Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
RE’SEN TERKİN PDF Yazdır e-Posta
10 Ağustos 2016

Image

Yasal düzenleme ile gayri faal mükelleflerin ve sadece sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettiren gerçek ve tüzel kişilerin mükellefiyetlerinin silinmesine ilişkin usul ve esaslar belirtilmiştir. Daha önce de söylenildiği üzere esas olan mükellefiyetin kişinin kendi isteği ile sona erdirilmiş olmasına rağmen vergi dairesince de belirlenen şartların gerçekleşmesi halinde mükellefiyet vergi dairesi tarafından da silinebilmektedir.

Bu uygulamanın bürokratik işlemlerin azaltılması, sahte belge düzenleyicilerin önlenmesi konusunda etkili olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Ancak bu düzenleme ile sadece vergi dairesi mükellefiyeti sonlandırmakta, anılan mükellefiyet nedeniyle diğer kurum ve kurumlarda devam eden mükellefiyetler devam etmektedir. Örneğin gerçek kişinin vergi dairesindeki bu kayıttan kaynaklı Bağ-Kur işlemi var ise mükellefiyet kapatıldı diye Bağ-Kur kaydı da kapatılmamaktadır. Aynı şekilde şirketlerin de ticaret sicil kayıtları silinmemekte ve ilgili meslek odasına kayıtları da devam etmektedir. Yani aslında vergi dairesi kendisini ilgilendiren konular için düzenleme yaparak mükellefiyeti sona erdirmekte diğer düzenlemelere karışmamakta, aksine bu düzenlemenin tüzel kişiliklerin tüzel kişiliğini sona erdirmeyeceğini belirtmektedir.

Yani vergi dairesinin terkininden sonra vergi dairesine olan kaydı silinmiş şirketler varlıklarına devam etmektedirler. Bu nedenle bize göre söz konusu işlem yarım kalmakta, tamamlanmış olmamaktadır. Bize göre doğrusu ve olması gereken vergi dairesi mükellefiyet kaydı ile birlikte var olan diğer mükellefiyetlerinde kaldırılması olmalıdır. Yani gerçek ya da tüzel kişinin tüm mükellefiyetleri vergi dairesinin terkin işlemi ile bağlantılı olarak son bulmalıdır. En azından vergi dairesinin terkininden sonra ilgili gerçek veya tüzel kişinin belli bir süre içerisinde mükellefiyetinin devamı yönündeki irade beyanına kadar askıya alınmalı ve bu süre dolumdan sonra mutlak terkin işlemi yapılmalıdır.

Diğer önemli bir konu ise, re’sen terkin işleminin ilgili kişiler ve kamuoyu tarafından tam olarak bilinip uygulanmamasıdır. Çünkü bu konuda genel inanç vergi dairesi mükellefiyetin terkini ile birlikte tüm mükellefiyetlerin sona erdiği bittiği yönündedir.

Bize göre, kamuoyu bilgilendirilmesi ve mükellefiyetlerin ticaret sicili, meslek odaları vb. ilgililer ile teknolojik anlamda koordinasyon halinde sonlandırılması, hem idarenin amacına daha çok hizmet edecek, hem de ticaret sicilinde üyeliği devam eden ancak sahipsiz durumdaki şirketler sorununa da çözüm bulunmuş olacaktır. Yılmaz SEZER/Yaklaşım / Ağustos 2016 / Sayı: 284

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.