Ticari hayatta, değişik alanlarda faaliyette bulunmak ve farklı alanlardan gelir elde etmek sık karşılaşılan bir durumdur. Mükellefler böylelikle hem değişik fırsatlardan yararlanma hem de riski paylaştırmayı hedeflemektedirler. Ancak, gelir getiren her alanla ilgili değişik vergisel düzenlemeler olduğu için bu düzenlemelere dikkat edilmelidir. Ülkemizde, vergi mevzuatı birincil ve ikincil düzenlemeleri ile vergisel anlamda birçok alanı aydınlatmaktadır. Hatta mükellefler tereddütlü oldukları hususlara ilişkin VUK’un 413. maddesi uyarınca özelge talebinde de bulunabilmektedirler. Bu makalede yine mükelleflerin tereddütlü olduğu konulardan bir tanesi olan ticari faaliyetin yanında zirai faaliyette bulunan bir mükellefin zirai işletmesine ait alış ve satışlarını Ba-Bs formuna dâhil edip etmeyeceği ve iki kazancı için tek defter tutup tutamayacağı hususu tartışılmıştır. Buna göre mükellef eğer zirai faaliyeti ile ilgili olarak bilânço esasına göre defter tutuyorsa ve bu faaliyeti ile ilgili olup, ilgili Genel Tebliğ ile belirlenen haddi aşan mal ve hizmet alış/satışlarını da Ba-Bs formları ile bildirmesi gerekmektedir ve yukarıda açıklanan şartlar altında tek defter tutabilmektedir. İsmail BİNGÖL Yaklaşım / Temmuz 2016 / Sayı: 283

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.