Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
YURT DIŞI İŞTİRAK KAZANÇLARININ KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ PDF Yazdır e-Posta
14 Temmuz 2017

Image

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

 

Sayı: 38418978-125[5-16/34]-184511

05.06.2017

Konu: Yurt dışı iştirak kazançlarının kurumlar vergisi kanunu açısından değerlendirilmesi

İlgi: 12/12/2016 evrak kayıt tarihli özelge talep formunuz.
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; şirketinizin …….. Vergi Dairesi Müdürlüğünün ………….. vergi kimlik numaralı mükellefi olduğu, 2013 yılından itibaren hisselerinin tamamına sahip olduğu İngiltere'nin Jersey Adaları'nda kurulu dört ayrı (……………………….) bağlı ortaklığının bulunduğu, söz konusu bağlı ortaklıkların Irak Cumhuriyeti'nde Irak Hükümeti ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde Irak Hükümetine ait petrol üretim sahalarının üretim potansiyelinin artırılmasına yönelik hizmet veren şubelerinin bulunduğu, bağlı ortaklıkların şubeleri vasıtasıyla Irak Cumhuriyeti'nde yürüttükleri faaliyetlerinden doğan kazançlarının Irak Cumhuriyeti vergi kanunları çerçevesinde %35 oranında kurumlar vergisine tabi tutulduğu belirterek, söz konusu bağlı ortaklıklardan elde ettiğiniz kazançların yurt dışı iştirak kazancı olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
 
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde kurumlar vergisine tabi kurumlar sayılmış olup aynı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında da bu kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunanların tam mükellef olarak gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançlarının tamamı üzerinden vergilendirilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
 
Kurumlar Vergisi Kanununun "İstisnalar" başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde aşağıdaki şartları topluca taşıyan iştirak kazançlarının kurumlar vergisinden istisna olacağı hüküm altına alınmıştır:
 
"Kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki şirketlerin sermayesine iştirak eden kurumların, bu iştiraklerinden elde ettikleri aşağıdaki şartları taşıyan iştirak kazançları;
 
1) İştirak payını elinde tutan şirketin, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az % 10'una sahip olması,
 
2) Kazancın elde edildiği tarih itibarıyla iştirak payının kesintisiz olarak en az bir yıl süreyle elde tutulması (Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya yurt dışı iştirakin iç kaynaklarından yapılan sermaye artırımları nedeniyle elde edilen iştirak payları için sahip olunan eski iştirak paylarının elde edilme tarihi esas alınır.),
 
3) Yurt dışı iştirak kazancının kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması; iştirak edilen şirketin esas faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye'de uygulanan kurumlar vergisi oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,
 
4) İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmesi.
 
Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda, özel amaç için kurulduğunun ana sözleşmelerinde belirtilmesi ve fiilen bu amaç dışında faaliyetinin bulunmaması şartıyla, söz konusu şirketlere iştirak edilmesinden elde edilen kazançlar için bu bentte belirtilen şartlar aranmaz.
 
Bu bent uyarınca vergi yükü, kanunî veya iş merkezinin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden ve kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere toplam gelir ve kurumlar vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen toplam dağıtılabilir kurum kazancı ile tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi toplamına oranlanması suretiyle tespit edilir."
 
Aynı maddenin üçüncü fıkrası ile de iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
 
Diğer taraftan, 1 seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "5.2 Yurt dışı iştirak kazancı istisnası" başlıklı bölümünde bu konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.
 
Bu hüküm ve açıklamalara göre, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen istisna hükmünün uygulanabilmesi için maddede sayılan şartların topluca yerine getirilmesi gerekmekte olup, şirketinizce iştirak edilen İngiltere'nin Jersey Adaları'nda mukim bağlı ortaklıklarınızdan elde ettiğiniz iştirak kazançlarına ilişkin olarak vergi yükü şartı da dahil olmak üzere tüm şartların sağlanması halinde bu iştiraklerinizden elde ettiğiniz kazancınızın anılan bent kapsamında kurumlar vergisinden istisna tutulması mümkündür.
 
Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen istisna hükmünün uygulanabilmesi açısından vergi yükünün hesabında, kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere bağlı ortaklıklarınızın bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca ödenen gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergiler dikkate alınacak olup bağlı ortaklıklarınızın Irak Cumhuriyeti'nde şubeleri vasıtasıyla  yürüttükleri faaliyetlerinden doğan kazançları üzerinden Irak'ta ödedikleri gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergilerin anılan istisna kapsamında vergi yükünün hesabında dikkate alınmayacağı tabiidir.
 
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.