Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
BEDELSİZ HİSSE VERİLMESİ KÂR PAYI’ MI (DANIŞTAY KARARI) PDF Yazdır e-Posta
23 Ağustos 2017

Image

Kârın Sermayeye İlavesi ile ilgili Esasa ilişkin Karar Çıktı mı? Gerekçesi Ne?

Kârın sermayeye ilavesi ile ilgili esasa ilişkin Karar çıktı ancak Karar resmi kanallar kullanılarak yayımlanmadı ve kamuoyu ile paylaşılmadı. Karar'dan, vergi ekibimizden bir arkadaşımızın "1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin "5.6.2.4.3 no.lu" bölümünün uyuşmazlığa konu paragrafındaki güncellemeyi fark etmesiyle haberdar olduk. Bu yazımızda söz konusu Karar'ı ve bununla ilgili görüşlerimizi paylaşacağız.

Öncelikle kamuoyuna açık bilgiyi paylaşalım. Danıştay Dosya Sorgulama ekranından yaptığımız sorgulamada dosyaya ait bilgiler şu şekildedir:

  • Dosya hakkında nihai karar verildiği; gerekçeli kararın yazımı ve imzaları tamamlanınca taraflara tebliğ edileceği,
  • 16.6.2017 tarihli Karar'ın sonucunun "iptal olduğu".

13 Kasım 2013 tarihli Yatırım Ortaklıklarının Bedelsiz Hisse Vererek Kâr Dağıtması ve Kurumlarda Vergileme Seçenekleri, ve 30 Haziran 2014 tarihli Danıştay'a Göre Bedelsiz Hisse Senedi Hala Kar Payı!  başlıklı yazılarımızda, söz konusu Tebliğ'in "5.6.2.4.3 no.lu" bölümünün 2. paragrafının yürütülmesinin durdurmasının ve kaldırılmasının etkilerini değerlendirmiştik.

Gelir İdaresi sitesinde yer alan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin "5.6.2.4.3 no.lu" bölümünde yapılan değişiklik ise aşağıdaki gibidir:

"Bu paragraf, Danıştay 4. Dairesi Başkanlığının 14.06.2017 tarih ve Esas No: 2013/2951, Karar No: 2017/5260 sayılı Kararıyla iptal edilmiştir."

Dikkat edileceği üzere, Danıştay 4. Dairesi tarafından verilen 14 Haziran 2017 tarihli Karar konu ile ilgili ilk yürütmeyi durdurma kararına paralel olup davanın esasına ilişkindir. Kararın gerekçelerini takip ediyor olacağız. Fakat beklentimiz 2017/5260 sayılı Karar'ın gerekçelerinin," iştirak edilen bir yatırım ortaklığından sermaye artırımı ile ortaklara bedelsiz hisse senedi verilmesinin kâr payı dağıtımı veya iştirak kazancı elde edilmesi anlamına gelmediğidir." çerçevesinde olacağıdır.

Karar'ın Kısa Safahatı Nasıl?

Tebliğ'in iptali ile ilgili Danıştay'a yapılan başvuru yürütmenin durdurulması talepliydi. Bunun üzerine Danıştay 16.09.2013 tarih ve E. 2013/2951 numaralı Kararı yürütmeyi durdurma kararı verdi. Yürütmenin durdurulması gerekçesi, " (…) iştirak edilen bir yatırım ortaklığından sermaye artırımı ile ortaklara bedelsiz hisse senedi verilmesinin kâr payı dağıtımı veya iştirak kazancı elde edilmesi anlamına gelmediğidir. (…)" şeklidedir.

Söz Tebliğ'in ilgili bölümünün uygulanmaya devam etmesi benzer durumdaki diğer mükelleflerin hakkında da mağduriyetlere neden olabileceği için "vergilendirme işleminin dayanağı olan paragrafının yürütmesinin durdurulması" sonucuna varılmıştır. 

Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararını takiben Vergi İdaresi "yürütmenin durdurulmasına itiraz" etmiş ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu ise 28.11.2013 tarih ve 2013/sayılı YD İtiraz No ile itirazı İdare lehine karara bağlamıştı.

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, İdari Yargılama Kanunu'nun 27'nci maddesinin 2'nci fıkrasında belirtilen şartların birlikte gerçekleşmediği gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasında yasaya uygunluk görmedi. Diğer bir deyişle "idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesinin" söz konusu olmadığına karar verdi.

Yürütmenin durdurulmaması üzerine Vergi İdaresi internet sitesindeki mevzuat bölümünde "1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin 5.6.2.4.3 no.lu" bölümünün "2. paragrafının yürütülmesinin durdurulmuş olduğu şeklindeki açıklamayı" Tebliğ'den kaldırdı.

Şimdi ise yazımızın ilk bölümünde belirtildiği üzere bu paragrafın Danıştay 4. Dairesi Başkanlığının 14.06.2017 tarih ve Esas No: 2013/2951, Karar No: 2017/5260 sayılı Kararı'yla iptal edildiği açıklaması yapıldı.

Karar'ın Uygulamaya Etkisi Nedir? Hangi Kurumlar Etkileniyor?

Öncelikle kurumlar vergisi sistematiği içerisinde kurumların elde ettiği "kâr payları" veya iştirak kazançları "mükerrer vergilememe" için düzenlenmiştir. Bu uygulamanın istisnası girişim sermayesi niteliğinde olmayan fon ve ortaklıklarının kazançları (girişim sermayesi dışındaki diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları) bu kapsamda değildir. Çünkü bu kazançlar kurumlar vergisinden istisnadır.

Danıştay 4. Dairesi Başkanlığı'nın 14.06.2017 tarih ve Esas No: 2013/2951, Karar No: 2017/5260 sayılı Kararı'yla iptal edilen paragraf sonrasında nakden kâr payı dağıtımı ile kârın sermayeye ilavesi nedeniyle elde edilen bedelsiz hisse senedi fiilen kâr payı dağıtımı sayılamayacaktır.

Sonuç olarak kurumlar sermaye yedekleri kullanılmak isterse ya da kârın sermayeye ilavesi nedeniyle bedelsiz hisse senedi verirse, her iki işlem de vergi uygulamaları açısından kâr payı dağıtımı sayılmayacaktır. Çünkü 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin "5.6.2.4.3 no.lu" bölümünün 2. paragrafı yürürlükte değildir.

Sorumlu Vergicilik Bakışıyla…

Danıştay'ın Esas No: 2013/2951, Karar No: 2017/5260 sayılı Kararı sonrasında aslında kazançları vergiden istisna olmayan ortaklıklar veya kurumlar vergisi mükellefleri açısından değişen nedir? Değişen kârın sermayeye ilavesi nedeniyle elde edilen bedelsiz hisse senetlerinin nominal bedellerini aktiflerine maliyet olarak alamamak ve karşılığında elde edilen kâr payı tutarlarını kurumlar vergisi matrahından indirememektir. Buraya kadar sorun yok.

Ancak nominal bedel kadar artırılamayan maliyet ilerde daha fazla gelir doğmasına neden olacak. Belki olumlu tarafı eğer satış işleminden zarar doğarsa daha az zarar yazılması olacaktır.

Diğer taraftan, girişim sermayesi niteliğinde olmayan fon ve ortaklıklara iştirak eden kurumlar, bu şirketlerden elde ettikleri kazançlar üzerinden iptal öncesi ödemek durumunda kaldıkları kurumlar vergisini ödemek durumunda kalmayacaklar.

Danıştay'ın Esas No: 2013/2951, Karar No: 2017/5260 sayılı Kararı'nın gerekçelerinin yayımlanmasının ardından Vergi İdaresi yürütmenin durdurulmasında olduğu gibi kararın düzeltilmesi için itiraz yoluna başvurabilir. Çünkü yürütmenin durdurulması sürecinde Vergi idaresi'nin Tebliğ'in ilgili paragrafına iliştirdiği açıklamada bu şekildeydi. İtiraz olup olmadığını takip ediyor olacağız. 

Son olarak bu tür kararların şeffaflık ve mükelleflerin vergi düzenlemelerine uyumunu artırmak için Tebliğ'in ilgili bölümünde yapılan bilgilendirmenin bir Tebliğ ile kamuya duyurulması daha iyi bir vergi iklimi için olumlu yönde atılmış bir adım olacaktır. Abdulkadir Kahraman https://www.kpmgvergi.com

 

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.