Bağ-kur kapsamındaki sigortalılardan 01.10.1972-03.10.2000 ile 08.08.2001-01.08.2003 dönemi arasında vefat edenlerin hak sahibi kız çocuklarına gelir/aylık bağlanmasında, gelir unsuru araştırması yapılmaktaydı. Bu denetim Kurum’un denetim memurlarınca yapılmakta olup hem zaman hem de emek kaybına neden olmaktaydı. Denetim sonucuna göre hak sahibi kızın geliri brüt asgari ücretin altında ise aylık bağlanmaktaydı. Bu durum da sigortalı çalışan veya gelir/aylık alan kız çocukların denetim sonucu aylık geliri asgari ücretin altındaysa aylık bağlanmaktaydı. Bazen de hak sahibi kız çalışmıyor, gelir veya aylık almıyor olsa da denetim sonucu aylık geliri asgari ücretin üzerinde olduğu tespit edilirse aylık bağlanmamaktaydı. Artık sigortalılarda olduğu gibi Bağ-Kurlularda da Yönetim Kurulu’nun kararına istinaden 01.10.2016 tarihinden itibaren hak sahibi kız çocuklarına aylık bağlanırken aylık gelir kıstasına göre değil de 5510 sayılı Kanun 34. maddesine göre işlem yapılacaktır. Yani 5510 sayılı Kanun veya yabancı ülke mevzuatı kapsamında çalışması olmayan ya da kendi sigortalılığı nedeniyle gelir/aylık bağlanmamış olan kız çocuğuna aylık bağlanacaktır.

Yönetim Kurulu’nca alınan karar hak sahibi bazı kız çocukları için aylık hakkı doğuracak bazıları içinse yetim aylığının kesilmesine neden olacaktır. Çalışmıyor gelir veya aylık almıyor olmasına rağmen denetim sonucu aylık kazancı asgari ücretin üzerinde olduğu için aylık bağlanmamış yetim kızlara talebi halinde diğer şartları varsa aylık bağlanabilecektir. Diğer yandan çalışıyor veya gelir/aylık almasına rağmen geliri asgari ücretin altında olan kız çocukların da artık aylık alma şansları olmayacaktır. Yönetim Kurulu kararıyla artık denetim için emek ve zaman harcamadan işlem sonuçlanacaktır.Cemil Uzun/Yaklaşım /Nisan 2017/Sayı:292

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.