Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yeni Gelir İdaresi Özelgeleri (2015/15) PDF Yazdır e-Posta
29 Eylül 2015

Image

Son zamanlarda verilen özelgelerden önemli bazılarının özeti aşağıda yer almaktadır.

 

1. Gelir Vergisi Kanunu

Avukatların müvekkilleri adına icra müdürlüklerine yatırdıkları icra takip masrafları serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilir mi?

(04.06.2015 tarih ve 58433 sayılı özelge)

Gelir Vergisi Kanunu’nda, serbest meslek erbabının, müşterisinden veya müvekkilinden, serbest meslek faaliyetiyle ilgili olarak, para ve ayın şeklinde aldığı gider karşılıkları, ayrıca hasılat sayılmıştır. Buna karşılık, vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi alanlarda harcanmak üzere müşteri veya müvekkilden alınan para ve ayınların hasılat sayılmayacağı 67. maddenin dördüncü fıkrasında hüküm altına alınarak gider karşılıklarına bir istisna getirilmiştir. Ancak, bunların tamamen söz konusu hususlara harcanmış olması gerekmektedir. Aksi halde, alınan paralardan harcanmayan kısım hasılat yazılmak zorundadır.

Avukat tarafından icra müdürlüklerine yatırılan icra takip masrafları müvekkil adına yapılan bir işlem olması nedeniyle, bu ödemelerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 67. maddesinin dördüncü fıkrasında sayılan harcamalar arasında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla gelir olarak dikkate alınmayan bir ödemeye ilişkin yapılan harcamaların da mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün değildir.

 

Özel maliyet bedeli olarak aktifleştirilen iktisadi kıymetin bedelsiz olarak işyeri sahibine bırakılması halinde, stopaj ve beyan yükümlülüğü doğar mı?

(16.06.2015 tarih ve 61137 sayılı özelge)

Kurumun kiralamış olduğu gayrimenkul için yapmış olduğu özel maliyet bedeli niteliğindeki harcamalarının kira süresi sonunda bedelsiz olarak kiralayana devredilmesinin ayni kira ödemesi olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup kiralamaya konu gayrimenkulün iktisadi işletmeye dâhil olmaması halinde, devredilen iktisadi kıymetlerin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit edilecek emsal değeri üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin (1/5-a) bendi hükmüne istinaden % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması ve bu bedelin gayrimenkul sahibi tarafından Gelir Vergisi Kanunu’nun 86. maddesinin (1-c) bendi hükmü dikkate alınarak beyan edilmesi gerekmektedir.

 

Mahkeme karan gereğince avukatlara ödenen vekalet ücretlerinin vergilendirilmesi nasıl olmalıdır?

(27.07.2015 tarih ve 786 sayılı özelge)

Mahkeme kararları ve icra takibi sonucu verilen kararla avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekâlet ücretinin;

- Avukata doğrudan veya avukata ödenmek üzere mahkeme veya icra veznesine ödenmesi halinde, avukatın ücretli olmaması ve ödeme yapanın Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasında sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişi veya kurumlardan olması durumunda, davayı kaybeden tarafından Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının 2-b bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması,

- Yargılama giderleriyle birlikte davayı kazanan tarafa doğrudan ödenmesi ve davayı kazanan tarafın da bu vekalet ücretini avukata ödemesi halinde, avukata ödemeyi yapanın (davayı kaybeden tarafın) Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasında sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişi veya kurumlardan olması durumunda, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının 2-b bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması,

şeklinde vergilendirilmesi gerekmektedir.

 

Serbest meslek erbabının yanında çalışan personeli dil eğitimi için yurt dışına göndermesi durumunda, yapılan harcamalar gider yazılabilir mi?

(15.06.2015 tarih ve 60783 sayılı özelge)

İş yerinde ücretli çalışan personelin eğitim ve danışmanlık hizmeti veren yurt içindeki bir firma aracılığıyla yabancı dil eğitimi alması için yurt dışına gönderilmesi dolayısıyla yapılan harcamaların, Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesine göre gider olarak yazılması mümkün bulunmamaktadır.

 

Serbest meslek erbabı, Aralık ayına ait faturaların ertesi yılın Ocak ayında öderse, yapılan ödeme ne zaman gider yazılır?

(17.08.2015 tarih ve 75148 sayılı özelge)

Aralık ayına ait elektrik, su, doğalgaz, kırtasiye vb. masraflar için Şirket adına düzenlenmiş olan fatura bedelleri ile iş yeri ile ilgili sigorta poliçe bedellerinin, ödemenin yapıldığı döneme ait serbest meslek kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

 

Turist kafilesine eşlik eden yabancı uyruklu kişiye yapılan ödemeler nasıl vergilendirilir?

(18.08.2015 tarih ve 75349 sayılı özelge)

Türkiye’ye gönderilen yurtdışında mukim kişilerden oluşan turist kafilesinin karşılanıp yeme içme, otel vb. ihtiyaçlarının karşılanması şeklinde verilen aracılık hizmetleri ticari faaliyet kapsamında bulunduğundan, elde edilen komisyon gelirinin Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hükümleri çerçevesinde vergilendirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, turist kafilesi ile birlikte Türkiye’ye gelen ve bu kafileye seminer veren yabancı uyruklu kişinin elde ettiği kazanç serbest meslek kazancı kapsamında bulunduğundan, söz konusu kişilere yapılan ödemeler üzerinden % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekir.

 

Türkiye’de faaliyet gösterilen şubede istihdam edilen personele gelir getirici faaliyete başlamadan ödenen ücretlerin GVK’nın 23 üncü maddesine göre değerlendirilmesi

(12.08.2015 tarih ve 832 sayılı özelge)

Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinin 14 numaralı bendinde; “Kanuni ve iş merkezi Türkiye’ de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler” in gelir vergisinden istisna edileceği hükme bağlanmıştır.

Bu hükme göre, kanuni ve iş merkezi Türkiye’ de bulunmayan dar mükellefiyete tabi kurumların bünyesinde çalışan hizmet erbabına ödenen ücretlere istisnanın uygulanabilmesi için;

1- Türkiye’de hizmet arz eden gerçek kişinin bağlı olduğu işverenin dar mükellef kurum olması, bu kurumun da Türkiye’de kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması,

2- Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbabı ve yapılan ödemenin de ücret niteliğinde olması,

3- Dar mükellef kurumun Türkiye’deki personeline yapılacak ödemenin bu kurumun yurt dışı kazançlarından karşılanması.

4- Ücretin döviz olarak ödenmesi.

5- Ödenen ücretin dar mükellef kurumun Türkiye’deki hesaplarına gider olarak kaydedilmemesi,

şartlarının bir arada mevcut olması gerekmektedir.

Türkiye’de kazanç elde etmeye yönelik olarak reklam ajansı faaliyetleri kapsamında mükellefiyet tesis ettirilmesi dolayısıyla, personele ödenecek ücretlerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 23/14. maddesi kapsamında gelir vergisinden istisna tutulması mümkün bulunmamaktadır.

 

2. Katma Değer Vergisi Kanunu

Yolcu taşıma kooperatiflerine ödenen gecikme ücretleri katma değer vergisine tabi midir?

(16.06.2015 tarih ve 19 sayılı özelge)

Yolcu taşıma kooperatifinin, genel kurulunda alınan karara istinaden üyelerinden tahsil ettiği durak gecikme bedelleri, hizmetin karşılığını teşkil eden bedel olarak % 18 oranında katma değer vergisine tabidir.

Gerçek usulde KDV mükellefi olan kooperatif üyeleri tarafından ödenen söz konusu gecikme ücretlerinin ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınması ve düzenlenen faturada gösterilen KDV'nin teslim ve hizmetlere ilişkin olarak hesaplanan KDV'den indirimi mümkün bulunmaktadır.

 

Avukatların müvekkillerinden almış olduğu masraf karşılıkları katma değer vergisine tabi midir?

(04.06.2015 tarih ve 58433 sayılı özelge)

Müvekkil şirketin alacaklarının takibi esnasında avukat tarafından icra dairelerine ödenen masrafların herhangi bir bedel eklenmeksizin aynen müvekkil şirkete yansıtılması işleminde KDV hesaplanmayacaktır.

Ancak, avukat tarafından söz konusu masrafların yansıtılması sırasında masraf tutarına ilave olarak bir bedel alınması halinde, bu bedel müvekkil şirkete sunulan hizmetin karşılığını teşkil edeceğinden genel oranda KDV ye tabi tutulacaktır.

 

Özel maliyet bedeli olarak aktifleştirilen iktisadi kıymetin bedelsiz olarak işyeri sahibine bırakılması katma değer vergisine tabi midir?

(16.06.2015 tarih ve 61137 sayılı özelge)

Kurum tarafından kiralanan işyeri için özel maliyet niteliğindeki harcamaları dolayısıyla yüklenilen ve fatura ve vb. belgelerde gösterilen KDV'nin Kanunu’nun 29. maddesi kapsamında indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Ancak bedelsiz devredilen iktisadi kıymetlerin KDV matrahı tespitine ilişkin emsal bedel ile ilgili hükümler göz önünde bulundurulmak suretiyle KDV'ye tabi tutulması gerekmektedir.

Söz konusu özel maliyet harcamalarına konu iktisadi kıymetlerin bedelsiz olarak işyeri sahibine bırakılmasının, bu harcamalarla ilgili KDV'nin indirim konusu yapılmasına herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.

 

Ödünç olarak verilecek hammaddenin teslimi katma değer vergisine tabi midir?

(11.06.2015 tarih ve 14541 sayılı özelge)

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde teslim, mal üzerindeki tasarruf etme yani mülkiyet hakkının başkasına devredilmesi olduğundan bir malın kullanım amacıyla ödünç olarak verilmesi teslim sayılmayacaktır.

Ancak, ödünç olarak verilen malların aynen değil de, aynı veya benzeri vasıfta mallar olarak geri alınması şeklinde ortaya çıkan tüketim ödüncü sözleşmesine dayalı işlemlerde, ödünç olarak verilen malların tasarruf hakkı devredilmektedir. Bu durumda, Borçlar Kanunu’nun 386-392. maddelerinde düzenlenmiş olan tüketim ödüncü sözleşmesine dayalı olarak ticari, sınai, zirai veya serbest meslek faaliyeti çerçevesinde teslim edilen mallar için katma değer vergisi hesaplanması gerekmektedir.

 

Mahkeme karan gereğince avukatlara ödenen vekalet ücretlerinin katma değer vergisine tabi midir?

(27.07.2015 tarih ve 786 sayılı özelge)

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/B-4) bölümünde;

“Mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretlerinin davayı kazananlara ödenmesi KDV’nin konusuna girmez. Ancak bu paralardan sözleşmeleri gereği ücret karşılığı çalışanlar dışında kalan avukatlara intikal eden kısım, serbest meslek kazancı kapsamında vergiye tabi olur. Avukatlar aldıkları bu para için davayı kazanana serbest meslek makbuzu düzenler ve makbuzda alman tutar üzerinden KDV hesaplayıp ayrıca gösterirler.

Mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, mahkemelerce hükmolunan vekalet ücretinin sözleşme gereği ücret karşılığı hizmet verilen müvekkillerin davasından kaynaklanıyor olması halinde söz konusu vekalet ücreti ödemeleri KDV’ye tabi olmayacaktır. Ancak müvekkiller ile arada bir ücret akdi olmaksızın verilen avukatlık hizmeti karşılığı alınan vekalet ücretleri serbest meslek kazancı kapsamında değerlendirilecek ve KDV’ye tabi tutulacaktır.

 

Serbest meslek erbabının yanında çalışan personelini dil eğitimi için yurt dışına göndermesi durumunda yapılan masrafların KDV tutarları indirim olarak dikkate alınabilir mi?

(15.06.2015 tarih ve 60783 sayılı özelge)

İşyerinde ücretli olarak çalışan personelin yabancı dil kursuna gönderilmesine ilişkin giderlerin Gelir Vergisi Kanunu’na göre kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesine yönelik indirimi kabul edilen bir gider olarak değerlendirilmemesi nedeniyle, bu giderlere ilişkin ödenen katma değer vergisinin de indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

 

Serbest meslek erbabına ait Aralık ayına ait faturaların ertesi yılın Ocak ayında ödenmesi halinde, faturada yer alan katma değer vergisi ne zaman indirim konusu yapılabilir?

(17.08.2015 tarih ve 75148 sayılı özelge)

Bir önceki yılın Aralık ayında tüketilen elektrik, su, doğalgaz bedellerine ait faturaların takip eden yılın Ocak ayında düzenlenmiş olması halinde, bu faturalardaki katma değer vergisi, söz konusu belgelerin defterlere kaydedildiği Ocak vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilir.

 

3. Vergi Usul Kanunu

Özel maliyet bedeli olarak aktifleştirilen iktisadi kıymetin bedelsiz olarak işyeri sahibine bırakılması halinde, kalan bedel nasıl giderleştirilir, işlemin hangi belgeyle tevsiki gerekir?

(16.06.2015 tarih ve 61137 sayılı özelge)

Kurum tarafından kiralanan işyeri için Vergi Usul Kanunu’nun 272. maddesi kapsamında yapılarak özel maliyet olarak aktifleştirilen harcamaların itfa edilmemiş kısımlarının kiralanan işyerinin boşaltıldığı yılda bir defada gider yazılması mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, işyerinin boşaltılması neticesinde kiraya verene bırakılan ve ayni kira ödemesi olarak değerlendirilen kıymetlerin emsal bedellerinin, kiraya verenin mükellef olmaması durumunda, düzenlenecek gider pusulası ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

 

Ödünç olarak verilecek hammaddenin tesliminde hangi belgenin düzenlenmesi gerekir?

(11.06.2015 tarih ve 14541 sayılı özelge)

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde teslim, mal üzerindeki tasarruf etme yani mülkiyet hakkının başkasına devredilmesi olarak tanımlandığından, bir malın kullanım amacıyla ödünç olarak verilmesi teslim sayılmamaktadır.

Ancak, ödünç olarak verilen malların aynen değil de, aynı veya benzeri vasıfta mallar olarak geri alınması şeklinde ortaya çıkan tüketim ödüncü sözleşmesine dayalı işlemlerde, ödünç olarak verilen malların tasarruf hakkı devredilmektedir. Bu durumda, Borçlar Kanunu’nun 386-392. maddelerinde düzenlenmiş olan tüketim ödüncü sözleşmesine dayalı olarak ticari, sınai, zirai veya serbest meslek faaliyeti çerçevesinde teslim edilen mallar söz konusu olmaktadır.

Buna göre, müşterilere ödünç plastik hammaddesi verilmesi kullanım amacına yönelik olmayıp tüketim amacı taşıdığında, mülkiyetin devri ve dolayısıyla tasarruf hakkı ödünç alana geçmektedir. Bu itibarla, ödünç olarak verilecek hammaddelerin katma değer vergisi hesaplanmak suretiyle teslim tarihinden itibaren azami yedi gün içerisinde düzenlenecek fatura ile belgelendirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, ödünç olarak verilecek malların sevkiyatı esnasında, malları taşıyan veya taşıttıran tarafından sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmektedir.

 

İhale yoluyla satın alınan iktisadi bütünlüğü oluşturan kıymetlerin değerlemesi ve amortismanı nasıl olmalıdır?

(15.05.2015 tarih ve 99 sayılı özelge)

Yapılan ihale sonucu birçok taşınır ve taşınmazla birlikte İdareden satın alınan Termik Santrale ait iktisadi kıymetlerin her birinin değerinin, söz konusu ihale bedeline ilişkin toplam tutar dikkate alınmak suretiyle, takdir komisyonlarınca belirlenmesi ve bu bedeller üzerinden aktife alınması gerekmektedir.

Bunun yanı sıra, İdareden satın alınan Termik Santrale ait iktisadi kıymetlerin 333 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan amortisman listesindeki faydalı ömür ve oranlara göre amortisman yoluyla itfa edilmesi gerekmektedir.

 

Mahkeme karan gereğince avukatlara ödenen vekalet ücretlerinin belgelendirilmesi nasıl olmalıdır?

(27.07.2015 tarih ve 786 sayılı özelge)

İcra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenleneceği ve bir nüshasının ödemeyi yapan memura verileceği VUK 356 ve 375 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilmiştir.

Buna göre, dava sonunda mahkeme ilamına göre borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir.

 

4. Ar-Ge Teşvikleri

AR-GE faaliyetlerini yürüten Şirket’in 4857 sayılı İş Kanunu gereğince çalışan personele haftalık ortalama 45 saati aşmayan telafi çalışması yaptırması halinde, 4691 sayılı Kanun kapsamında istisna hesaplamasına dahil edilebilir mi?

(17.08.2015 tarih ve 837 sayılı özelge)

4857 sayılı İş Kanunu’nun “Telafi Çalışması” başlıklı 64. maddesinde; “Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.

Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz.” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm çerçevesinde, 4691 sayılı Kanun kapsamında çalışan AR-GE personelinin istisna kapsamındaki çalışma süresi hesaplanırken, hafta tatili ve yıllık ücretli izin süreleri dahil edilip haftada kırkbeş saatin üzerindeki çalışma süreleri ile ek çalışma süreleri dikkate alınmaması gerektiğinden, İş Kanunu’na göre fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmayan telafi çalışmasının istisna kapsamındaki çalışma süresi hesabına dahil edilmesi söz konusu değildir.

 

Yukarıda özetlenen özelgeler ile diğer çok sayıda özelgenin tam metnine www.gelirler.gov.tr internet adresinin mevzuat bölümünden ulaşabilirsiniz.

 


Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.