Vergi mükelleflerinin yapmış oldukları vergiye tabi işlemler nedeniyle hesapladıkları KDV üzerinden, Kanunda aksine hüküm bulunmadığı sürece ticari faaliyetlerine yönelik olarak kendilerine yapılmış olan teslim ve hizmetlerden dolayı tanzim edilen faturalarda gösterilen KDV’leri indirim konusu yapabileceklerdir. KDV’deki indirim hakkının diğer bir şartı ise hesaplanan ve indirilecek KDV’lerin gösterildiği bu belgelerin yasal deftere kayıt edilmiş olması gerekmektedir.

Bu şartlar gereği, vergi mükellefleri takvim yılı içinde kalmak kaydıyla geç gelen faturalar defterlere kaydedildiği dönemde indirim konusu yapabileceklerdir. Takvim yılı yerine özel hesap dönemi kullananlar için bu dönem özel hesap dönemi olarak kabul edilecektir. Ancak, takvim yılı veya özel hesap dönemi kapandıktan sonra gelen belgelerde yer alan, KDV için indirim konusu yapılamayacağından, indirim konusu olmayan KDV’nin KDV Kanunu’nun 58. maddesi gereği Gelir veya Kurumlar Vergisi için maliyet veya gider olarak dikkate alınabilmesi mümkündür. Ancak, bu durumda da “Dönemsellik” ve “Tahakkuk” ilkelerine riayet edilmesi gerekmektedir. Son olarak, Maliye İdaresinin işletmelere çeşitli nedenlerle geç gelen faturaların Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin “Ba” formunda bildiriminde düzenleme tarihini esas alındığı unutulmamalıdır. Metin EREN, Cevher KARATAŞ E-Yaklaşım / Aralık 2014 / Sayı: 264

Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti./Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.