Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Vergide Zaman Aşımı 3 Yıla İnmeli mi? PDF Yazdır e-Posta
25 Kasım 2014
Image

Bu soru mali uygulamada tartışılması gereken bir konuya işaret ediyor. Önemli, çünkü ülkemizde sık sık yapılan vergi afları ve matrah artırımları dolayısıyla “mali hafıza” 3 yıl civarında. İkinci olarak vergi incelemelerinde verim ve hakkaniyet açısından 5 yıllık sürede tam inceleme yapılabilmesi inceleme oranları düşük olduğu için, seçilen mükellefin ağır bir denetim altına girmesine sebep oluyor... 

 

Tam da Vergi Usul Kanunu’nun yeniden yazılması gündemdeyken, bu öneriyi enine boyuna düşünmek gerekir. 

 

Vergi Borcunun Sona Ermesi 

Vergi borcu kural olarak ödeme ile son bulur. Ödeme dışında vergiyi sona erdiren hallerden bir tanesi de zaman aşımıdır. Zaman aşımı, öngörülen sürenin geçmesi sonucu vergi alacağının kalkmasıdır. Üstelik zaman aşımı, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın uygulanır. Bu anlamda vergide zaman aşımı aslında bir ‘’hak düşürücü süre’’. Tahakkuk zaman aşımı, vergilerin daha sonra hesaplanmasında, vergi incelemelerinde, düzeltme uygulamasında, ceza kesilmesinde önemli bir uygulama. Tahsil açısından da 5 yıllık bir zaman aşımı öngörülmüş durumda; fakat bu tahakkuk zaman aşımından farklı.  

 

Zaman Aşımının Mahiyeti

Hukukta zaman aşımının çok temel bir sebebi var. Hukuk sistemleri hukuksal uyuşmazlıkların ve anlaşmazlıkların askıda kalmamasını amaçlar. Hukuksal alanda belirsizliği giderme zorunluluğu zaman aşamının birincil varlık sebebidir. Vergi Usul Kanunu’na göre tahakkuk zamanaşımı 5 yıldır. Neredeyse her üç yılda bir vergi affının ya da varlık barışının yapıldığı ülkemizde zaman aşımı süresinin uzunluğu mükellefleri, Vergi İdaresi’ni ve vergi incelemesine yetkili olanları zorlamaktadır. 

 

Zaman aşımı süresinin kısaltılması Maliye Bakanlığı’nın 5 yıl geriye dönük inceleme yapmak yerine, cari denetime, e-denetime, e-teftişe, çarpraz kontrol ve denetim teknikleri ile risk analizi çerçevesinde yapılan denetimler gibi çağdaş yöntemlere yönelmesini sağlayabilir. Bu da vergi ve cezaların öngörülebilirliğini artıracak ve mükellef 5 yıl önceki bir döneme ait tarh edilen bir vergi için çok yüksek tutarda gecikme faizi ödemek durumunda kalmayacaktır. 

 

VUK’ un 114’üncü maddesine göre vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zaman aşımına uğrar. 

 

Özel Düzenlemeler

Damga vergisi açısından ise farklı bir zamanaşımı uygulaması vardır. Damga vergisine tabi olup, vergi ve cezası zaman aşımına uğrayan evrakın hükmünden tarh zaman aşımı süresi dolduktan sonra faydalanıldığı takdirde mezkûr evraka ait vergi alacağı yeniden doğar. Örneğin; hükmünden uzun yıllar istifade edilmeyen bir sözleşmenin tekrar hukuk âlemine çıkması durumunda zamanaşımı sıfırdan tekrar işleyemeye başlayacaktır. 

 

Emlak Vergisi Kanunu’nda da zaman aşımı açısından özel bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre bina ve arazi vergisinde bildirim dışı kalan bina ve arazinin vergi ve cezalarında zamanaşımı, bu bina ve arazinin bildirim dışı bırakıldığının idarece öğrenildiği tarihi takip eden yılın başından itibaren başlar. Bu özel hüküm sebebiyle emlak vergisinde zamanaşımı pratik olarak uygulanmamaktadır. 

 

Zamanaşımı vergi incelemeleri için de önemlidir. İnceleme, neticesi alınmamış hesap dönemi de dâhil olmak üzere, tarh zaman aşımı süresi sonuna kadar her zaman yapılabilir. Bu süre 5 yıldır. Ayrıca vergi cezalarında da zamanaşımı uygulanmaktadır. 

 

Bu şartlar dâhilinde ülkemizde vergi inceleme yetkisi olanların sayısı ve iş yoğunlukları göz önünde bulundurulduğunda zaman aşımı süresinin mevcut 5 yıldan 3 yıla indirilmesi önemli bir adım olabilir.  

Gerçekten de ülkemiz gerçekleri ve kayıt dışı ekonominin boyutları göz önünde bulundurulduğunda inceleme oranları %2civarındayken aynı mükellefin 5 yılının birden incelemeye alınmasının hakkaniyete uygun olmadığını söylediğinizi duyar gibiyim. Aynı şekilde vergi incelemesine yetkili olanlar matrah farkı tespit ettikleri bir hususla ilgili olarak 5 yıl öncesine kadar inebilmekteler. Bu konuda objektif bir kriterin olmaması farklı ve sübjektif uygulamalara sebebiyet verebiliyor.   

 

Uluslararası Uygulama 

Uluslararası uygulamaya bakıldığında, zamanaşımı açısından mükellefi caydırıcı bir şekilde tedrici olarak uygulanan farklı hükümler konulduğu görülüyor. Örneğin; Amerika Birleşik Devletleri’nde genel olarak tahakkuk zamanaşımı 3 yıl; tahsil zaman aşımı 10 yıldır. Matrahın %25 veya fazlasının beyan dışı bırakıldığı durumda tahakkuk zaman aşımı 6 yıla uzarken, kaçakçılık durumunda zaman aşımı yoktur. Yani, meşhur ‘‘Amerika’da muhakkak olan iki şey vardır: ölüm ve vergi’’ sözünün anlamı kaçakçılık fiillerindeki süresiz zaman aşımında ortaya çıkmaktadır. 

 

Son Söz Yerine… 

Vergi tahakkuk zamanaşımının ve vergi ceza zaman aşımının (usulsüzlük hariç) 3 yıla indirilmesi durumunda yukarıda yer alan sakıncaların büyük ölçüde giderilebileceği kanaatindeyiz. Damga ve Emlak Vergisi ile Gümrük Kanunu’nda yer alan özel hükümler saklı kalabilir. Kaçakçılık fiilleri için ise ayrı bir değerlendirme yapmak gerekir. Kaçakçılık sayılan hallerde farklı bir uygulamaya gidilmesi ve zamanaşımı süresinin Türk Ceza Kanunu’nun 66’ncı maddesine paralel olarak 5 yıldan 8 yıla çıkarılması kaçakçılık fiillerine ilişkin olarak caydırıcılığı da artıracaktır.  

 

Vergi incelemelerinin 6 ay ile 1 yıl arasında bir sürede bitirilmesi gerektiği için zamanaşımı süresinin 3 yıla düşürülmesi mükellef odaklı Vergi İdaresi’nin 5 yıllık inceleme zaman aşımına dayanarak elindeki inceleme stoklarını eritmek yerine geçmiş 3 yıla ve geleceğe yönelik, cari denetim ve modern denetim yöntemlerini kullanabilmesine zaman ve imkân tanıyacaktır. 

 

Bu açıdan değerlendirildiğinde 5 yıllık tahakkuk zamanaşımı süresinin 3 yıla düşürülmesi hususunun değerlendirilmesi çok olumlu bir adım olacaktır. Bu değişiklik için Vergi Usul Kanunu’nun zaman aşımına ilişkin hükümlerinde düzenleme yapılması gerekir.  Şaban Küçük

 

http://www.kpmgvergi.com/Blog/Pages/FullBlog.aspx?article=366


Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti./Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.