Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
SERBEST BÖLGELER KANUNU’NDA YAPILAN SON DEĞİŞİKLİKLER ÇERÇEVESİNDE BU BÖLGELERE SAĞLANAN AVANTAJLAR PDF Yazdır e-Posta
28 Mayıs 2017

Image

6772 sayılı Yasa kapsamında serbest bölgelerle ilgili birçok değişiklik yapılmış olup, işletme sözleşmelerinde süre uzatımı ve işletici şirketin yeniden belirlen­mesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmek, yurt dışında serbest bölge, dış ticaret merkezi, özel bölge ve lojistik merkez kurulmasının usul ve esasların belirlenmesi, ayrıca bu bölge ve merkezlere yapılacak Türk yatırımlarına yönelik devlet yardımı verilebilmesine ilişkin esasların ortaya konulması gibi geniş bir yelpazede olumlu ve özendirici değişikliklerin yapıldığını görmekteyiz. Bu meyanda, özel hesap ücretlerinin, bölge faaliyetlerinin yönlendirilmesinde ve kontrolünde bir politika aracı olarak kullanılmasına yönelik düzenlemeleri de belirtebiliriz.

Öte yandan, önem arz eden değişikliklere tekrar vurgu yaptığımızda, serbest bölge kuruluş ve faaliyetleri esnasında ortaya çıkan kamulaştırma ihtiyaçlarının karşılanmasında, acele kamulaştırma usulünün kullanılabilmesi, kamulaştırma bedelinin ve buna ilişkin masrafların işletici şirketlerce karşılanabilmesi, çevresel etki değerlendirmesi sürecinin serbest bölgelerin kuruluş amaçlarına uygun bir işleyiş kazandırılarak hızlandırılmasına yönelik düzenlemeleri ilave edebiliriz.

Uygulama açısından önem arz eden diğer bir husus ise, serbest bölgelerin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun uygulamasına yönelik olarak fiziki bir yer biçiminde tanımlanması, serbest bölgelerin yatırım teşvik kararlarından mükerrerliğe yol açmadan yararlanabilmesinin sağlanmasını sayabiliriz.

Bölgelerde yürütülen faaliyetlerin bir parçası olarak ortaya çıkan atık ve hurdaların uzaklaştırılmasına yönelik ihtiyaçlar, bakım-onarım ihtiyaçları ile bölgenin niteliğine göre ortaya çıkması muhtemel özellikli durumlarda, usul ve esasların basitleştirilmesine yönelik düzenlemeler ile serbest bölgelerin yatırım yeri niteliğinin kuvvetlendirilmesi amacıyla, arazisi özel mülkiyette bulunan serbest bölgelerde, serbest bölge işletici ve kullanıcılarına yönelik emlak vergisi uygulamalarının diğer planlı yatırım alanları ile eşit hale getirilmesine yönelik düzenlemelerin varlığı da dikkat çekmektedir.

Yukarıda yer alan tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda, bu bölgelerin etkinliğinin artırıldığını, iş ve işlemlerin basitleştirilmesi ve sağlanan yeni teşvikler ile serbest bölgelerin ülke ekonomisinde daha entegre bir politika aracı haline getirilerek ekonomiye katkısının artacağının öngörüldüğünü ifade edebiliriz.

Konumuz bağlamında tekrar vurgulanması gereken diğer bir düzenleme ise, bölgelerde faaliyette bulunan işletmelerin, % 85 ihracat şartıyla yararlandığı personele ödenen ücretlere ilişkin gelir vergisi istisnasına yönelik olarak Bakanlar Kurulu’nun, % 50’ye kadar indirmeye ilişkin genel nitelikteki mevcut yetkisinin, stratejik, büyük ölçekli veya öncelikli yatırımlar özelinde bölge, sektör, faaliyet alanı itibarıyla farklılaştırabilmesine ve kademelendirebilmesine olanak sağlanması ve ayrıca, hizmetin tamamı yurtdışına verilmek ve hizmete konu malın Türkiye’ye geri gelmemesi şartlarıyla, lojistik ve benzeri hizmetlere gelir veya kurumlar vergisinden istisna sağlanması yönelik yasal düzenlemelerin varlığıdır.

Sonuç olarak, 6772 sayılı Kanunla 3218 sayılı Kanun’da değişiklikler yapılarak; serbest bölge ilan edilen yerlerde yapılacak kamulaştırmalarda acele kamulaştırma usulünün kullanılabilmesi, kamulaştırma bedeli ve bu esnada ortaya çıkan masrafların serbest bölgeyi kurup işletmeye talip olan işletici şirket tarafından karşılanması, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlarda yer alan bina ve tesislerden kiralama yoluyla yararlanılabilmesine yönelik mevcut uygulamanın kanuna eklenmesi, serbest bölge teşviklerinden yararlanmayan kullanıcılar ile işletici şirketin 3218 sayılı Kanun kapsamında yararlanılmayan vergi ve vergi dışı teşviklerden yararlanmalarının sağlanması, bölge içi satışlarda özel hesap ücreti tahsilatı esaslarının netleştirilmesi, bölge içi özel hesap ücreti oranlarının stratejik büyük ölçekli veya öncelikli yatırım olarak belirlenen yatırımlarda bölge sektör faaliyet alanı veya yatırım türü itibarıyla farklılaştırılabilmesine yönelik Bakanlar Kurulu’na yetki tanınması gibi katsayısı ve teşvik edici düzenlemelerin hükme bağlandığını görmekteyiz.

Yukarıda yer verilen temel düzenlemeler haricinde, ihracatçı birlikleri nezdinde ayrı ayrı tanıtım grupları oluşturulması yerine, tanıtım faaliyetlerinin etkin ve güçlü bir şekilde yapılabilmesi, Türk malı ve Türkiye imajının güçlendirilmesi amacıyla, tanıtım faaliyetlerinin tekdüze bir şekilde gerçekleştirilmesini teminen TİM nezdinde Türkiye Tanıtım Grubunun oluşturulması, gelirlerinin belirlenmesi ve anılan Grubun oluşumu, görev ve faaliyetleri ile çalışma usul ve esaslarının ise yönetmelikle belirlenmesi gibi ilave hususları da kapsayan düzenlemelerin 6772 sayılı Yasa kapsamında bulunduğunu son olarak ifade edebiliriz. Cevdet Bozkurt Yaklaşım / Mayıs 2017 / Sayı: 293

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.