Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Faturaların Sahte Ve Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Olduğu İhtimal Ve Varsayımdan Öte Somut Ve İnandırıcı Delillerle Ortaya Konulmalı PDF Yazdır e-Posta
18 Ocak 2018

Image

Danıştay 9. Dairesi

Tarih    : 23.03.2017

Esas No : 2014/11324

Karar No  : 2017/3145

VUK Md. 3

KDVK Md. 29

FATURALARIN SAHTE VE MUHTEVİYATI İTİBARIYLA YANILTICI BELGE OLDUĞU İHTİMAL VE VARSAYIMDAN ÖTE SOMUT VE İNANDIRICI DELİLLERLE ORTAYA KONULMALI

Şirketin sahte fatura ticareti ile uğraştığının ve düzenlediği tüm faturaların sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olduğunun ihtimal ve varsayımdan öte somut ve inandırıcı deliller ile ortaya konulamadığı görüldüğünden, eksik tespit ve incelemeye dayanılarak düzenlenen rapor esas alınmak suretiyle tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde ve açılan davanın reddine ilişkin mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmediği hk.

İstemin Özeti: Davacı adına, (…) Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün (…) vergi numaralı mükellefi (…) Ltd. Şti.’nden aldığı faturaların sahte olduğu yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2010/Ağustos-Ekim dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi’nin kararının; dilekçede ileri sürülen sebeplerle bozulması istenilmektedir.

Karar: Davacı şirket adına bir kısım alışların sahte fatura ile belgelendirdiğinin tespiti üzerine katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davanın reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararının; dilekçede ileri sürülen sebeplerle bozulması istenilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiş olup, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde de, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olacağı açıklanmıştır. Bu kuralın gereği olarak yükümlülerin Katma Değer Vergisi Kanunu’nun yukarıda sözü edilen 29. madde hükmünden yararlanabilmelerinin ön şartı fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtmasıdır. Bu madde hükümlerine göre mal alışları nedeniyle yüklenilen katma değer vergilerinin indirim ve iade konusu yapılabilmesi için faturaların gerçek bir mal alım satımı karşılığı düzenlenmesi gerekmektedir.

Gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla katma değer vergisi ödenmesi ve bunun sonucu olarak da vergi indirimi söz konusu olamayacağından, vergi indirimine dayanak teşkil eden faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ortaya konulmalıdır.

Dosyanın incelenmesinden, davacıya fatura düzenleyen (…) Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 24.02.2011 tarih ve (…) sayılı vergi tekniği raporunda özetle; anılan şirketin 21.05.2010 tarihinde işe başladığı, iş yerinin kiralık ve 80 m2 büyüklüğünde olduğu, ana faaliyet konusunun toptan petrol ve petrol ürünleri ticareti olduğu, işçi çalıştırmadığı, 22.06.2010 tarihinde yapılan yoklamada, Kütahya İli Tavşanlı İlçesi Emet Karayolu 8. kilometrede bir şubenin açılmış olduğu ancak lisans alınmadığı, 20.12.2010 tarihli yoklamada, şirketin faaliyetine devam ettiği, bir adet kiralık tankerinin bulunduğu, 2010 yılına ilişkin Ba-Bs formları arasında uyumsuzluk bulunduğu, kurum muhasebecisinin ifadesinde bu farklılığın sebebi olarak, şahıs ve şirketlere düzenlenen faturalarda yer alan kimlik ve vergi numaralarının gerçek olmaması sebebiyle sisteme kaydının yapılamaması olarak gösterildiği, ayrıca birtakım fatura fotokopilerinin aslının bulunmaması sebebiyle de sisteme kaydedilemediği, muhasebeci tarafından şirketçe kiralanmış olan tanker hakkında bir gider muhasebeleştirmesi yapılmadığı, akaryakıt gelirlerinin pos cihazı ile tahsil edildiği, mükellef tarafından 21.05.2010-31.12.2010 dönemine ilişkin olarak vergi dairesine yapılan bir ödeme bulunmadığı, bu nedenle mükellef tarafından 2010 hesap döneminde düzenlenmiş olan faturaların herhangi bir ticari faaliyet karşılığı olmadığı ve bu belgelerden komisyon geliri elde edildiği, bu gelirin de beyan dışı bırakıldığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı hususlarına yer verilmiştir.

Olayda, (…) Ltd. Şti.’nin sahte fatura ticareti ile uğraştığının ve düzenlediği tüm faturaların sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olduğunun ihtimal ve varsayımdan öte somut ve inandırıcı deliller ile ortaya konulamadığı görüldüğünden, eksik tespit ve incelemeye dayanılarak düzenlenen rapor esas alınmak suretiyle tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde ve açılan davanın reddine ilişkin mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi’nin kararının bozulmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.