Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ödenecek kıdem tazminatı farkının gelir vergisinden istisna olup olmayacağı PDF Yazdır e-Posta
27 Kasım 2012

Ödenecek kıdem tazminatı farkının gelir vergisinden istisna olup olmayacağı

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

 

Başlık

Ödenecek kıdem tazminatı farkının gelir vergisinden istisna olup olmayacağı hk.

Tarih

27/11/2012

Sayı

B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[25-2012/639]-3088

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, 1 Haziran 2012 tarihli ve 28310 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 29/05/2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı ile aylık maaş katsayısı ile taban aylık katsayısının yeniden belirlendiği, 01/01/2012 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde memur maaş katsayısının 0,066187′den 0,068835′e, taban aylığı katsayısının ise 0,88562′den 0,92105′e yükseltildiği buna göre 1 Ocak 2012-30 Haziran 2012 tarihleri arasında kıdem tazminatı tavan tutarının 2.917,27 TL’ye çıktığı, bu durumda 01/01/2012-31/05/2012 tarihleri arasında işten ayrılan ve kıdem tazminatı tavanı üzerinden kıdem tazminatı alan personelden, kıdem tazminatına hak kazanılan her yıl için 112,23 TL daha eksik kıdem tazminatı aldığı belirtilerek söz konusu Karara istinaden ödenecek kıdem tazminatı farkının Gelir Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin (7) numaralı bendi kapsamında gelir vergisinden istisna edilip edilmeyeceği hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Ücretin Tarifi” başlıklı 61 inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

            Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmüne yer verilmiştir.

            Aynı Kanunun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinin (1) numaralı bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemeler üzerinden 103 ve 104 üncü maddelere göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.

            Yine aynı Kanunun “Tazminat ve Yardımlarda” başlıklı 25 inci maddesinde;

            “…

            7. 1475 ve 854 sayılı Kanun’lara göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 5953 sayılı Kanun’a göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarları (hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz);

            …” hükmüne yer verilmiştir.

            Diğer taraftan 1475 sayılı İş Kanununun “Kıdem Tazminatı” başlıklı 14 üncü maddesinde;

            “1- İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,

            2- İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca,

            3-Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,

            4- Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;

            Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.” hükmü yer almıştır.

            1475 sayılı İş Kanununun 16 ncı maddesinde işçinin hangi hallerde iş sözleşmesini feshedebileceği ile ilgili hükümler aynı Kanunun 17 nci maddesinde ise işverenin iş sözleşmesini hangi hallerde feshedebileceği ile ilgili hükümler yer almıştır.

            Diğer taraftan, 29/05/2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı’nın “Katsayıların belirlenmesi ve Ücretlerin Artırılması” başlıklı 4 üncü maddesinde;

            (1)1/01/2012-30/6/2012 döneminde geçerli olmak üzere;

            a)14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 154′üncü maddesi uyarınca aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayısı (0,068835), memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylık katsayısı (0,92105), iş güçlüğü, iş riski, temininde güçlük ve mali sorumluluk zamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak yan ödeme katsayısı ise (0,021287) olarak uygulanır.

            b) 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesinin (c) bendi uyarınca sözleşmeli olarak çalıştırılan personelin ücret tavanı 3.611,50 TL’ye yükseltilmiştir.

            …” hükmüne yer verilmiştir.

            Bu hüküm ve açıklamalara göre, 29/05/2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı ile artırılan katsayılar üzerine, 01/01/2012-31/05/2012 tarihleri arasında işten ayrılan personele ödenen kıdem tazminatı farkı, Gelir Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin (7) numaralı bendine göre istisna kapsamında değerlendirilecektir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 .

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.