Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yurtdışı inşaat taşeronluğu faaliyetine ilişkin olarak yurdışında yapılan harcamaların ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılıp yapılamayacağı PDF Yazdır e-Posta
14 Kasım 2012

Yurtdışı inşaat taşeronluğu faaliyetine ilişkin olarak yurdışında yapılan harcamaların ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

Başlık

Yurtdışı inşaat taşeronluğu faaliyetine ilişkin olarak yurdışında yapılan harcamaların ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hk.

Tarih

14/11/2012

Sayı

38418978-120[40-12/9]-1173

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ….. Vergi Dairesi Müdürlüğünün …… vergi numaralı mükellefi olduğunuz belirtilerek, yurt dışında yaptığınız inşaat taşeronluğu işi ile ilgili olarak belgelendirebildiğiniz ve belgelendiremediğiniz malzeme ve işçilik giderlerinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Mükellefler” başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, Türkiye’de yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış olup anılan Kanunun “Türkiye’de yerleşme” başlıklı 4′üncü maddesinde, “Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır:

            1-İkametgahı Türkiye’de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19′uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir);

            2-Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez)” hükmüne yer verilmiştir.

            Öte yandan, aynı Kanunun “Gelirin Toplanması ve Beyan” başlıklı 85 inci maddesinde, “Mükellefler, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu Kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur.

            Yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlar:

            1-Mükellefin bunları Türkiye’de hesaplarına intikal ettirdiği yılda;

            2-Türkiye’de hesaplara intikal ettirilmemesinin mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği tevsik olunan hallerde, mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda;

            Elde edilmiş sayılır.” hükmü yer almıştır.

            Bu hükümlere göre, yurt dışı inşaat taşeronluğu faaliyetiniz dolayısıyla yurt dışında elde ettiğiniz kazançlarınızın Türkiye’de vereceğiniz beyannameye dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun “İspat edici kağıtlar” başlıklı 227 nci maddesinde; “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmüne yer verilmiş olup, söz konusu kayıtların ise aynı kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

            Aynı kanunun 229 uncu maddesinde; “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” şeklinde tanımlanmış, kanunun 231′inci maddesinin (5) numaralı bendinde ise; “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır…” hükmüne yer verilmiştir.

            Diğer taraftan, yurt dışında faaliyette bulunan mükelleflere yaptırılan iş ve hizmetler karşılığında alınan belgelerle ilgili işlemlerin yer aldığı 253 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklandığı üzere, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri, defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgenin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar.

             Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının bir numaralı bendi uyarınca , ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, safi ticari kazancın tespitinde indirilebilecek olup, söz konusu bendin parantez içi hükmüne göre, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükelleflerin bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilecekleri hükme bağlanmış olup, götürü gider uygulamasına yönelik açıklamalar 194 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer almaktadır.

            Bu hüküm ve açıklamalara göre, yurt dışı inşaat taşeronluğu faaliyetinize ilişkin olarak yurt dışında yapılan malzeme, işçilik vb. harcamaların, Vergi Usul Kanununun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ya da hizmetin alındığı ülke mevzuatına göre düzenlenmiş bulunan muteber bir belge ile tevsik edilmesi gerekmektedir. Yurt dışı inşaat faaliyetinizle ilgili olarak yurtdışında fiilen katlandığınız ancak tevsik edemediğiniz harcamalarınıza karşılık olmak üzere ise, yurt dışı inşaat faaliyetleriniz sonucu döviz olarak elde ettiğiniz hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla götürü olarak hesapladığınız belgesi temin edilemeyen giderleri kayıtlarınıza intikal ettirmek suretiyle ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.