Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ PDF Yazdır e-Posta
06 Ocak 2017

Image

 

31.12.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 11 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğde;

  • Bölgesel yönetim merkezlerinde vergi muafiyeti
  • Sat-kirala-geri al işlemlerinden doğan kazançlarda istisna uygulaması
  • Sat-kirala-geri al işlemine konu edilen taşınmazların üçüncü kişilere satışında elde tutma süresinin tespiti
  • Sınai mülkiyet haklarında vergi istisnası
  • Yatırıma katkı tutarında endeksleme ile ilgili açıklamalar yapılmıştır.

31.12.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 11 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğde;

  • 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve
  • 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la yapılan düzenlemeler hakkında açıklamalar yapılmıştır.

Aşağıda Tebliğde yapılan açıklamalardan bir kısmı özetlenmiştir.

1. Bölgesel Yönetim Merkezleri

6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 4. maddesinde yapılan düzenlemeyle, bölgesel yönetim merkezleri belirli şartlarla kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur.

Tebliğde, bu düzenlemeyle ilgili açıklamalar yapılmıştır.

a) Muafiyet Koşulları

Tebliğde yapılan açıklamaya göre, muafiyetten yararlanmak için bölgesel yönetim merkezlerinin;

  • Ekonomi Bakanlığından alınan izne istinaden kurulmaları
  • Tüm giderlerinin kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlar tarafından karşılanması
  • Söz konusu giderlerin Türkiye’de tam veya dar mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun hesaplarına intikal ettiril-memesi veya kârından ayrılmaması

gerekmektedir.

b) Muafiyetten Yararlanma Prosedürü

Tebliğde yapılan açıklamaya göre, muafiyetten şu şekilde yararlanılacaktır:

  • Ekonomi Bakanlığından gerekli iznin alınması
  • İzin belgesinin bir örneğinin ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi

2. Sat – Kirala – Geri Al İşlemine Konu Edilen Taşınmazların Üçüncü Kişilere Satışında Elde Tutma Süresinin Tespiti

6728 sayılı Kanun’la Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinde yapılan düzenlemeyle, sat-kirala-geri al işlemlerine konu edilen taşınmazların satışından doğan kazançlarda istisna uygulaması ayrı bir bent olarak yeniden düzenlenmiş, geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen taşınmazların kiracı tarafından üçüncü kişilere satışından doğan kazançlarla ilgili istisna uygulamasında satılan taşınmazın aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, bu taşınmazların finansal kiralama şirketi, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde bulunduğu sürelerin de dikkate alınması hükme bağlanmıştır.

Tebliğde konu örneklerle açıklanmıştır.

3. Sınai Mülkiyet Haklarında İstisna

6728 sayılı Kanun’la Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/B maddesinde yapılan düzenlemeyle, sınai mülkiyet haklarında istisna düzenlemesi değiştirilerek;

  • Buluşun değerinin tespitine yönelik olarak Maliye Bakanlığı tarafından düzenlenmesi öngörülen değerleme raporu uygulaması ile
  • İstisna tutarını, her bir mükellef için buluşun değerinin % 50’si ve toplamda % 100’ü ile sınırlayan düzenleme kaldırılmıştır.

Tebliğde, yapılan bu değişikliğe ve istisna uygulamasına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Yasal düzenleme gereği, Ar-Ge faaliyeti sonucu ortaya çıkan buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların, patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmı, ayrıştırılmak suretiyle transfer fiyatlandırması esaslarına göre tespit edilecektir. Düzenlemeyle ayrıca, bu yöntem yerine, satış, hasılat, gider, harcama, maliyet veya benzeri unsurları dikkate alarak kazancın ayrıştırılmasında basitleştirilmiş yöntemler tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Bakanlık bu yetkisini Tebliğde kullanmıştır.

Tebliğde yapılan düzenlemeye göre, buluşun üretim sürecinde kullanılması halinde kazanç aşağıdaki şekilde tespit edilebilecektir.

Buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların, patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının maliyet unsurları dikkate alınarak ayrıştırılmasında, buluşla ilgili maliyetlerin buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin toplam maliyeti içerisindeki payı dikkate alınacaktır.

Buluşla ilgili maliyetlerin buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin toplam maliyeti içerisindeki payının tespitinde, buluşun üretim sürecinde kullanılmasıyla ilgili olarak katlanılan tüm giderler dikkate alınacaktır. Bu kapsamda, buluşla ilgili olarak aktifleştirilen Ar-Ge harcamaları için ayrılan amortismanlar ile üretim sürecinde kullanılması nedeniyle buluşa ilişkin olarak katlanılan;

  • İlk madde ve malzeme giderleri,
  • İşçilik giderleri,
  • Genel üretim giderlerinden düşen pay,
  • Genel yönetim giderlerinden düşen pay

gibi giderler dikkate alınmak suretiyle buluşla ilgili katlanılan maliyetler hesaplanacak ve buluşla ilgili maliyetlerin üretilen ürünlerin toplam maliyeti içerisindeki payı tespit edilecektir.

4. Sat-Kirala-Geri Al İşlemlerinden Doğan Kazançlarda İstisna Uygulaması

6728 sayılı Kanun’la Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, istisnanın kapsamı ve uygulamasında bazı değişiklikler yapılmıştır.

Tebliğde, bu değişikliklere ilişkin açıklama-lara yer verilmiştir.

Yapılan açıklamaya göre, istisnadan yararlanabilmek için;

  • Taşınır veya taşınmazın kiralayanlara, geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla satıldığı hususunun sözleşmede yer alması
  • Satış kazancının özel fon hesabında tutulması
  • Fon hesabında tutulan kazancın işletmeden çekilmemesi

gerekmektedir.

Fon hesabına alınan kazanç tutarı kiracı tarafından sadece, gerek kira süresi boyunca gerekse kira süresinin sonunda varlıkların geri alınmasından sonra bu varlıklar için ayrılacak amortismanların (bu varlıkların kiralayan kurumlara devrinden önce kiracıdaki net bilanço aktif değerine isabet eden amortismanlar hariç) itfasında kullanılabilecektir.

Sat-kirala-geri al işlemine konu edilen varlıklara ilişkin olarak gerek kira süresi boyunca gerekse kira süresinin sonunda varlıkların geri alınmasından sonra kiracılar tarafından hesaplanacak amortismanların, kiralayan kurumlara devrinden önce (birden fazla kere sat-kirala-geri al işlemine konu edilen varlıkların ilk kez devrinden önce) ilgili varlığın kiracıdaki net bilanço aktif değerine isabet eden kısmı kurum kazancının tespitinde dikkate alınabilecek, kalan kısmı ise sadece özel fon hesabından mahsup edilebilecektir.

Tebliğde, istisna uygulaması örneklerle ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

5. Yatırıma Katkı Tutarında Endeksleme

6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesinde yapılan değişiklikle, devreden yatırıma katkı tutarının, yatırımın tamamlandığı hesap dönemini izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmasına olanak sağlanmıştır.

Düzenleme, Kanun’un yayımı tarihi olan 07.09.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Tebliğde, yapılan değişiklikle ilgili açıklamalara yer verilmiştir.

Tebliğde, konuyla ilgili olarak yapılan bir örnekte, düzenleme 07.09.2016 tarihinde yürürlüğe girmesine rağmen, 2015 yılında tamamlanan bir yatırım nedeniyle kullanılamayan ve devreden yatırıma katkı tutarı için endeksleme 2017 yılı yeniden değerleme oranı kullanılarak 2017 için başlatılmıştır.

Örnek aşağıdaki gibidir:

Örnek: (L) A.Ş. yatırım teşvik belgesi kapsamında 2013 hesap döneminde başladığı yatırımını 15/10/2015 tarihinde tamamlamış ve 1/11/2015 tarihinde tamamen işletmeye başlamıştır.

(L) A.Ş.’nin yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımının yatırıma katkı oranı %50 ve vergi indirim oranı %80 olup toplam yatırıma katkı tutarı 3.000.000.- TL’dir. (L) A.Ş. toplam yatırıma katkı tutarının 800.000.- TL’lik kısmını 2013 ve 2014 hesap dönemlerinde diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına indirimli kurumlar vergisi uygulamak suretiyle kullanmıştır. Yatırımın tamamlandığı 2015 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde, diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına indirimli kurumlar vergisi uygulamak suretiyle 450.000.- TL, bu yatırımından elde ettiği kazancına indirimli kurumlar vergisi uygulamak suretiyle de 250.000.- TL olmak üzere yatırıma katkı tutarının toplam 700.000.- TL’lik kısmından yararlanmıştır. 2016 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde, bu yatırımından elde ettiği kazancına indirimli kurumlar vergisi uygulamak suretiyle yatırıma katkı tutarının 300.000.- TL’lik kısmından faydalanmıştır.

Buna göre, (L) A.Ş. bu yatırımına ilişkin toplam yatırıma katkı tutarının kalan [3.000.000.- TL – (800.000.- TL + 700.000.- TL + 300.000.- TL)=] 1.200.000.- TL’lik kısmını, 2017 yılı için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırarak kullana-bilecektir. 2017 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranının %5 olması halinde, (L) A.Ş.’nin yeniden değerleme sonrasında yararlanabileceği yatırıma katkı tutarı [1.200.000.- TL x (1 + 0,05)=] 1.260.000.- TL olacaktır.

(L) A.Ş.’nin 2017 hesap döneminde bu yatırımından elde ettiği kazancının 2.500.000.- TL olması halinde yararlanılacak yatırıma katkı tutarı [(2.500.000.- TL x %20) – (2.500.000.TL x %4)] 400.000.- TL ve bu durumda 2018 hesap dönemine devreden yatırıma katkı tutarı da (1.260.000.- TL – 400.000.- TL=) 860.000.- TL olacaktır. (L) A.Ş. bu tutarı, 2018 yılı için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırarak kullanabilecektir.”

Bu örnekteki uygulamanın yapılan düzenle-meye uygun olmadığı düşünülmektedir. Yatırım 2015 yılında tamamlandığına, endekslemeye olanak sağlayan düzenleme de 07.09.2016 tarihinde yürürlüğe girdiğine göre, 2016 yılı sonu itibariyle yararlanılmamış olan tutarın, 2016 yeniden değerleme oranıyla değerlenmesinin mümkün olduğunu düşünüyoruz. Konuya bu çerçevede bakılmasını ve bu durumda olan kurumlar için 2016 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin ihtirazi kayıtla verilerek dava konusu yapılması seçeneğinin değerlendirilmesini önermekteyiz.

Yayımlanan Genel Tebliğde, Teşvik Belgeli yatırımlar nedeniyle hak kazanılan yatırıma katkı tutarının kullanılmayıp devreden kısmında endekslemeyle ilgili değerlendirilmesi gereken önemli açıklamalar var. pwc

İlgili Tebliğ metnine aşağıdaki bağlantı yardımıyla ulaşabilirsiniz.

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.