Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
KASADAKİ HAYALİ PARA İLE ORTAKLAR CARİ HESABININ 6736 SAYILI KANUN KARŞISINDAKİ DURUMU PDF Yazdır e-Posta
02 Aralık 2016

Image

I- GİRİŞ

6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun 19.8.2016 tarihli 29806 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır[1]. Söz konusu Kanun beraberinde çok önemli imkanlar getirmiş ve getirdiği birçok hüküm ile mükelleflerin işletmeleri için risk portföyünde bulunan açıklara birçok çözüm sunmuştur. Bu risk portföyünde bulunan durumlardan birisi de kasa ve ortaklar cari hesaplarındaki fiktif yani hayali durumlardır. Günümüzdeki ticari hayata uygun olmayacak şekilde kasada yüksek meblağlarda para tutulması ve şirketlerin gerçekte bir borçlanma olmamasına rağmen ortaklarından alacaklı olarak gözüktükleri kayıtlar şirketler için denetim endişesini arttırmaktadır. Çünkü kasa ve ortaklar cari hesabında yüksek tutarların gözükmesi, Risk Analiz Sisteminde tanımlanan ve incelenecek mükelleflerin seçiminde dikkate alınan en önemli kriterlerden birisidir. Yeni yapılan düzenleme ile kasa ve ortaklar cari hesaplarının düzeltilmesi ve risk olarak minimize edilmesi artık mümkündür.

6736 sayılı Kanun ile mükelleflerin birikmiş borçlarına ödeme kolaylığı getirilmiş, inceleme ve tarhiyat safhasındaki borçlar için kanundan yararlanma imkanı tanınmıştır. Ayrıca matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflere incelenmeme avantajı ve işletmelerindeki kayıtlarını uygun hale getirenlere çeşitli kolaylıklar da sağlanmıştır. Bu kolaylıklardan birisi de işletme kayıtlarında yer alan ama gerçekte olmayan hayali nakit paraların durumuyla ilgilidir. Kasada yüksek meblağlarda para tutulması günümüz koşullarında ticari hayatın akışına ters bir durumdur ve işletmeler için kabul edilebilir bir durum olarak görünmemektedir. Maliye İdaresinin 7.000 TL üzeri ödeme ve tahsilatların banka ve benzeri kuruluşlardan yapılması gerektiğini öngören mevzuat düzenlemesi bunun en önemli göstergesidir.[2] Diğer bir eleştiri ise, şirketlerin ortaklarından alacaklı olarak gözüktükleri tutarların büyük bir kısmının hayali yani fiktif olmasıdır. Yani gerçekte şirketin ortaklarından böyle bir alacağı yoktur. Peki, şirketler niçin hayali paraları kasa ve ortaklar üzerinde gösterme ihtiyacı duyuyor? Bu sorunun cevapları işletmeden işletmeye değişmekle birlikte genel olarak; faturasız mal ve hizmet tedariki, personel ücretlerinin düşük gösterilip aradaki farkın açıktan ödenmesi, bazı işleri sonuçlandırabilmek için belgesiz ödeme yapılması ve şirket sahiplerinin şirketlerini şahıs işletmesi gibi yönetme istekleri olarak sıralayabiliriz.

II- KASA VE ORTAKLAR CARİ HESABININDA BULUNAN YÜKSEK TUTARLARIN RİSKİ

1. Sıra No‘lu Muhasebe Uygulamaları Genel Tebliği’nde 100 kodlu Kasa hesabı şu şekilde açıklanmıştır[3].

“Bu hesap, işletmenin elinde bulunan ulusal ve yabancı paraların TL karşılığının izlenmesi için kullanılır. Tahsil olunan para tutarları borç, ödemeler ve bankaya yatırılan para tutarları alacak kaydedilir. Hesap daima borç bakiyesi verir veya sıfır olur. Hiçbir şekilde alacak bakiyesi vermez.”

Söz konusu Tebliğ’in “100-Kasa” hesabının da içerisinde bulunduğu “Dönen Varlıklar” ana hesap grubu başlığı altında, bu ana hesap grubunun nakit olarak elde ve bankada tutulan varlıklar ile normal koşullarda en fazla bir yıl veya işletmenin normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilmesi veya tüketilmesi öngörülen varlık unsurlarını kapsayacağı belirtilmiştir. Buna göre kasa hesabında işletmenin nakit para akışı takip edilmektedir. Her ne kadar tebliğde veya diğer mali mevzuatlarda “100-Kasa” hesabında en fazla ne kadar tutarın izlenmesi gerektiği açıklanmamış olsa bile, dönen varlıklar içerisinde bulunan bu hesapta faaliyet dönemi içinde tüketilmesi öngörülen tutarların var olması gerektiği tebliğ hükmünden anlaşılmaktadır.

Kasada yüksek tutarda para gözükmesi beraberinde ciddi sorunlara yol açmaktadır. Genel görüş ve uygulama olarak kasada yüksek tutarlarda para gözükmesi ile ortakların ortağı oldukları şirketlere yüksek tutarlarda borçlu gösterilmeleri arasında herhangi bir fark bulunmamakta, kasadaki günlük ihtiyaç tutarının üzerindeki paralar ile ortaklardan alacaklar hesaplarında gözüken tutarların, ortaklar tarafından şirketten çekildiği veya bu paraların ilişkili olmayan üçüncü kişilere finansman temini amacı ile kullandırıldığı kabul edilmektedir. Bu kabul sonucunda ise şirketleri vergi mevzuatı açısından ciddi vergisel yaptırımlar beklemekte olup olası vergi ve cezalar ise şu şekilde sıralanabilir;

1. Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı hükümlerine göre, kurumlar vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi[4],

2. İşlem kâr dağıtımı kabul edildiği için %15 stopaj, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi,

3. Gerçek kişi ortaklarda kâr payı ya da temettü nedeniyle gelir vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi,

4. KDV, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi.

Söz konusu olası vergi ve cezaların şirketlerin finansal yapısına ve kurumsal duruşlarına getireceği yük aşikârdır.

III- “6736” İLE ŞİRKETLERE GETİRİLEN İMKANLAR

A- DÜZENLEME

“İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi[5]

Madde 6- 

(3) Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar ile bunlarla ilgili diğer işlemler hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:

a) Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2015 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler.

b) Bu fıkranın (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir.

c) Bu fıkra kapsamında ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz. Bu fıkra kapsamında beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2016 yılı geçici vergi beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri bu fıkrada öngörülen beyanname verme süresi içinde yapılır ve düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz.”

B- DÜZENLEMENİN ANLAMI

Söz konusu düzenleme ile bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerine, 31.12.2015 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla ortaklarından alacaklı bulundukları tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını belirlenen sürede vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltmeleri ve böylece kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmeleri imkânı verilmektedir.

Öte yandan, işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarının belirlenmesinde, tek düzen hesap planında yer alan "131. Ortaklardan Alacaklar" ve "231. Ortaklardan Alacaklar" toplamından, "331. Ortaklara Borçlar" ve "431. Ortaklara Borçlar" toplamının çıkarılması sonucunda kalan net tutar dikkate alınacak.

C- DÜZENLEMEDEN FAYDALANABİLECEKLER

Bu düzenlemeden sadece bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilir.[6]

D- % 3 VERGİ ÖDEYEN AF’TAN YARARLANACAK

Kasa ve Ortaklar Cari Hesapları yüksek bakiye veren şirketler için bu düzenleme kaçırılmaz bir fırsat olarak kendini göstermektedir. Bu durumdaki şirketler, 31 Aralık 2015 tarihi itibariyle defter kayıtlarında ve bilançolarda gözüken ama gerçekte, kasada olmayan hayali “nakit para” ve yine gerçekte olmayan “ortaklardan olan alacaklarını”, % 3 vergi ödenmek şartıyla sıfırlayabileceklerdir. Ancak bu kapsamda ödenen vergiler (%3), gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmeyecek, beyan edilen tutarlar ve ödenen vergi (%3), kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir. Bu nedenle, beyan edilen tutarlar ile ödenen verginin, KKEG olarak muhasebe kayıtlarına alınarak kasa hesabı ve ortaklardan alacaklar hesaplarının düzeltilmesi gerekmektedir.

E- DÜZELTME İŞLEMLERİNİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ

Kasa Hesabının ve İlgili Hesapların Düzeltilmesi

___________________________/ /2016___________________________

689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR                        2.060.000

  (6736 Sayılı Yasa Kapsamında)

  (KKEG)

100 KASA HESABI                                                   2.000.000

  (6736 Sayılı Yasa Kapsamında Bildirilen)

360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR                   60.000

 _____________________________________________________________

Kasa hesabının düzeltilmesi sırasında olması durumunda ilgili hesapların düzeltilmesine de olanak sağlandığından ilgili hesaplara da yer verilmelidir.

Ortaklar Cari ve İlgili Hesabın/Hesapların Düzeltilmesi

__________________________ / /2016__________________________

689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR                       1.030.000

  (6736 Sayılı Yasa Kapsamında)

  (KKEG)

131/231 ORTAKLARDAN ALACAKLAR     1.000.000

                                     (6736 Sayılı Yasa Kapsamında Bildirilen)

360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR                        30.000

__________________________________________________________

Ortaklar Cari Hesabının (ilgili hesaplarla birlikte) düzeltilmesinde öncelikle bilançonun aktifinde yer alan 131 ve 231 numaralı hesaplar ve ilgili hesapları ile pasifinde yer alan 331 ve 431 numaralı hesaplar ve ilgili hesapları karşılaştırılması suretiyle bulunacak net tutarların dikkate alınması koşulu bulunmaktadır. Bu koşula dikkat edilmelidir. İlgili hesapların olması durumunda söz konusu hesaplara da yer verilmelidir.[7]

IV- SONUÇ

Vergi afları ve matrah artırımı uygulamaları Hazine’nin gelir ihtiyacını gidermeye yönelik olarak ve vergi ile ilgili idare ve yargı mercilerinin iş yüklerini hafifletebilmek gibi amaçlarla dönem dönem uygulanabilmektedir. Ülkemizde de yeni ve kapsamlı bir düzenleme olarak karşımıza çıkan 19.8.2016 tarih ve 29806 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanan 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun ile önemli fırsatlar mükelleflere sunulmuştur.

Söz konusu düzenleme neticesinde, mükelleflerin 31.12.2015 tarihli düzenledikleri bilançolarında gözüken ve işletmede bulunmayan kasa mevcutları ile fiktif olarak kaydedilen ortaklardan alacaklar ve ortaklara borçlar arasındaki net tutarın belirlenen sürede ilgili vergi dairesine beyan edilmesi gerekmektedir. Beyan edilen bu tutarla ilgili olarak haklarında herhangi bir ilave kar dağıtımına bağlı vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Dolayısıyla mükelleflerin vergi mevzuatına ilişkin karşılaşabileceği belirsizlikler ve risklerde azalacaktır.


*   Vergi Müfettiş Yrd. ( Bu e-Posta adresi istenmeyen postalardan korunmaktadır, görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. )

[1] 19.08.2016 tarih ve 29806 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[2] 459 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (24.12.2015 tarihli ve 29572 sayılı Resmi Gazete)

[3] 1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği (26.12.1992 tarih ve 21447 sayılı Resmi Gazete)

[4] 1 Seri No.lu Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliği (18.11.2007 tarihli ve 26704 sayılı Resmi Gazete)

[5] 19.08.2016 tarih ve 29806 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[6] 19.08.2016 tarih ve 29806 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[7] http://www.alomaliye.com/wp-content/uploads/2016/08/2016-vergi-affi-mali-af-yeniden-yapilandirma-rehberi-alomaliye-2.pdf Erişim tarihi: 27.09.2016


 

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.