Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Birden Fazla Araç Alım ve Satımlarının Vergi Riski Nedir? PDF Yazdır e-Posta
30 Aralık 2017

Image

Gelir Vergisi Kanunun 37. maddesi hükmü  gereğince bir takvim yılı  içerisinde birden çok   motorlu  araç  alım satımının  yapılması ticari faaliyet  olarak  değerlendirilmekte ve bu  işi  sürekli yapanların  gelir vergisi  kaydı vergi dairesi tarafından  resen  açılabilmektedir.

Bir takvim yılı  içerisinde birden çok  araç  alım satımı  yapılması halinde, bu durum ticari kazanç  yönünden   vergi kaydının  açılmasını  gerektirecektir.[1]  

Gayrimenkullerin  alım satım ve inşa işleri ile sürekli olarak uğraşılması  ticari kazanç  sayılmaktadır.[2]  Öte yandan,  kendi  nam  ve hesaplarına menkul kıymet  alım – satımı ile  devamlı olarak  uğraşanların  bu  faaliyetlerden  elde ettikleri  gelirlerle  ticari kazanç olarak  kabul olunmaktadır.[3] 

Sürekli olarak (yılda birden  fazla taşıt  alıp satmak  ticari faaliyet olarak kabul edilmektedir) taşıt alım satımı  yapmak  ticari faaliyettir. Bu  faaliyetin de vergi dairesine mükellef kaydı yapılarak  beyan edilmesi  gerekmektedir.  Burada bir yıl içerisinde birden çok   araç alım  satımı yapılması  faaliyetin sürekli olarak yapılmış olduğu varsayılmaktadır. Böyle bir durumda olan kimse için  hem  gelir vergisi, KDV, muhtasar ve geçici vergiler yönünden  vergi kayıtlarının  açılması  zorunludur.   Bunun  yanı sıra böyle bir durumda mükellef olan  kişinin  defter  tasdik ettirmesi kazancını  işletme veya bilanço esasına göre tespit etmesi  gerekir.  Ayrıca, bu mükellef, noterden  veya anlaşmalı matbaadan  fatura bastırılması  gerekmektedir.[4]        

Son zamanlarda vergi daireleri kendilerine  trafikten gelen bilgiler doğrultusunda bir yıl içerisinde  sık sık araç alım satımı yapanlara gerçek usulde gelir vergisi  kaydı açarak kendilerinden e-beyan yoluyla yıllık beyanname, KDV, geçici vergi ve muhtasar beyanname vermelerini istemektedir. Böyle bir durum karşısında mükellefin  araç satışları ile ilgili  banka hesap bilgilerinin irdelenmesi alış satış kazancının   saptanması yönünden  banka kayıtları da önem  taşımaktadır. Buradan hareketle araçların alış bedellerinin bilinmesi ve yapılan  giderlerin  alış bedeline eklenmesi ve sonuçta satış bedeli ile bu tutarların mukayese edilmesi zorunludur. Örneğin, 10.000 TL’ye alınan  bir araç daha sonra  17.000 TL’ye satılması halinde ve alışla da ilgili 2.500 TL gider katlanması halinde bu aracın net satış bedeli:  17.000-12.500 = 4.500 TL  safi kazanç bulunmaktadır.[5]

Geçmiş yıllarda yıl içerisinde birden  fazla araç alımsatımı  yapanların  durumlarını  gözden  geçirmeleri ve  sattıkları araç bedellerinin  satış bedeli ile  alış bedeli arasındaki farkı bulmaları ve buna göre beyanlarını yapmaları  zorunludur. Bazı durumlarda satış bedelinin bilinmemesi veya bulunmaması  halinde aracın emsal satış bedeli veya  kasko değeri  ölçü olarak  dikkate alınabilir. Bu gibi durumlarda taşıtın alış bedeli ile bu bedel üzerine yapılan masrafların da dikkate alınması zorunludur. Geçmişe yönelik vergi daireleri tarafından  yapılan inceleme ve araştırmalarda  satışa konu araçlarla ilgili  bedellerin takibi  önem  taşımaktadır. Trafik idareleri  tarafından vergi dairelerine yollanan  listelere göre TC kimlik numaraları dikkate alınarak  satıcıların vergiye ilişikleri denetlenmektedir.   Vergi dairesinde hiç  kaydı olmadığı halde sürekli olarak  araç satanların son günlerde vergi dairesine beyana davet  edildiği  rastlanılmaktadır. Aynı durum gayrimenkul alım ve satımlarında da benzeri işlem yapıldığı görülmektedir.[6]

Sürekli olarak araç satımı  ölçüsü hakkında bir kişinin bir takvim yılı İçerisinde  birden  fazla araç alıp  satması halinde bu durum mutat meslek olarak ifa edildiği  kabul olunmaktadır. Bir kişinin bir kez araç alıp satması  halinde  bu işlem  süreklilik  arz etmediğinden dolayı mutat meslek olarak yapıldığı iddia edilemez.[7]  Ancak geçmişe yönelik kesilen özel usulsüzlük cezaları VUK 449 seri nolu Tebliğe göre iptal edilmektedir. Eskiden bu gibi işlemlerde takdir komisyonları cezalı matrah takdiri yaparken bu defa 2017 yılından itibaren vergi müfettişleri tarafından bu gibi işlemlerin VUK mad. 135 hükmüne göre vergi incelemesi yoluyla sonuçlandırıldığı uygulamasına geçilmiştir. Nazlı Gaye Alpaslan

http://www.hurses.com.tr/Haber-Ihtiyactan_fazla_arac_alim___satimlarinin_vergi_riski_nedir-16093.htm


[1] GVK md. 37

[2]GVK md.38

[3] GVK GT 103 ,104.

[4]VUK md. 230.

[5]Aracın  satılması  esnasında yapılan bütün giderler ve ödemeler noter, komisyon, vergi, resim, harç vs. ayni vergiler aracın  satın alma  bedeline eklenerek maliyet belirlenir.

[6] Ayrıntılı  açıklamalar için bkz. SELİMOĞLU Recep, İnşaat Muhasebesi ve Vergi, Hipotez Yayınları, s.6-8.

[7] GVK md.82.