkate alınarak dağıtılır. R
ecep Bıyık

 

https://www.dunya.com/kose-yazisi/kurumlar-vergisi-beyan-donemi-hatirlatmalari-1/411010