Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
VERGİ İLE İLGİLİ MAHKEME KARARLARINA KARŞI BAŞVURU YOLLARI PDF Yazdır e-Posta
29 Temmuz 2016

Image

Kararlara karşı, tarafların başvurabileceği kanun yollarını iki bölüme ayırarak incelemek yerinde olacaktır. Buna göre, mahkeme kararlarına karşı başvurulacak kanun yolları;

a. Vergi Mahkemesi kararına karşı taraflara, hiçbir şarta gerek kalmaksızın, başka kanunlarda aksine hüküm olsa dahi tanınan kanun yolları olan “itiraz” ve “temyiz” ile,

b. İYUK’ta belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde uygulanabilecek, kanun yolları olan “kanun yararına bozma”, “yargılamanın yenilenmesi” ve “kararın düzeltilmesi” olarak ifade edilebilir.

1- BÖLGE İDARE MAHKEMESİNE İTİRAZ BAŞVURUSU

Vergi mahkemelerinin tek hâkimle verdiği nihai kararlara, başka kanunlarda aksine karar bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çerçevesindeki Bölge İdare Mahkemesinde itiraz edilebilir. İtiraz başvurusu vergi mahkemesinin yargı çevresindeki Bölge İdare Mahkemesine, mahkemenin kararının tebliğ tarihini izleyen 30 gün içinde yapılır.

Bölge İdare Mahkemesinin, vereceği kararlar kesindir. Bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. Ancak İYUK’un 51. maddesine göre bu kararların kanun yararına bozulması mümkündür.

2- DANIŞTAY’A TEMYİZ BAŞVURUSU

Vergi Mahkemelerinin kurul halinde verdikleri nihai kararların tamamı Danıştay’da temyiz edilebilir. Danıştay Dava Daireleri ile İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararları başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da temyiz edilebilir. Özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, temyiz talebinde süre, kararın taraflara tebliğ tarihini izleyen 30 gündür.

İdari Yargılama Usulü Kanunu, temyiz nedenlerini üç başlık altında toplanmıştır (İYUK md. 49/1):

a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması

b) Hukuka aykırı karar verilmiş olması

c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması.

Temyiz incelemesi sonunda Danıştay, kararın bozulmasına veya onanmasına yahut karardaki maddi hataların düzeltilerek onanmasına ya da kısmen onaylanması ve kısmen bozulmasına karar verebilir. Yukarıda da ifade edildiği gibi; görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi ve usul hükümlerine uyulmamış olması hallerinde bozma kararı verilir. Bu durumda dosya, bozma gerekçeleri de dikkate alınarak yeniden incelenmek ve karara bağlanmak üzere, Danıştayca kararı veren vergi mahkemesine gönderilir. Vergi mahkemesi bozma kararına uymayarak eski kararında ısrar edecek olursa, bu kez ısrar kararının temyizi üzerine, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca dosya incelenir ve bozma veya onama şeklinde nihai bir karara bağlanır.

3- KARARIN DÜZELTİLMESİ

Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından temyiz üzerine verilen kararlar ile Bölge İdare Mahkemelerinin itiraz üzerine verdikleri kararlar hakkında, belirli nedenlerin varlığı halinde, bir defaya mahsus olmak üzere davanın taraflarınca kararın düzeltilmesi istenebilecektir. Kararın düzeltilmesi için gerekli olan nedenler aşağıdaki gibidir:

a. Kararın esasına etkisi olan iddia ve itirazların, kararda karşılanmamış olması,

b. Bir kararda birbirine aykırı hükümler olması,

c. Kararın usul ve Kanun’a aykırı olması,

d. Temyiz incelemesi sırasında hükmün esasını etkileyen belgelerde hile ve sahtekârlığın ortaya çıkmış olması.

Tarafların kararın kendilerine tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesini istemeleri mümkün bulunmaktadır.

4- KANUN YARARINA BOZMA

İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir. Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma kararı, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz. (İYUK md. 51)

5- YARGILAMANIN YENİLENMESİ (İADE-İ MUHAKEME)

Kesinleşmiş ilk derece mahkemesi kararlarına karşı başvurulabilecek bir diğer olağanüstü kanun yolu olan yargılamanın yenilenmesine ilişkin yasal düzenlemeler İYUK’un 53’üncü maddesinde yer almaktadır.

Yargılamanın yenilenmesi istenilebilecek haller aşağıdaki gibidir:

a. Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilmeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,

b. Karara esas olarak alınan belgenin sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberinin bulunmamış olması,

c. Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararı ile bozularak ortadan kalkması,

d. Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,

e. Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,

f. Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,

g. Çekinmeye mecbur olan başkan, üye ve hakimin katılmasıyla karar verilmiş olması,

h. Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması,

i. Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.

Yargılamanın yenilenmesine ilişkin isteklerin, esas kararı vermiş olan mahkeme tarafından karara bağlanması gerekmektedir. Sevilcan BİLGİN, Erhan BAYARYaklaşım / Temmuz 2016 / Sayı: 283

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.