Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İŞÇİ TARAFINDAN ÇALIŞMA TAAHHÜDÜNE UYULMAMASI VE CEZAİ ŞART PDF Yazdır e-Posta
23 Nisan 2016

Image

Uygulamada görüldüğü üzere bazı iş sözleşmeleri işin niteliğine göre çalışma taahhüdü ve cezai şart hükmü içermektedir. İş sözleşmesinin tarafları olan işçi ve işveren cezanın miktarını seçmekte serbesttirler. Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla işçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, koşulları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşması düşünülemez. İki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmü tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin yükümlülüğü işverenin sorumlu olduğu miktarı ve halleri aşamaz. Nitekim Yargıtay “... dosya içeriğine göre, taraflar arasındaki 29.04.2010 tarihli iş sözleşmesi asgari sürelidir. Bu sözleşmede davalı işçi tarafından işyerinde en az beş yıl süre ile çalışma taahhüdünde bulunulmuş, süresinden önce haklı sebebe dayanmayan fesih hali cezai şarta bağlanmıştır. Söz konusu cezai şart sözleşmede iki taraflıdır. Davalının beş yıldan önce, 17.08.2010 tarihinde istifa ederek iş sözleşmesini sona erdirdiği hususu uyuşmazlık dışıdır. Sözleşmenin belirtilen niteliği gereği cezai şart düzenlemesi geçerli olup, mahkemece işçinin çalıştığı süre ile oranlanmak ve dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu genel hükümlerine göre uygun bir indirime gidilerek cezai şart alacağı belirlenmeli, buna göre karar verilmesi gereklidir. Yazılı şekilde iş sözleşmesi belirli süreli olarak nitelenerek talebin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...” Kararı’nda da belirtildiği üzere işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenen cezai şart düzenlemesi geçerlidir.

Borcun ödenmemesi veya gereği gibi yerine getirilmemesi halinde borçlunun alacaklıya karşı ödemeyi kabul ettiği ceza hususundaki anlaşma olarak da tanımlanan cezai şart kavramının temelinde öncelikle bir borcun yerine getirilmesinin garanti altına alma şartı bulunur. Bu şartı taşımayan bir sözleşme hükmü kanaatimizce cezai şart olarak yorumlanamaz. Sadece işçi aleyhine hükümler içeren cezai şart sözleşmeleri geçersizdir.

Türk Borçlar Kanunu’nun, 120. maddesinde de “hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir.” şeklinde kurala yer verilmiştir. Cezai şart miktarını taraflar serbestçe belirleyebilirler ancak kararlaştırılan cezai şartın borçlu üzerinde aşırı bir yük oluşturmaması gerekir. Borçlu cezai şartın indirilmesi hakkından önceden vazgeçemez. Cezai şart borçlu tarafından yerine getirilmişse diğer bir ifadeyle ödenmişse ayrıca bir indirim söz konusu olmaz.  Cumhur Sinan ÖZDEMİR Yaklaşım / Nisan 2016 / Sayı: 280

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.