Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
YATIRIM TEŞVİKLERİNİ ANLAMA KILAVUZU PDF Yazdır e-Posta
10 Aralık 2016

Image

2016 yaz başından beri Hükümet tarafından birçok önemli teşvik düzenlemesi kamuoyu ile paylaşıldı. Yatırım teşvik sisteminde beş-altı yıllık bir dönemde karşılaşılabilecek değişiklik ve yenilikler yaklaşık altı aylık bir döneme sığdırıldı. Özetle, yatırımcılar muazzam bir destek paketi alma imkanı buldu. Ancak değişiklikler bu kadar art arda gelince potansiyel yatırımcılar için teşvikleri birbirinden ayırt etmek karmaşık bir hale geldi. Bu durum ülkemizin zenginleşen teşvik mevzuatı bakımından gurur verici; ancak yatırımcılar için çözülmesi gün geçtikçe zorlaşan bir problem.

Şu an yürürlükte olan -eski ve yeni- başlıca yatırım teşvik sistemlerini özetleyelim.

Bölgesel Teşvikler, Öncelikli ve Stratejik Yatırımların Teşviki

Yatırım teşvik sistemimizin temelinde hala 2012 Haziran'ında yayımlanan 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) var. Bu BKK ile yatırım teşvik sistemimizde devrimsel adımlar atıldığını söylememiz mümkün. 2012/3305 sayılı BKK ile "Öncelikli ve Stratejik Yatırımların Teşviki" mekanizmaları sisteme ilk defa giriş yaptılar. Bu yeni sistemle hem ülkemizin cari açık sorununun çözülmesi hem de sanayimizin yüksek katma değerli üretim ve ihracata geçiş yapmasının sağlanması amaçlanıyordu. Sistem birçok defa revizyona uğrasa da halen yürürlükte ve yatırımcılar için hala çok önemli fırsatlar sunuyor.

Öncelikli yatırım olarak tespit edilen yatırımlar -Türkiye'nin neresinde yapılırlarsa yapılsınlar- 5. Bölge illeri için öngörülen teşviklerden yararlanabiliyorlar. Bu teşvikleri, KDV istisnası, Gümrük Vergisi muafiyeti, 7 yıl süreyle sigorta primi işveren hissesi desteği, %40 yatırıma katkı oranı ile %80 oranında vergi indirimi, 700 bin TL'ye kadar faiz desteği ve yatırım yeri tahsisi olarak özetlememiz mümkün.

Son yıllarda öncelikli yatırım olarak tanımlanan yatırımlara birkaç örnek verelim;

  • Motorlu kara taşıtları ana sanayinde gerçekleştirilecek asgari 300 milyon TL tutarındaki yatırımlar ve asgari 75 milyon TL tutarındaki motor yatırımları ile asgari 20 milyon TL tutarındaki motor aksamları, aktarma organları/aksamları ve otomotiv elektroniğine yönelik yatırımlar.
  • Asgari 50 milyon TL tutarındaki, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) yatırımları ve yer altı doğal gaz depolama yatırımları.
  • Karbon elyaf üretimine veya karbon elyaf üretimi ile birlikte olmak kaydıyla karbon elyaftan mamul kompozit malzeme üretimine yönelik yatırımlar.
  • Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) teknoloji yoğunluk tanımına göre yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan ürünlerin üretimine yönelik yatırımlar.
  • Yenilenebilir enerji üretimine yönelik türbin ve jeneratör imalatı ile rüzgar enerjisi üretiminde kullanılan kanat imalatı yatırımları.

Stratejik yatırımların teşviki, 2012'de yürürlüğe giren teşvik sisteminin belki de en dikkat çeken tarafıydı; ancak bu yatırımların teşviki bağlamında istenen mesafenin alındığını iddia etmek son derece güç. İstenen mesafenin alınamamasında, stratejik yatırım sayılma bakımından tespit edilen kriterlerin son derece katı belirlenmesinin rolünün büyük olduğunun altı çizilebilir. Özetle;

  • Asgari sabit yatırım tutarının 50 milyon TL'nin üzerinde olması,
  • Yatırım konusu ürünle ilgili yurtiçi toplam üretim kapasitesinin ithalattan az olması,
  • Ekonomi Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde, belge konusu yatırımla sağlanacak katma değerin asgari %40 olması,
  • Yatırım konusu ürünle ilgili olarak son bir yıl içerisinde gerçekleşen toplam ithalat tutarının 50 milyon ABD Doları'nın üzerinde olması,

şartlarını sağlayamayan bir yatırımın, stratejik yatırımlara sağlanan KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti, 7 yıl süreyle sigorta primi işveren hissesi desteği, %50 yatırıma katkı oranı ile %90 oranında vergi indirimi, yatırım tutarının %5'ini geçmemek kaydıyla azami 50 milyon TL'ye kadar faiz desteği ve yatırım yeri tahsisi gibi önemli teşviklerden yararlanması da mümkün olamıyor.

2012/3305 sayılı BKK ile gelen teşvik sistemiyle geçirdiğimiz dört yıllık dönemde karşımıza şöyle bir tablo çıktı; BKK ile tespit edilen ağır şartlar nedeniyle "stratejik yatırım" olarak tespit edilerek belgeye bağlanabilen yatırım sayısı 20-25 gibi oldukça sınırlı sayıda kaldı. Bu nedenle "öncelikli yatırım konuları" zaman içerisinde yatırımcıların talepleriyle sürekli arttırılarak iki katından fazla sayıya ulaştı. Özetle, düşük tasarruf oranına ve yüksek doğrudan uluslararası sermaye ihtiyacına sahip ülkemiz için mevcut yatırım teşvik modelinin -özellikle stratejik yatırımlar bağlamında- yeterli esnekliğe sahip olmadığı ve daha esnek bir model sayesinde çok daha büyük uluslararası yatırımların da Türkiye'ye yönlendirilebileceği görüşü zaman içinde ağırlık kazanmaya başladı. İşte, 6745 sayılı Kanun ile sisteme dâhil edilen "Süper Teşvik Modeli" de diyebileceğimiz "Yatırımların Proje Bazlı Desteklenmesi" modeli de bu ihtiyaçtan karşımıza çıktı.

"Süper Teşvik Sistemi" ya da Proje Bazında Desteklenecek Yatırımlar

Ağustos sonunda "6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile yatırım teşvik sistemimiz için oldukça önemli bir adım atıldı. Bu Kanun'la Bakanlar Kurulu'na proje bazında desteklenmesi öngörülen yatırımlara oldukça geniş teşvikler verme yetkisi tanınmış oldu. En son 26 Kasım'da Resmi Gazete'de yayımlanan 2016/9495 sayılı "Yatırımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine İlişkin Karar (BKK)" ile bu önemli teşvik sisteminden hangi yatırımların ve hangi prosedürlerle yararlanacakları da belli oldu.

6745 sayılı Kanun'la esnek bir teşvik sistemine geçildi ve Bakanlar Kurulu desteklenmesi öngörülen her yatırım projesine özgü özel bir teşvik sistemi oluşturabilecek bir enstrümana kavuşmuş oldu. İlgili Kanun hükmüne göre Bakanlar Kurulu, proje bazında Ekonomi Bakanlığı tarafından desteklenmesine karar verilen yatırımlar için -yine Kanun'da tespit edilen- çok önemli desteklerin bir kısmından veya tamamından yararlanma imkânını yatırımcılara tanıyabilecek. Belirtelim, bu kapsama girecek yatırımların en az 100 milyon ABD doları tutarında sabit yatırım tutarına sabit olmaları gerekiyor.

Bu sistemde yatırımcıya verilecek destekler gerçekten muazzam. Bakanlar Kurulu tarafından yatırımcıya verilecek destekler, enerji desteğinden bedelsiz Hazine arazisi tahsisine oradan da teşvikli yatımdan ortaya çıkacak ürüne alım garantisi verilmesine kadar yayılıyor.*

Orta ve Yüksek Teknoloji Yatırımların Teşviki

5 Ekim'de yayımlanan 2016/9139 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) ile de teşvik sistemimizin içine yeni bazı mekanizmalar eklendi. Buna göre, bazı "orta ve yüksek teknolojili yatırımlar" 1, 2 veya 3. Bölgelerde bile yapılsalar 4. Bölge desteklerinden yararlanabilecekler. Ayrıca aynı BKK ile "enerji verimliliği" sağlayan yatırımların "öncelikli yatırım" olarak destekleneceği de kabul edilmiş oldu.

BKK desteklenecek orta ve ileri teknoloji yatırımları için OECD'nin "teknoloji yoğunluk" tanımını esas alıyor.

BKK'da bir liste halinde sayılan 34 adet yatırımdan bazılarını aşağıda belirtelim ve bu yatırımların 1, 2 veya 3. Bölgelerde bile yapılsalar 4. Bölge desteğinden yararlanabileceklerini vurgulayalım.

  • Kimyasal gübre ve azotlu bileşiklerin üretimi
  • Tutkal ve jelatin imali,
  • Pompa ve kompresör imalatı,
  • Kaldırma ve taşıma teçhizatı imali,
  • Mil yatağı, dişli, dişli takımı ve tahrik tertibatı imalatı,
  • Tarım ve orman makinaları imalatı,
  • Gıda, içecek ve tütün işleyen makinelerin imalatı,
  • Tekstil, giyim eşyası v eve deri işlemede kullanılan makinelerin imalatı,
  • Silah ve mühimmat imalatı,
  • Ev aletleri imalatı,
  • Elektrik motoru, jeneratör ve transformatörlerin imalatı,
  • Motorlu kara taşıtları imalatı,
  • Motosiklet imalatı,
  • Demiryolu ve tramvay lokomotif ve vagonları imalatı

Burada önemli bir noktanın altını çizmemiz gerekiyor; bu yatırımlar İstanbul'da yapılacak olurlarsa desteklerden yararlanamayacaklar.**

Cazibe Merkezleri Programı

"Cazibe Merkezleri Programı" 678 sayılı KHK ile Kasım'da hayatımıza girdi. Program, görece az gelişmiş bölgelerdeki yatırım ortamını canlandırarak istihdam, üretim ve ihracatı artırmak yoluyla bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmak amacıyla hayata geçiriliyor.

Kapsama girecek bölgeler/iller henüz belirlenmiş değil. Bu iller ve uygulanacak desteklere ilişkin ayrıntılar için ayrı bir Bakanlar Kurulu çıkarılması gerekiyor.

Cazibe Merkezleri Programı'nın uygulanacağı illerde oldukça geniş bir teşvik paketinin uygulanacağı anlaşılıyor. Program kapsamında yatırımcılara;

  • Danışmanlık hizmeti desteği,
  • Anahtar teslim fabrika binası yapım desteği,
  • Faizsiz yatırım kredisi desteği,
  • Faiz indirimli işletme kredisi desteği,
  • Üretim Tesislerini Taşıma Desteği,

gibi destekler verilecek.

Altını çizelim, program kapsamında "çağrı ve veri merkezleri" için de son derece önemli destekler öngörülüyor. 

Yukarıda da belirttiğimiz üzere desteklere ilişkin önemli ayrıntılar için yayımlanacak ayrı bir Bakanlar Kurulu Kararı'nı beklemek gerekiyor. Dolayısıyla bu aşamada bu desteklerden hemen yararlanmak söz konusu olmayacak.***

Yatırımcı Ne Yapmalı?

Teşvik mevzuatının son derece hızlı değiştiği ve gün geçtikçe karmaşıklaştığı bir ortamda, yatırımcıların kendileri için en uygun teşvik mekanizmasını bulmaları da zorlaşıyor. Teşvik mekanizmalarının birçoğunun çakıştığı ve yapılan bir yatırım için herhangi bir teşvikten yararlanıldığı anda aynı konuda bir diğer teşvikten yararlanma imkânın da ortadan kalktığı düşünülürse; yatırımcılar için en doğru teşvik mekanizmaları seçmek hayati bir önem taşıyor. Dolayısıyla, yatırıma ilişkin genel bir fizibilitenin yapılmasını takiben, potansiyel yatırımın yararlanabileceği tüm teşvikler konusunda uzman bir ekipten destek almak yatırımcılar için artık her zamankinden daha elzem görünüyor. Emrah Akın/KPMG

 

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.