Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Malullük aylığı bağlanması PDF Yazdır e-Posta
30 Eylül 2015

Image

Sigortalının çalışma gücünü kaybetmesi nedeniyle uğrayabileceği gelir kayıplarını telafi etmek amacıyla maluliyet sigortası uygulanmaktadır.

5510 sayılı Kanun'un 26. Maddesi'nde malullük sigortasından yararlanma şartları düzenlenmiş olup düzenleme “Sigortalıya malullük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının; 

25'inci maddeye göre malûl sayılması, 
En az on yıldan beri sigortalı bulunup toplam olarak bin 800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın bin 800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
Maluliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra kurumdan yazılı istekte bulunması, 

halinde malullük aylığı bağlanır. Ancak, 4'üncü maddenin birinci Fıkrası'nın (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur” şeklinde hüküm altına alınmıştır.

Bir kişinin malul sayılması için çalışma gücünün veya meslekte kazanma gücünün en az yüzde 60’ını kaybetmiş olması gerekmekte, malullük aylığı bağlanabilmesi için ise sigortalının malul sayılmasının yanı sıra en az 10 yıllık sigortalılık süresi ve bin 800 prim ödeme gün sayısının bulunması ya da başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise sigortalılık süresi aranmaksızın en az bin 800 prim ödeme gün sayısının bulunması gerekmekte olup her 2 koşulun da bir araya gelmesi gerekmektedir. 

Dolayısı ile sigortalının yüzde 60’ın üzerinde çalışma gücü veya meslekte kazanma gücü kaybı olmakla birlikte sigortalılık ve prim ödeme gün sayısının yeterli olmaması durumunda 5510 sayılı Kanun'un malullük sigortası tarafından sağlanan haklardan yararlanılamamaktadır. 

Uygulamada 5510 sayılı Kanun'a göre malul sayılan birinin prim ödeme gün sayısı ya da hizmet süresi eksikliğinden dolayı malullük sigortasından aylık alamaması bir eksiklik olarak görülebilir. Ancak, bilindiği üzere Sosyal Güvenlik Kurumu sigortalısı olanlardan hizmet akdine bağlı olarak çalışanlar, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanlar ve hem hizmet akdi hem de kendi nam ve hesabına olmamakla birlikte kamuya ait işyerlerinde kadro, pozisyon itibariyle ve sözleşmeli olarak çalışanlardan SSK ve Bağkur sigortalısı sayılmayanlar ile 657 sayılı kanuna tabi olarak memur statüsünde çalışanların tamamı primli sisteme tabidir. Her 3 sigortalı niteliğinin de  primli sisteme dahil olmaları nedeniyle malulen emekli maaşı alabilmeleri için gerek hizmet süresi gerekse prim ödeme gün sayısı bakımından belirli bir koşula bağlanmış olup bu koşulların yerine getirilememiş olması durumunda SGK’dan malulen emekli maaşı alınamamaktadır. 

Bunun yanı sıra malulen emeklilik şartlarını taşımayanlardan belirli hizmet süresi ve prim ödeme gün sayısı olanlardan şartları yerine getirebilmeleri için 5510 sayılı kanunun 41. Maddesi gereğince bazı borçlanma hakları getirilmiş olup sigortalılar malulen emeklilik şartlarını yerine getirebilmek için gerek hizmet süresi gerekse prim ödeme gün sayısı eksikliğini borçlanma yolu ile tamamlayabilmektedir. 

Buna erkek sigortalıların varsa askerlik borçlanmaları, kadın sigortalıların ise sigortalılık başlangıç tarihinden sonraki yaptıkları doğum borçlanmaları örnek olarak verilebilir. Yapılacak borçlanmalarda sigortalılardan günlük asgari ve azami ücretin arasında kalmak koşulu ile he bir gün için istedikleri günlük ücretin yüzde 32’si tutarında prim alınmaktadır. İbrahim Işıklı

http://www.dunya.com/malulluk-ayligi-baglanmasi-161526yy.htm

 

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.