Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Reklam ve tanıtım faaliyetleri için şirkete düzenlenecek fatura bedelinin pazarlama, satış ve dağıtım gideri olarak yasal defterlere kaydedilip kaydedilmeyeceği ve faturada yer alan KDV'nin indirilip indirilemeyeceği PDF Yazdır e-Posta
31 Aralık 2015

T.C.

GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI

…………VERGİ   DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef   Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

62030549-125[6-2014/363]-109530

31/12/2015

Konu

:

Reklam ve tanıtım faaliyetleri için şirkete   düzenlenecek fatura bedelinin pazarlama, satış ve dağıtım gideri olarak yasal   defterlere kaydedilip kaydedilmeyeceği ve faturada yer alan KDV'nin indirilip   indirilemeyeceği

 

 

 

 

 

 

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin …….. Havacılık A.Ş. ile 01/10/2014-28/02/2015 tarihleri arasını kapsayan reklam ve tanıtım faaliyeti konusunda işbirliği gerçekleştireceği, söz konusu faaliyetler çerçevesinde anılan firmaya ait uçaklarda yer alan ……. dergisinde reklam ve tanıtıma ilişkin ilan ve röportajlara yer verileceği, firmaya ait web sitesinde, program ortaklarında ve haberlerde ………. markasına yer verileceği, şirketinizin perakende mağazalarından, e-ticaret sitesinden ve tanıtım faaliyetlerine katılacak olan yetkili bayilerinden yapılacak her 999.-TL'lık ürün alış-verişlerinde ………… kart hediye edileceği, şirketinizin reklam ve tanıtım faaliyetleri için anılan şirketten 5.000 adet ………… kart satın alınacağı, ………….. Kart sahiplerinin karta yüklenecek uçuş millerini …………aracılığı ile ödül bilete dönüştürebileceği, katma değer vergisi dahil maliyeti 510.000 TL olan söz konusu reklam ve tanıtım faaliyeti için şirketinize düzenlenecek fatura bedelinin pazarlama satış ve dağıtım gideri olarak yasal defterlere kaydedilip kaydedilemeyeceği ve faturada yer alan KDV 'nin indirilecek KDV olarak dikkate alınıp alınmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

 

           KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde ise 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmektedir.

            Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından 5520 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ve 193 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde yer alan giderlerin indirimi kabul edilmektedir.

            193 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup, birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.

            Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar "dönemsellik" ve "tahakkuk esası" ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, bu işlemin miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise, bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır. Dönemsellik, tahakkuk etmiş bir gelir için söz konusudur. Bu esaslar dikkate alındığında, bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme olmadığı sürece mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

            Bu hüküm uyarınca ticari faaliyetle ilgili olarak yapılan ve indirimi mümkün olan giderler, ilgili bulunduğu yılın ticari kazancının tespitinde dikkate alınabilecektir. Ayrıca, ticari kazancın tespitinde tahakkuk esası geçerli olduğundan, bir giderin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşmiş olması yeterlidir.

            Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; uçakların içinde yer alan ……….dergisinde reklam ve tanıtıma ilişkin ilan ve röportajlar ile firmaya ait web sitesinde, program ortaklarında ve haberlerde ………..markasına yer verilmesine ilişkin yapılan harcamaların, ilgili dönem kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Ayrıca, sözleşme kapsamında satın alınan 5.000 adet …………. kart bedelinin şirket bilançonuzda aktifleştirilmesi ve şirketinizden yapılan alışverişler karşılığında müşterilere verilen söz konusu ödül bilet bedellerinin ise müşterilere verildiği dönem itibarıyla, 193 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.

 

            KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

            1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu, 29/1 inci maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi indirebilecekleri, 29/3 üncü maddesinde; indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği, 30/d maddesinde ise Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisinin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

            Buna göre, kurum kazancının tespitinde indirimi kabul edilen reklam ve tanıtım faaliyeti için yapılan harcamalar nedeniyle hesaplanan verginin, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

 

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.