Bugüne değin ihraç kayıtlı teslimlerde hesaplanan ancak tahsil edilmeyen KDV tutarı kadar iade alınabilmesi olağan bir hal almış iken, DİİB sahibi mükelleflerin KDV ödemeksizin teslim aldıkları mallar nedeniyle ödemedikleri KDV’nin, KDV Kanunu’nun 11/1-c maddesi, kapsamında ihraç kayıtlı teslim edilmesi durumundaiadesi istenecek KDV tutarından düşülmesi, 15.02.2017 tarihine değin uygulanmıştır. 15.02.2017 tarihinden sonra ise DİİB sahibi mükelleflerin ihraç kayıtlı teslim tutarından, DİİB kapsamında vergisiz aldıkları girdilerin bedelinin mahsup edilmesi şartı yürürlüğe girmiştir. Bununla beraber DİİB sahibi mükelleflerin gerek alımlarında ödemedikleri KDV tutarını aynı dönemdeki ihraç kayıtlı teslimlerine ait KDV tutarından düşmeleri gerektiği şartı, gerekse KDV ödemedikleri girdilerin toplam tutarının, ihraç kayıtlı teslim bedelinden düşülmesi gerektiği şartı, vergi dairelerince kontrol edilebilir değildir. Zira DİİB sahibi mükellef, kendisi de 11/1-c kapsamında mal teslim ettiğinde, vergisiz aldığı mallar için ödemediği KDV’nin kendisini yahut bedelini, tamamen beyannameye yansıtmak yerine, bu tutarların sadece dilediği kadar kısmını alacağı iade tutarından düşerek beyannameye yazabilir. Dolayısıyla getirilen sınırlamalara rağmen 15.02.2017 tarihine değin DİİB sahibi mükelleflerin, KDV’siz temin ettikleri girdiler için ödemedikleri KDV tutarını, tecil-terkin kapsamında teslimleri nedeniyle isteyecekleri KDV tutarından düşmeleri gerektiği şartını yerine getirip getirmedikleri hususu muallakta kalmıştır. Keza 15.02.2017 tarihinden sonra da DİİB sahibi mükelleflerin, KDV’siz temin ettikleri girdi bedelini, tecil-terkin kapsamında yaptıkları teslim bedelinden düşmeleri gerektiği şartını yerine getirip getirmedikleri vergi dairelerince kontrol edilebilir değildir.  Raşit Serkan CERANYaklaşım / Mart 2017 / Sayı: 291

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.