Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
ANONİM ŞİRKET YÖNETİM KURULU ÜYELERİ, SGK İCRA BORÇLARINDAN YARGI YOLUYLA KURTULABİLİRLER Mİ! PDF Yazdır e-Posta
26 Ocak 2017

Image

Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilileri, anonim şirketlerin ödenmemiş prim borçları için, tüm yönetim kurulu üyelerine ödeme emri göndermekte ve yönetim kurulu üyelerinin tamamını borçtan sorumlu tutmaktadır. Yani, SGK Mevzuatı ve uygulaması açısından, anonim şirketin borcundan sorumlu olabilmek için, yönetim kurulu üyesi bulunmak yeterli olup, şirket içindeki yetkilendirmenin herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

Ancak, özellikle kurumsal bir nitelik kazanmış olan anonim şirketlerde, şirket yetkisi veya temsili, yönetim kurulu üyeleri arasında veya şirkete dışardan atanan kanuni temsilciler arasında paylaştırılmaktadır. Örneğin, bazı yönetim kurulu üyeleri şirketin ihracat ve ithalat gibi dış ilişkilerini kapsayacak şekilde imza/temsil yetkisine sahip olmakta, bazı yönetim kurulu üyeleri şirketin ilgili bakanlıklarda veya kurumlarda temsil yetkisine sahip olmakta, bazı yönetim kurulu üyeleri veya şirket yetkilileri ise, şirketin SGK’ya aylık prim hizmet belgesi düzenleme, işçi çalıştırma veya çıkarma ile prim ödeme gibi işlemlerinden sorumlu olmaktadır.

Konuyla ilgili yerleşik Yargıtay kararlarına baktığımızda, anonim şirketin ödenmemiş SGK prim borçlarından, anonim şirketin yönetim kurulu üyelerinin veya şirketin bütün kanuni temsilcilerinin sorumlu olmaması gerektiği hususunu görüyoruz. Yerleşik Yargıtay kararlarına göre, anonim şirketlerin ödenmemiş prim borçlarından, ancak şirkette SGK ile ilgili iş ve işlemleri yapmaya yetkili olan veya muhasebe ve finansman ile ilgili konularda yetkili kılınmış kanuni temsilcilerin sorumlu olması gerekmektedir.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin emsal nitelikteki Kararı’nda özetle; “… Anonim şirketlerde; 506 sayılı Yasa’nın 80/13. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 88/20. maddeleri irdelenmelidir. 506 sayılı Yasa’nın 80/13. maddesi hükmüne göre tüzel kişiliği haiz bir özel kuruluşta görev yapan bir kişinin, primlerin ödenmesinden işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olabilmesi için, primlerin tahakkuk ve ödemesinde yetkili üst düzey yöneticisi olması zorunludur. Öte yandan, Türk Ticaret Kanunu’nun 317. maddesi uyarınca bir anonim şirketin temsil ve yönetimi aynı zamanda karar organı olarak yetkili yönetim kurulunca yerine getirilmektedir. Her iki hüküm birlikte değerlendirilmesi durumunda bu anonim şirket yönünden primlerin ödenmesinde, sorumlu üst düzey yöneticiden söz edebilmek için bu kimsenin yönetim kurulunda başkan veya başkan yardımcısı gibi unvan taşıması veya imza yetkisine sahip üye olması veya şirketin yönetiminde parasal konularda yetkili genel müdür, finansman veya muhasebe müdürü gibi üst düzeyde sorumluluk taşıyan görevli olması gerekir. Bunun dışında kalan ve şirketin, idari ve mali işlerinde doğrudan söz sahibi veya yetkili olmayan karar organında yer almayan kişilerin işverenle müşterek sorumluluğu düşünülemez. Şirkette görevli bir kimsenin belli konularda imza sahibi olması da bu zorunluluğu ortadan kaldırmaz.”(Yrg. 21. HD.’nin, 13.05.2014 tarih ve E. 2014/5435, K. 2014/10698 sayılı Kararı) denilmektedir.

Üstte yer alan Yargıtay Kararı gereği, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi oldukları halde, şirketin SGK ile ilgili işlerinden sorumlu olmayan, muhasebe veya finansmanla ilgili temsil yetkisi bulunmayan kişilere/yönetim kurulu üyelerine, şirketin ödenmemiş prim borçları için SGK’dan icra ödeme emri geldiğinde, bu kişilere icra ödeme emrini tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde iş mahkemelerine dava açmalarını tavsiye ediyoruz. Açtıkları dava sonucunda, ödeme emrine konu olan borçlardan sorumlu tutulmayacaklardır. Vakkas Demir Yaklaşım/Ocak 2017 /Sayı: 289

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.